03 Ocak 2015 11:07

‘Benim bedenim benim kararım’ sınırları aşıyor

İspanya’da kürtaj hakkının kısıtlanmasına Fransız kadınlar karşı çıkıyor. Avrupalı kadınlar kendi ülkelerinde haklarını elde etmek ya da korumak adına komşuları için de mücadele etmek zorunda olduklarının farkında.

Paylaş

Özge KURU

İspanya’da kürtaj hakkının kısıtlanmasına yönelik gelişen mücadeleye sınırların ötesinden destek geliyor. Geçtiğimiz aylarda Cenevre’de yapılan Avrupa Kadınlar Lobisi’ne katılan Fransız delegasyonu 2015’in Mart ayında yapılacak Pekin+20 zirvesine kürtaj tasarısının öncelikli gündem yapılmasını önerdi. 

Aile Planlaması Birliği’nin yanı sıra sivil toplum örgütlerinin de aralarında bulunduğu Avrupa Kadınlar Lobisi’nin, dünya çapında doğum kontrol yöntemlerine ve sağlıklı kürtaja ücretsiz ve yasal yollarla ulaşılmasını talep eden “420 Manifestosu” adlı bir bildirgeyi yayınlamasının ardından, Fransa’nın Avrupa Birliği’nde kürtaj hakkının gasp edilmesine karşı lobi faaliyeti yürütmesi gözleri Fransa’ya çevirdi. Fransa’nın bu adımlarını hızlandıran ise başta İspanya olmak üzere birlik içerisinde kürtaj hakkı kısıtlamalarının yaşanması. 
2014 yılında Fransa’da birçok kadın örgütünün, kürtaja verdikleri isimle “hamileliği gönüllü bir şekilde durdurma hakkı” için yürüttükleri ısrarlı mücadele, kendi ülkelerini aşarak Avrupa genelinde ses getirmeye başladı. 

AB HAREKETE GEÇECEK Mİ?
Fransa’da devam eden Avrupa Birliği’nin uluslararası bir yasa düzenlemesi yönündeki hareketin hedefinde kürtaj hakkı dışında kadınlara ve LGBTİ bireylere yönelik şiddetin önlenmesi ve fahişelikle ilgili talepler de bulunuyor. Ancak Pekin+20 zirvesinde delegasyon yalnızca kürtaj hakkının yasallaşmasına odaklanacak. Fakat bu o kadar kolay görünmüyor. Öncelikle uluslararası kanun için bir mekanizmanın olmadığı belirtiliyor. Daha önemlisi ise AB’nin bu konudaki tutumu. Avrupa Parlamentosu Nüfus Forumu Sekreteri Neil Datta, ulusal bir kanunun çıkarılması ya da anayasanın revize edilmesi gerektiğini söylerken, Fransa dahil Avrupa ülkelerinde yükselen kürtaj karşıtı harekete dikkat çekti. Datta, en ilerici ülkelerin bile AB’nin kendi kürtaj politikasını belirlemesini istemeyeceğini düşünüyor. 
2013 yılında sosyalist politikacı Portekizli Edite Estrela’nın tüm Avrupa’da kadınların kürtaja ve doğum kontrol yöntemlerine güvenli bir şekilde ulaşması yönünde verdiği yasa tasarısı Avrupa Parlamentosu’nda reddedilmişti. 

FRANSA’DAN TÜM AVRUPA’YA ÇAĞRI
Fransa’dan Ekmek ve Gül muhabiri Özge Altun’un verdiği bilgilere göre, 2014 yılında kadın hakları mücadelesine damgasını vuran konuların başında gelen kürtaj hakkı için Avrupa genelinde şubat ayında yapılan yürüyüşe Fransa çapında 80 kadın hakları örgütü, dernek, sendika, yeşil ve sol parti katıldı. 40 bin kişinin kürtaj hakkı için yürüdüğü eylem öncesinde ve sonrasında kürtaj hakkı için çağrılarına devam eden kadın örgütleri, İspanya’da hak gaspına dikkat çekti. “Benim sağlığım, benim bedenim, benim hakkım” sloganıyla kürtaj hakkının bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken Femmes Solidaire (Kadın Birliği) adlı örgüt, çağrısında Avrupa Birliği sınırlarında bulunan İspanya’da kürtaj hakkının radikal bir şekilde kısıtlanmak istenmesine karşı çıkıyor: “Rajoy hükümetinin yürürlüğe sokmak istediği bu yasa yıllardır direnmekte olan kadın hakları hareketini baltalarken tutucu ve aşırı dinci kesimin yükselmesine sebep olacaktır. Femme Solidaire olarak İspanya’daki kadınların uluslararası mücadelesini destekliyor ve bu mücadelenin arkasında olacağımızı dile getiriyoruz.”
Bir diğer kadın hakları grubu Collectif droit des Femmes (Kadın Hakları Kollektifi) de İspanya’daki harekete destek veriyor. “İspanya’daki ve diğer ülkelerdeki kısıtlamalara hayır. Karanlığa karşı özgürlük” başlığıyla eylemlere çağrı yapan grup, tüm Avrupa’da mücadeleye çağırıyordu. Grubun altını çizdiği talepler kısaca şöyle:
·    Kadınların kendi bedenleri hakkında kendi karar verebilecekleri, Avrupa İnsan Hakları temellerine aykırı olan hiçbir zorlamaya maruz kalınmayan bir Avrupa için mücadele edelim. 
·    İspanya’daki kadınların yıllarca mücadele edip kazandıkları hakları geri elde etmeleri için destekleyelim.
·    Bu temel hakların Avrupa temel yasalarına kaydolması ve Fransız hükümetinin de bu yönde harekete geçip bunu talep etmesini istiyoruz
·    Bu aynı zamanda demokratik bir mücadeledir. Kadın ve erkek vatandaşlar arasındaki eşitliği sağlamak için; cinsiyeti, cinsel eğilimi ne olursa olsun bu evrensel bir hak ve demokrasinin önemli bir gereğidir.
WeNews’in haberine göre Fransa’da sağlık örgütleri de kendi kazanımlarını korumak için konuyu tartışmaya devam etmek zorunda olduklarını belirtiyor. Paris’te bulunan Medecins du Monde adlı sağlık kurumunda cinsel sağlık ve doğum kontrolü sağlığı programı danışmanlarından Sandrine Simon, “Fransa, geriye gitmek istemiyorsak konuyu konuşmaya devam etmemiz gerektiğini düşünüyor. Eskiden Avrupa, doğum kontrolü hakları konusunda BM’de ağız birliği ediyordu. Polonya ve Malta’dan sonra bu mümkün değil” diyor. Avrupa Birliği’nde kürtaj hakkı tehlikede olan tek ülke İspanya değil. Malta ve Polonya’nın yanı sıra İrlanda ve Andora kıtanın ne kısıtlayıcı yasasına sahip olan ülkeler arasında. Bu durum birlikteki diğer ülkeleri de etkiliyor.  
Yükselen tüm bu seslerin duyulmadığını söylemek haksızlık olur. İspanyol kadınların mücadelesinin yanı sıra komşulardan gelen bu destekle İspanyol hükümeti kürtajı kısıtlama planını geri çekmek zorunda kalmıştı. 

ÖNCEKİ HABER

Emekçi kadınların mücadelesi sınırları aşıyor...

SONRAKİ HABER

Taşeron ortadan kayboldu, 370 işçi hakkını istiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...