28 Mart 2012 06:39

Beyaz uykusuz uzakta ama bir ucube değil

Öyle güzel ki ölürüm artık Beyaz uykusuz uzakta …Cemal Süreya ‘Kars’ şiirini, Kars’ı görmeden, Paris’te yazmış. -Bir şair ile bir gazeteci arasındaki farkla ilgili de olabilir bu pekala ama- Süreya’nın ne demek istediğini anlamak için Kars’a gitmemiz gerekiyormuş. Coğrafi uzaklığının, K

Beyaz uykusuz uzakta ama bir ucube değil
Paylaş
Devrim Büyükacaroğlu

Cemal Süreya ‘Kars’ şiirini, Kars’ı görmeden, Paris’te yazmış. -Bir şair ile bir gazeteci arasındaki farkla ilgili de olabilir bu pekala ama- Süreya’nın ne demek istediğini anlamak için Kars’a gitmemiz gerekiyormuş. Coğrafi uzaklığının, Kars’ın büyük yalnızlığını tarif etmek için ne kadar yetersiz olduğunu görmek için de…

Belediye ve sanat ilişkisi ile ilgili bir cümle kurmak isteseniz mutlaka Kars’ı hatırlatmak zorunda kalırsınız. Dev bir ‘İnsanlık Anıtı’nın Başbakan’ın emri, belediyenin el çabukluğuyla nasıl yerle bir edildiğini unutmak kolay olmasın zaten. Başka bir şey değilse de ‘ucube’ tanımlaması, unutmamızı zorlaştıracaktır mutlaka. Sanat kurumlarının değil ama bürokrasinin bir heykelle ilgili fetva verebilmiş olmasının nasıl büyük bir felaket olduğunu anlamak için nereden baktığınızın bir önemi olmayabilir ama Kars’ta durup etrafınıza baktığınızda, Kars’ın herhangi bir şeyi yıkmak şöyle dursun acil olarak bir şeyler ‘yapmak’ zorunda olduğunu rahatlıkla görüyorsunuz. Kültür sayfasında uzun uzun toplanmayan çöplerden, bozuk asfaltlardan bahsetmektense; çoğu yıkılmış olsa da geriye kalan az sayıda –yüzyıllık- Rus binalarının, şehrin neredeyse en bakımlı ve yakışıklı yapıları olduğunu söylemek, olsa olsa azıcık mübalağa olur.

NE İŞİNİZ VAR ORADA!

İsmini Cemal Süreya’nın ‘Kars’ şiirinden alan Festival’in başlamasından bir hafta kadar önce ilk tepki Kars’tan geldi. ‘İnsanlık Anıtı’nın yıkılması vebalinin altında kalmış bir Belediye’nin tutumunun “ikiyüzlü” olduğunu iddia eden KESK Kars Şube Temsilcilikleri, DİSK-Genel İş Kars Şubesi, Kars Devrimci 78’liler Derneği, CHP ve BDP temsilcileri tarafından Kardeş Türküler’e “gelme” çağrısı yapılmıştı. “İş başına gelir gelmez ‘Belediye festival mi yaparmış, Sanat Merkezi mi işletirmiş’ diyerek Kafkas Kültürleri Festivali başta olmak üzere, Altın Kaz Film Festivalini, Gezici Film Festivalini iptal eden Kars Sanat Merkezini Halk Eğitime devreden, Belediye binasının girişinde yer alan heykelleri çıplak diyerek kaldırtan, Kaz Heykelini, İnsanlık Anıtını tüm tepkilere rağmen yıktıran bu belediye yönetiminin sanatsal etkinlik düzenlemesi iki yüzlülükten başka bir şey değildir” deniliyordu yapılan açıklamada. Aynı kesimler Festival’e de katılım sağlamadılar. Festival sırasında da Milliyet Yazarı Melih Aşık ve Birgün Yazarı Atilla Aşut köşelerinde festivale katılan sanatçılara “orada ne işiniz var! Tarihe geçen bir insanlık ayıbını AK’lamaya mı gidiyorsunuz?​” sözleriyle tepki gösterdiler.

SÖZÜMÜZÜ BURADAN SÖYLEYECEĞİZ

Kars Kültür Sanat Festivalinin boykot edilmesi gerektiği görüşüne en büyük tepkiyi Şair, Tiyatrocu Orhan Alkaya gösterdi. Belediyenin bir büyük suçu üzerine halkı cezalandırmanın doğru olmayacağını belirten Alkaya, İnsanlık Anıtı’nın yıkılması için de “‘Ucube’ tanımlaması bürokrasinin haddine düşmez. Öte yandan Kars halkının heykellerine sahip çıkması gerekirdi” diye konuştu. Orhan Alkaya, “Orada ne işiniz var?​” diye soran Melih Aşık’a da yanıt verdi; “Sözümü İstanbul’dan değil, bizzat Kars’ta söylemek istedim.”

Bir başka ‘ucube’ protestosu da Kardeş Türküler’den geldi. 5 bini aşkın Karslıyı bir araya getiren topluluk sahneden, Sivas davasının zamanaşımına uğramasını, Hrant cinayetini, Uludere katliamını hatırlatarak, “asıl bu ucube uygulamalara son verilsin” çağrısı yaptı.

Okurlarıyla buluşmak için Festival’e katılan Yazar Murat Uyurkulak da ironi gücü yüksek bir protesto gerçekleştirdi. Söyleşisine kendini tanıtmak için ‘ucubeli’ bir hayat hikayesi anlamakla başladı Uyurkulak. “Nasıl yani?​” diye soracaksınız, şunun gibi; “Babamın ucube bir köpeği vardı”, “Ucube bir Anadolu Lisesi sınavı vardı o yıllarda”, “Ucube askerlik yoklaması” gibi… İnsanlık Anıtı’nı yıkma ayıbını unutturmak için kültür sanat festivali düzenleyen Kars Belediyesi davet ettiği sanatçıların eleştirilerinden kurtulamadı.

KARDEŞ TÜRKÜLERİN KARDEŞ SEYİRCİLERİ

Kardeş Türküler’i yıllardır İstanbul’da izleyen biri olarak nasıl oturmuş bir seyirci profili ve davranışı yarattığını biliriz. Ama bu çok özel topluluğu Kars’ta izlemek çok değişik bir deneyimdi. Aslında ‘değişik’ olan; farklı değil aynı seyirci ile karşılaşmış olmak oldu açıkçası. Kardeş Türkülerin çok kültürlü repertuarı İstanbul gibi çok milletli bir büyük şehirde herkesin kendini bulabileceği zenginliği taşır. Romanlardan, Karadenizlilere, Kürtlerden Ermenilere herkesi kucaklar. Çoğunun Kürt olan gözlemlediğimiz Kars seyircisinin, Azeri şarkılara, Roman havalarına, İç Anadolu oynak türkülerine, Ege zeybeklerine ayrımsız bir coşkuyla katılmaları çok şaşırtıcıydı. Kardeş Türkülerin bir müzik projesinden çok daha fazlası olduğunu, en uzak, en soğuk, en yalnız kentte görmek fazlasıyla umut vericiydi. (Kars/EVRENSEL)


YUHLANAN KANALiZASYON

Kars’ta İnsanlık Anıtı’nın yıkılması ile ilgili yaygın kanı; asıl suçun Belediye’de değil Başbakan’da olduğu yönünde. Belediye’nin Başbakanın emrini yerine getirmek zorunda kaldığı düşüncesinde olan insan sayısı bir hayli fazla. Öyle ya da değil, ama Belediye’nin sanatla kurduğu ilişkiyi sorgulamaya fazlasıyla ihtiyaç duyduğunu görmek için Kardeş Türküler konseri öncesinde yapılan slayt gösterisi fazlasıyla yeterli oldu. Belediyenin kanalizasyon vb. konulardaki başarılı çalışmalarını duyurmak için –hazır kalabalık toplanmış düşüncesiyle- bir konser öncesini seçmesi, seyircinin protestosu ile yarıda kesilmiş olsa da Festival notları arasında kendisine kıymetli bir yer buldu. Yeri gelmişken, Belediye Başkanı Nevzat Bozkuş, konser salonuna yuhlamalar ile girmiş olduğunu da ekleyelim.

ÖNCEKİ HABER

Gençler Sivas davasının peşini bırakmayacak

SONRAKİ HABER

Yüzleşme labirentinin çıkışı: Barış ve adalet

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...