03 Ocak 2015 11:26

Eğitim ile inanç birbirine karıştırmamalı

Eğitimin bütün kademelerinde eğitimin niteliğini yükseltmek ve çocukların özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi için en küçük bir adım atmayan hükümetin, henüz gelişim çağının başında olan anasınıfı öğrencilerine dini değerler eğitimi vermek istemesi, itaatkâr bir toplum oluşturma projesiyle ilgilidir.

Paylaş

Sultan SAYGILI / Eğitim Sen Ankara 1 Nolu Şube Başkanı

19. Milli Eğitim Şurası, laik, bilimsel eğitim anlayışından çok karma eğitimin tartışmaya açılması, din eğitiminin ilkokul 1., 2. ve 3. sınıflarda zorunlu olması önerisi, “Öğretim Programları” ve “Okul Güvenliği” ile ilgili alınan kararlarlar bakımından eğitimde 4+4+4 dayatmasını bile gölgede bıraktı.

AKP hümeti, son on iki yıllık dönemde sermayenin ve kendi siyasal ihtiyaçları doğrultusunda kararlar alarak toplumu yeniden şekillendirmektedir. Siyasi iktidarın, toplumsal yaşamda olduğu gibi eğitim sisteminde de kendi dünya görüşüne uygun bir nesil yetiştirme yönündeki uygulamaları anaokullarına kadar indi. Henüz oyun çağında olan, somut ve soyut düşünce yetileri gelişmemiş olan anasınıfı öğrencilerine dini temelli değerler eğitimi dayatmasının yapılması, bu yaş grubu çocukların zihinsel gelişimi dikkate alındığında son derece sakıncalıdır.

Eğitimin bütün kademelerinde eğitimin niteliğini yükseltmek ve çocukların özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi için en küçük bir adım atmayan hükümetin, henüz gelişim çağının başında olan anasınıfı öğrencilerine dini değerler eğitimi vermek istemesi, itaatkâr bir toplum oluşturma projesiyle ilgilidir.

DUVAR, DEDEKTÖR, KAMERA…

Şura’nın en çok tartışılan kararlardan biri, çocukları potansiyel suçlu, okulları da birer cezaevi gibi gören, eğitime kışla düzeni getirmeye çalışan kararlardır. Temel insan hak ve özgürlüklerine aykırı olarak, emniyetten “riskli” öğrenciler hakkında istihbarat istenmesi, okul duvarlarının yükseltilmesi, öğrenci disiplin yönetmeliğinin ağırlaştırılması, okullara turnike ve kameranın takılması, öğrencilerin dedektörle aranması, tuvaletlere duman sensörü takılması gibi, eğitim bilimi ve okul iklimi ile temelden çelişen öneriler kabul edildi.

Gerçek sorunlar ortadayken bunlar görmezden gelinerek polisiye önlemler ile çözümler üretilmeye çalışılmıştır. Hâlâ ikili eğitim yapan okullar varken, normal eğitime geçilmemişken, spor salonu olmadığı için kışın bile beden eğitimi derslerini dışarda yapan okullar varken ve çoğunluktayken, kütüphane ya da kütüphane görevlisinin olmadığı, labaratuar, resim, müzik atölyelerinin, çeşitili etkinliklerin yapılacağı derslik ve oyun alanlarının yetersizlikleri ortadayken, polisiye önlemlerle çözüm üretilmeye çalışılmış, kaynaklar özel okullara aktarılırken de devlet okullarının ekipman problemleri bilinçli olarak gözardı edilmiştir.

KORKU, PSİKOLOJİK TRAVMA

Kadrolu çalışanı olmayan okullarda, ücretli çalışanın maaşını verebilmek için öğretmenler üzerinde süren baskı, dayatma yaşanırken, bütün bu sorunlar dağ gibi büyümüş, büyümeye de devam ederken ilçelerden başlamak üzere Milli Eğitim şuranın tavsiye kararını ana sınıfında dini değerler eğitimi uygulamasını hayata geçirmek için kolları sıvadı.

Devlet okullarının donanım eksiklikleri, kaynak yok söylemleri ile yasadışı olarak velilerden toplanan aidatlarla sağlanırken, özel okullara teşvik için gereken yasal düzenlemeler yapılıp devletin kendi okulları için uygun görmediği paralar özel okullara çuvallarla verilir hale geldi. Devlet okullarında ise velileri para vermek konusunda ikna etme işi her zaman olduğu gibi öğretmenlere bırakıldı.

Türkiye`de yıllardır bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanları birbirine karıştırılmaktadır. Okulöncesi çağındaki çocuklara soyut kavramların öğretilmeye çalışılmasının çocuklarda davranış bozuklukları, korku ve psikolojik travma yaratacağı gerçeği göz önünde bulundurularak, bu tür bilim dışı ve pedagojik açıdan son derece sakıncalı uygulamalara derhal son verilmelidir. Çocuklarının eğitiminden ve kişisel gelişiminden endişe duyan hiçbir öğrenci velisi, hiçbir eğitimci ileriki yaşlarda çocuklarda farklı kişilik sorunları ortaya çıkarma ihtimali taşıyan bu tür uygulamalara onay vermemelidir. 

ÖNCEKİ HABER

En son, yaşamak için kaçtık

SONRAKİ HABER

Kadınlardan ‘Gölge Meclis’ projesi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...