16 Mayıs 2024 04:50

ABD’den getirilen ‘mesih’ bakanlar ve…

Fotoğraflar: Kemal Derviş (solda) IMF, Mehmet Şimşek (sağda) AA

Fotoğraflar: Kemal Derviş (solda) IMF, Mehmet Şimşek (sağda) AA

Paylaş

Yıl 2001. Ecevit başbakanlığındaki DSP, ANAP ve MHP’nin oluşturduğu ANASOL-M koalisyon hükümeti işbaşında. Ülkede büyük bir kriz var. Ülke ekonomisi dibe batmış, Hazine suyunu çekmiş… Tıpkı bugünkü gibi.

Çözüm ne?

ANASOL-M iktidarı çözümü Dünya Bankası 2. Başkanı Kemal Derviş’te görüyor.

Dünya Bankasına, dolayısıyla kapitalizme 23 yıl hizmet etmiş olan Kemal Derviş’i Türkiye’ye getirtip, ekonominin başına oturtuyorlar.  

“Mesih bakan” olarak adlandırılıyor Kemal Derviş. Türkiye ekonomisini kurtaracak ya.

O dönem parlamenter sistem var. Başbakanlık binası bakanlıklarda, Güvenpark’ın hemen üstünde. Derviş henüz gelmemiş, ama Bakanlar Kurulunda, ekonomi bürokrasisinde, dahası ekonomiye bakan gazetecilerde büyük bir heyecan... “Kemal Derviş Türkiye’yi kurtaracak” ya. Yıllarını ekonomi muhabirliğine vermiş gazetecilerin, Kemal Derviş’i öyle bir sahiplenişleri, öyle bir “kurtarıcı” olarak görmeleri var ki…

Başbakanlık binasında ekonomiye ilişkin önemli bir toplantı var, gazeteciler olarak toplantı sonucunu bekliyoruz. Bir yandan da ekonomiyi, Kemal Derviş’i konuşuyoruz. Hiç ummadığımız, “aklı başında” diye değerlendirdiğimiz, burada ismini vermek istemediğim birçok gazetecinin “Kemal Derviş Türkiye ekonomisini kurtaracak” görüşünü hayretle izliyorum. “23 yıl Dünya Bankasına, IMF’ye hizmet etmiş birisi gelip seni nasıl kurtaracak. Ülkeyi zaten onların politikası bu hale getirmedi mi?” diye itiraz ediyorum ama nafile… Üstelik, “Siz de her şeye muhalifsiniz” diye suçlamalar...

Derviş, ekonomiden sorumlu devlet bakanı yapılıyor, üstelik Hazine, BDDK, kamu bankaları, SPK dahil bütün ekonomik birimler kendisine bağlanarak, birçok bakanlığın üstünde yetkiyle donatılıyor; “Ekonomik konularda ve uluslararası ekonomik ilişkilerde zengin bilgi birikimi ve engin deneyimi”ne övgüler diziliyor.

Sonra ne oluyor?

Şöyle bir hatırlayalım,

Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Zekeriye Temizel, “DB ve IMF’nin adamı olarak Türkiye’ye getirilen bir bakana bağlı olmaktan rahatsızlık duyduğunu ve kamu bankalarını denetleme izninin bile kendisine verilmediğini” belirterek istifa ediyor.

Derviş, bakan yapıldıktan 3 gün sonra icazet almaya ABD’ye gidiyor, mart 2001. O ay içerisinde birkaç kez gidiyor ABD’ye ve sonrasında ülkeyi karanlığa götüren, kamu kaynaklarının yağmasının önünü açan “15 günde 15 yasa”…

Mehmet Şimşek de “ekonomiyi kurtarsın” diye ABD’den getirilmedi mi 2009 yılında.

2015 yılına kadar ekonominin teslim edildiği Şimşek, “Ben ekonomistim, ekonomi benden sorulur” diyen Erdoğan tarafından görevden alındı.

Sonra…

2023 yılında yeniden ekonominin başına getirildi Şimşek. O da tıpkı Derviş gibi “icazet” için ABD’ye gitti.

Sonra…

Sonrası “kamuda tasarruf” adı altında faturası emekçiye çıkarılacak program ilan edildi.

2001 yılı Kemal Derviş…

2024 yılı Mehmet Şimşek…

İkisi de Dünya Bankası, IMF patentli, “mesih” bakan…

İkisinin de hedefi işçi ve emekçiler…

Peki iki dönem arasında bir fark var mı?

Elbette var.

Fark emekçilerin birlikteliği…

Emek Platformu…

O dönem Türk-İş ve Hak-İş’in de içinde yer aldığı, yüz binleri alanlara çıkartan Emek Platformu var. Kemal Derviş’in programına karşı kendi programını ilan eden, “Kriz programına karşı eylem programı” diyen Emek Platformu…

Ve genel grev dahil, eylem kararları alan, sokaklara çıkan ve Ankara’yı iktidara dar eden bir Emek Platformu…

Türk-İş, Hak-İş, DİSK, KESK, Memur-Sen, Kamu-Sen, TMMOB, TTB, diğer emek ve meslek örgütlerinden, 23 civarında örgütü çatısı altında toplayan Emek Platformu…

Şimşek’in programına karşı ise ne Türk-İş’ten, ne Hak-İş’ten ses çıkıyor ne de AKP’nin yıllardır işçi-emekçi düşmanı politikalarına karşı Emek Platformu diye bir oluşum var…

Şimşek’in emek düşmanı programını boşa çıkartacak olan, tıpkı 2001 yılında Derviş programına karşı olduğu gibi, işçi ve emekçilerin birlikteliğidir. O hükümet nasıl iktidar kalamadı ise, bugün de eğer emekçiler isterse, onlara rağmen hiçbir iktidar varlığını sürdüremez.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa