23 Nisan 2016 00:50

Mülteci taşınan gemilerde mühimmat da taşınmış

Journalismfund.eu fonu ile hazırlanan haberin bugünkü bölümünde mülteci taşıdığı oraya çıkan Ezadeen gemisinin bağlantıları anlatılıyor.

Paylaş

journalismfund.eu fonu ile serbest gazeteciler Delphine Reuter, Hamoud Almahmoud, Nadia Al Shiyyab, Nikolia Apostolou, Frédéric Loore, Giampaolo Musumeci, Catalin Prisacariu, Safak Timur ve Jean-Yves Tistaert tarafından hazırlanan  ‘Göçmen taşımacılığı suç şebekesi’ haberinin bugünkü bölümünde Mülteci taşıdığı oraya çıkan Ezadeen  gemisinin bağlantıları anlatılıyor. Haberde yer alan bir diğer bilgi ise Volos Limanında denetlenmesi esnasında Alexandretta isimli gemi içinde büyük oranda mühimmat bulunması. Gemi halen Yunanistan’da bekletiliyor.

“İtalyan kaynaklara göre Ezadeen Mersin’den yola çıkmıştı. Bir taşımacılık veri tabanında geminin Suriye’nin Tartus şehrinden 21 Ekim 2014’te ayrıldığını ve ancak 8 Aralık’ta Kıbrıs’ta ortaya çıktığı bilgisini bulduk. Kıbrıs’tan 17 Aralık’ta, muhtemelen Mersin’e gitmek için ayrıldı. İkisi de Tartus’ta bulunan Lebbadi YM ve Uni-Marine Management Co. Suriye vatandaşı Youssef Mohammad Lebbadi, Hollandalı bir taşımacılık veri tabanına göre ismi daha Joudi S. iken aldığı Ezadeen’in sahibi. Şirketi Lebbadi YM, Tartus’ta Al Mina Sokağı’nda bulunuyordu. Bu şirket sahibi tarafından feshedildi; Lebbadi Dubai’ye taşınarak Lebbadi Shipping&Ship Management şirketini kurdu. Youssef Mohammad Lebbadi’ye görüşünü almak için ulaşamadık.”

BİRÇOK FİRMA AYNI ADRESTE

Aynı adreste birçok farklı isimler firma bulunuyor. Ancak, Ezadeen’in arkasındaki ikinci şirket olan Uni-Marine Management Co’nun sahibi Abdallah Allouf, bu iddiaları reddediyor. Bir zamanlar Ulaştırma Bakanlığı için temsilci olarak çalışmış ve gemi sürvey uzmanı olmuş bir iş adamı olan Allouf, Journalismfund  ekibine Uni-Marine üzerinden Ezadeen’in emniyet sertifikalarını çıkardığını söylüyor. Üstelik Allouf’un Uni-Marine ile aynı adreste Allouf For Safety (ya da AFS Taşımacılık Hizmetleri) adında bir şirketi daha bulunuyor. Birçok başka firmanın adresi de aynı yerde.

Journalismfund ekibi bu gelişmelerin ardından görüşünü almak için Allouf’a ulaşıyor: “Allouf, Ezadeen ve Nour M’nin yönetim sözleşmelerinin Uni-Marine Management Co. Üzerinden imzalandığını söyledi. Misr Unimarine’den ise bahsetmedi. Görevinin gemilerin uluslararası güvenlik kanunlarına uymalarını sağlamak olduğunu, ancak imzaladığı yönetim sözleşmelerinin bu gemilerin taşıdıkları yükle ya da rotalarıyla bir ilgisi olmadığını belirtti. Allouf, bize ayrıca Youssef Mohammad Lebbadi’yle sadece tanışıklığı olduğunu, onunla iş anlaşması yapmadığını iletti. Ancak Lebbadi’nin Ezadeen’in sahibi olduğunu da söyledi”

BU DURUMDAKİ TEK GEMİ DE DEĞİL

Öte yandan Togo bandıralı Georgiana H gemisi de, Temmuz 2015’te defalarca alıkonmuş ve bu yüzden Avrupa karasularına girmekten men edilmiş. Georgiana H gemisi, Suriye vatandaşı Hasan Johar’ın sahibi olduğu Johar Shipping’e ait: “Joharlar Suriye, Romanya ve Birleşik Krallık’ta üyeleri olan büyük bir aile. Köstence’de Georgiana H’nin emniyet sertifikasını çıkartan şirketin yerel şubesini bulunmuş. 010’da Marshall Adaları’nda kurulan Bia Shipping Co Ltd, Johar Shipping’in resmi ortağı. Hasan Johar, bize telefonda teyit ettiği üzere Bia Shipping’in de arkasında bulunuyor: Bia Shipping’in sahibi değilim ama öyleymişim gibi düşünebiliriz. Şirket adına imza yetkim var.”

Yasaklı Georgiana H’nin yanı sıra, Joharlar Avrupa Birliği’nin 2014’te Kırım’a karşı koyduğu ticaret ambargolarını delen dört gemi var. İddiaya göre “Joharlar yasa dışı ve kaçak faaliyetlerle bağlantıları olan bir taşımacılık ağını yönetiyorlar.”

KAÇAKÇILIK A.Ş.

Journalismfund ekibinin sosyal medya üzerinden yaptığı belirlemelere göre, Joharlar, Hassanlar ve Saleh Emad’ın ortak arkadaşları var. Bu isimler Galati, Köstence, Tartus, Lazkiye, Lübnan, Mısır ve bazen de Türkiye’de yaşıyor ve iş yapıyorlar. Joharlar taşımacılık dünyasında çok iyi bağlantılara sahipler. İçindeki mültecilerle birlikte yakalanan Blue Sky M gemisi ile de bağlantıları var: “26 Eylül 2014 tarihinde Blue Sky M, Köstence Limanında demirliydi. Uluslararası Taşımacılık İşçileri Federasyonunda müfettiş olan Adrian Mihalcioiu, Blue Sky M’de altı aydır seyahat eden iki Hindu stajyerin şikayetini soruşturmak için gemideydi. Soruşturma esnasında Blue Sky M’nin kaptanının bir Suriye vatandaşı olduğunu öğrendi. Kaptanın ismi Abdul Osaili’ydi. İtalyan kaynaklarımıza göre Osaili’nin Blue Sky M’yi kullanarak başka kaçakçılık operasyonlarına katılmış olması mümkün. Abdul Osaili Aralık 2014’teki göçmen kaçakçılığı operasyonunda büyük ihtimalle gemide değildi. İtalyan yetkililerin ona dair bir kayıtları yok, tutuklanmış ve polis tarafından sorgulanmış olması da söz konusu değil.”

BLUE SKY M’DEN 400 BİN DOLAR KAZANDI

Abdul Osaili’nin izi Türkiye’de gerçekleşen başka bir gemi alımında yer alıyor: “Azra S, 2014 Haziran ayına kadar Hasan Johar’ın akrabası olan Khaled Johar’a aitti. Sonrasında -en azından kağıt üzerinde- Info Market Srl şirketine ait oldu. Bu şirketi önceden tanıyoruz: Saleh Emad’a sahibi olduğu Blue Sky M ve başka gemiler için hizmet vermişti. Azra S. 2015 ocak ayının başında Köstence Limanına vardığında kaptanı Abdul Osaili’ydi. Araştırmamız esnasında konuştuğumuz üç ayrı kişi, Osaili’nin Blue Sky M’yi sattıktan sonra Azra S’yi Johar ailesinden satın aldığını belirtti. Osaili’nin bu satın almayı Blue Sky M’nin satışından elde ettiği gelirle alıp almadığını bilmiyoruz. Romanyalı bir kaynağa göre Blue Sky M’den elde ettiği gelir 400 bin dolardı.”

SİERRA LEONE BANDIRASI

Letfallah II Khafaji ise, Ocak 2012’de ISM Group Ltd. adlı ve denizcilik hizmetleri alanında uzman olan Suriyeli bir şirket tarafından satılmıştı. 2013 yılında ABD’li düşünce kuruluşu Center for Advanced Defense Studies’in (C4ADS) yayımladığı bir raporda iki geminin adı geçiyor: ISM Group Ltd’nin sahibi olduğu “Mega Star” ve ISM Group Inc’in sahibi olduğu, ekim 2015’te ismi Rasha D. olarak değiştirilmiş “Hiba K”. ISM Group Ltd. aynı zamanda 2013 yılında Yunan yetkililerin üzerinde mühimmat ele geçirdiği Nour M’nin eski sahibi. ISM Group Ltd. gemiyi şu anki sahibine 2007 yılında satmıştı. ISM Group Ltd’nin Tartus’taki bir başka iş alanı, gemilerin Sierra Leone bandırası altına kaydedilmesini sağlamak. Nour M. ve Letfallah II’nin her ikisi de Sierra Leone bandıralı gemilerdi.

AÇIK SORUŞTURMALAR

Geçtiğimiz temmuz ayında, Yunanistan’da Baris gemisinin mürettebatında oldukları için tutuklanan yedi Suriye ve Afganistan vatandaşından beşi, insan kaçakçılığından suçlu bulunarak 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Her bir hükümlü ayrıca 200 bin avro para cezasına çarptırıldı. Kiribati bandıralı Baris gemisi 13 Kasım 2014’te Mersin’den yola çıkmış ve 12 gün sonra SOS sinyali göndermişti. Her bir mülteci sadece iki hafta süren bu yolculuk için 5 bin ila 7 bin avro arası para ödemişlerdi. Haber şu ifadelerle sonlanıyor “İnsan kaçakçılığı birçok ülkede bir suç. Suriye’de de 2010 yılında çıkarılan bir kanunla yasaklanmış ve önüne geçilmeye çalışılmıştı. Diğer yandan, soruşturduğumuz yük gemileri vakalarında olduğu gibi, göçmenlerin ve mültecilerin sınır kontrolünü atlamak için gönüllü olarak kaçakçıların sunduğu hizmetleri kullandığı ‘insan kaçırma’, insan kaçakçılığı yapan gruplarla aynı isimler tarafından yürütülmüyor.

Blue Sky M mürettebatının aldığı cezayı bir yana koyarsak, başka yük gemilerinde insan kaçırma operasyonu yürüten kişilerin yakalanıp yakalanmayacağı henüz belirsizliğini koruyor. Araştırmamız esnasında anladığımıza göre ülkeler henüz hukuki alanda iş birliği yapmayı başarabilmiş değil. Soruşturmalar parçalanıyor. Bilgi paylaşımı standart hale gelmemiş. Savcıların başka ülkelere bilgi almaları için gönderdikleri istinabe komisyonları yavaş çalışıyorlar ve tatmin edici değiller.
Europol 22 Şubat’ta ülkelerin insan kaçırma vakalarını araştırmalarında yardımcı olması için yeni bir komite kurdu. Yine de insan kaçırma sorunu birçok ülke için düşük önem arz etmeye devam ediyor.”

MÜHİMMATLAR BM’NİN BELGELERİNDE

Haberde yer alan bir diğer bilgi ise Alexandretta gemisi Volos limanında denetlenmiş ve Birleşmiş Milletler yetkilileri raporuna göre yetkililer gemide büyük oranda mühimmat bulmuş. “Khafaji aynı zamanda Alexandretta’nın da sahibiydi. Yunan yetkililere göre 2013 Şubat ayında Alexandretta’yı Volos Limanında denetlediler. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin atadığı bilirkişi heyetinin raporuna göre, yetkililer yük gemisinde “1700’den fazla av tüfeği ve 1 milyon av fişeği, 2 bin 500 kuru sıkı tabanca ve bu tabancalara uygun 500 bin mermi” buldular. Alexandretta Türkiye’den gelmişti. Yunan yetkililer yüke el koydular ancak gemi serbest bırakıldı. Bilirkişi heyeti raporuna göre “Şirketler ve bu şirketler için çalışan bazı kişiler silah kaçakçılığı faaliyetlerine iştirak ediyorlardı.”

MÜHİMMAT DOLU 55 KONTEYNER

Haberde adı geçen Abdallah Allouf aynı zamanda Mısır’da bulunan bir başka emniyet yönetimi şirketinin, Misr Unimarine’in de yöneticisi. Şirketin internet sitesinde Ezadeen’in yanı sıra, 8 Kasım 2013’te yetkililerin içinde mühimmat dolu 55 konteyner bulmasının ardından el konulan Nour M’ de bulunuyor. Nour M Libya’ya doğru gidiyor. Habere göre “Libya’da bir bilirkişi heyetinin kaleme aldığı (ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Başkanına Şubat 2014’te gönderilen) raporda, mühimmatın suç örgütleri ya da teröristlere gönderildiği şüphesi üzerinde duruluyor.” (DIŞ HABERLER)

Bitti

ÖNCEKİ HABER

10 Ekim Ankara Katliamı: Polisten biber gazı itirafı

SONRAKİ HABER

AB’nin işçiler, gençler ve mültecilerle savaşı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa