25 Mart 2016 13:16

Kışanak'tan 'kamulaştırma' tepkisi: Suriçi'nin tamamına el koyma kararıdır

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, Bakanlar Kurulu'nun Suriçi'ne dair aldığı 'acele kamulaştırma' kararını "Suriçi'nin tamamına el koyma kararı" olarak değerlendirdi. Bu yanlışı ne Diyarbakır, ne Suriçi'ndeki mülk sahiplerinin ne de vicdan ve hukukun kabul edebileceğini iade eden Kışanak, ilçenin yüzde 82'sine el koyulan karara karşı hukuksal mücadele başlatacaklarını söyledi.

Paylaş

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, Bakanlar Kurulu'nun bugün Resmi Gazete'de yayımlanan Sur'a dair aldığı 'acele kamulaştırma' kararını değerlendirdi. Suriçi'nde toplam 7714 parsel olduğunu, 6300 parselde ise kamulaştırma öngörüldüğünü belirten Gültan Kışanak, "Bu Suriçi'nin yüzde 82'sine tekabül ediyor. Geri kalan yüzde 18'lik kısım ise TOKİ'nin daha önce kentsel dönüşüm kapsamında kamulaştırdığı alanları ve bazı caddeleri kapsıyor, bu nedenle kapsama alınmamış. Yani aslında Bakanlar Kurulu'nun aldığı karar gerçek anlamda Suriçi'nin tamamına el koyma kararıdır" dedi.

'Acele kamulaştırma' kararı denilerek durumun vahametinin hafifletilmeye çalışıldığını dile getiren Kışanak, Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesine dayanılarak alınan kararın normal bir kamulaştırma olmadığını, el koymayı öngördüğünün altını çizdi.

Kışanak, karar dair şunları söyledi: "Bu hukuki bütün mücadele yollarını da büyük ölçüde tıkanmayı öngören bir karardır. Devlet, Suriçi'nde halkın malına, mülküne el koymak için bir karar almıştır. Bu büyük bir yanlış, bu yanlıştan mutlaka dönülecektir. Bu yanlışı ne Diyarbakır, ne Suriçi'ndeki mülk sahipleri, ne vicdanlar ne de hukuk kabul eder. En nihayetinde hukuk çerçevesinde mülkiyet hakkı en dokunulmaz haklardan birisidir. İnsanların mülküne bir sabah kalkıp 'ben el koydum' diyemezsin. Hukuki olarak da son derece problemli bir karar. Eminim bu karar değişecek, değişmesi içinde herkes elinden geleni yapacak."

TÜRKİYE'DEKİ DİĞER KAMULAŞTIRMA SÜREÇLERİNE BENZEMİYOR

Kamulaştırma kararıyla mülk sahiplerine pazarlık etme şansı dahi bırakılmadığına değinen Kışanak, bu nedenle alınan kararın Türkiye'de şimdiye kadar alınmış ve uygulanmış diğer kamulaştırma süreçlerine benzemediğini, halkın özel mülkiyet hakkını ortadan kaldıran, gasp eden bir durum yaşandığını vurguladı.

KAMUSAL ALANLARA BİLE KAMULAŞTIRMA KARARI ÇIKARILDI

Kışanak, Suriçi'nde yine Büyükşehir Belediyesi'ne ait mülkler için de kamulaştırma kararı alındığını ifade etti. Kışanak, daha önce Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla Sur Belediyesi'ne tahsis edilen Sur Belediyesi hizmet binası, Dengbej Evi, Cemilpaşa Konağı ve belediye ait yeşil alanların karar kapsamında alındığını belirtti.

İBADETHANELER İÇİN DE AYNI DURUM 

"Kamuya ait bir mülk, başka bir kamu kurumu tarafından kamulaştırılamaz" diyen Kışanak, tepkisini "Bu kabul edilebilir bir karar değil. İbadet alanlarını bile kamulaştırmışlar. Herhangi bir hukuk devletinde, hiç kimsenin söylemeye bile cesaret edemeyeceği kadar büyük bir yanlıştır. Yani ibadet alanlarını nasıl kamulaştırabilirsiniz. Bu akıl alacak bir durum değil" sözleriyle gösterdi.

HUKUKİ MÜCADELE BAŞLATILACAK

Alınan karar ile birlikte aklın toptan rafa kalktığı, adeta ağanın marabasına 'çık git bu köyden' dediği bir durum yaşandığını kaydeden Kışanak, bu noktada devlet, hukuk ve adalet gibi bir sistemden bahsedilemeyeceğini söyledi. Kışanak, sözlerini şöyle sürdürdü: "21. yüzyılda 'bütün bir ilçeye geldim el koydum' diyemezsiniz. Bu işin başka bir boyutu da şudur: Bu kadar büyük bir yıkımdan ve felaketten sonra tazminat ödenmesi gerekiyordu. Tazminat ödemek yerine 'ben sana kamulaştırma ile bu parayı veriyorum, sen çık git, mülk de benim olsun' demek fırsatçılıktır. Normalde sen devlet olarak bir uygulama yaptın, büyük bir yıkım ortaya çıktı. Sen devlet olarak zararı tanzim edeceksin." 

Kışanak, bütün bunlara karşı hukuki mücadele başlatılacaklarını da ekledi.

55 BİN KİŞİ VE ESNAFLAR ETKİLENECEK

Sivil mimari, tescilli yapı ve kamu binaları ayrımı yapılmadan Suriçi'nin tamamının kamulaştırma kapsamına alındığını vurgulayan Kışanak, karardan Suriçi'nde yaşayan 55 bin kişinin ve esnafların etkileneceğini ifade etti. Kışanak, "Cemil Paşa Konağı, Belediyemiz tarafından kamulaştırılan ve restorasyonu yapılan, Kent Müzesi olarak hizmet veren bir kurumdu. 'Postaneyi, Kent Müzesi'ni, camiyi, kiliseyi ve belediye binasını aldım' diyen bir devlet akılsızlığı var. Böyle bir şey olamaz. Bu yanlıştan mutlaka dönülmeli" dedi. (DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Hakkari Belediye Eş Başkanlarına 15'er yıl hapis

SONRAKİ HABER

Ovacık'ta ÇED toplantısına halk katılmayınca toplantı madencilerin tiyatrosuna dönüştü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...