02 Aralık 2018 00:30

Plastik kalp mevsimi bitecek

Plastik kalp mevsimi bitecek

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Avrupa’nın birçok ülkesinde dükkanlar kalpler ile dolu. Plastik kalp mevsimi geldi. Kırmızı plastik kalpler. Her boyda... Parayla satın alınan plastikten yapma kalpler. Yapay dünyalar için parayla satın alınan plastik kalpler. İçleri yapay sevgi doldurulacak plastik kalpler.

Gidip plastik kalp satın alan her kişi yapay sevgiyle dolu olmayabilir. Ama televizyonlardan, bilgisayar ve cep telefonu ekranlarından fışkıran görüntüler plastik kalpli siyasetçiler ile dolu. En korkunç kararları utanmadan açıklayan siyasetçilerle. ABD sınırına dayanan binlerce insanı, yerlerini yurtlarını bırakıp göçmek zorunda kalan insanların karşısına koca bir ordu çıkaran Trump gibi. Ondan önceki baba ve oğul Bush gibi. Yetkililer koca bir ordu göndermenin çok “yerli ve milli” bir karar olduğunu, “yerli ve milli” çıkarlar gereği alındığını yineleyip duruyorlar. Silahların ve acımasızlığın insancıl olmadığını düşünenler ise sınıra karşılama ekipleri gönderdiler. “Hoş geldin” demek ve yardım etmek için.

Türkiye’de ise plastik kalplerin dükkanlarda satılmasına gerek yok. Türkiye’de her mevsim plastik kalp mevsimi. Yıllardır sabahtan akşama ekranlardan plastik kalpler fışkırıyor. Plastik kalpler “yerli ve milli” seri üretimde.

Filistin’de çocuklar plastik mermilere hedef olduğunda bu plastik kalpler hemen sızlıyordu. Plastik mermiler yerine gerçek mermiler konuldu, plastik kalpler yine sızladı. Filistinli çocuklar savaş siyaseti gereği öldürüldüğünde Türkiye’deki plastik kalplerden hemen plastik sevgi ve merhamet fışkırdı. Plastik, yani yapmacık sevgi, empati, merhamet.

Buyurun “yerli ve milli” bir örnek. Demiş ki: “Filistin’in genç evlatlarına, kadınlarına, vatan hasretiyle gözyaşı döken Filistinli mültecilere buradan selamlarımı gönderiyorum. Merhum Mahmut Derviş’in işgalcilerin yüreklerine ok gibi saplanan şu muhteşem mısralarıyla kardeşlerime seslenmek istiyorum.” Neymiş bu dizeler: “Ve ant içerim ki bir mendil işleyeceğim yarına kadar. Gözlerine sunduğum şiirlerle süslü. Ve bir cümleyle, tümceyle baldan ve öpücüklerle tatlı. Bir Filistin vardı, bir Filistin gene var.”

Şablon belli. Plastik sevgi ve merhamet dine bağlanacak, din kardeşliğine bağlanacak: “Müslümanlar olduğu sürece hakkı, adaleti savunan insanlar olduğu sürece inşallah Filistin de var olmaya devam edecektir. Hiçbir baskı, hiçbir zulüm Filistinlilerin kalplerindeki hürriyet ateşini söndürmeye yetmeyecektir. İşgalciler hedeflerine asla ulaşamayacaktır.” Plastik sevgi ve merhamet siyaseti ile iktidar üretilecek.

Oysa gerçekler ortada. Kendisi de söylüyor: “Suriye’den Irak’a, Yemen’den Filistin’e kadar tüm bölgede, yaşadığımız krizin, gerilimin, kan ve göz yaşının temelinde Büyük Savaş ile yapılan dizayn vardır.” Türkiye’deki rejimin yürüttüğü savaş siyaseti de bunun bir parçası değil sanki...

Filistin için plastik sevgi ve merhamet ile dolan plastik kalpler kendi mahallerinde “yerli ve milli” hisler ile doluyorlar. Acımasızlık ve nefret gibi. Sezai Temelli durumu önceki gün şöyle özetledi: “Kürt halkının statü kazanmasına, referandum hakkına karşı çıkmış olanlar, Filistin halkının da dostu değildir. Bu iki yüzlü yönetimlere tek yanıt, ezilen halkların birliğidir.”

Plastik kalpler ile varılacak yerin ancak acı ve yıkım olduğu ortada. Türkiye savaş siyaseti, plastik sevgi ve merhametle ancak daha derin acılara varabilir. Hukuksuzluk, acımasızlık ve akıl dışı tüm uygulamalar, Türkiye’yi daha derin bir çıkmaza itecektir. Selahattin Demirtaş’ın tutuklu kalmasını isteyenler, Türkiye’yi kan dökmekten öte hiçbir ufku olmayan bir parti ile yaptıkları korkunç rejime mahkum etmek istiyorlar. Bunu başaramayacaklar çünkü yürekli insanlar plastik kalplilere yenilmeyecekler. Hiçbir baskı, hiçbir zulüm Türkiye’deki ve dünyadaki özgürlük ve adalet ateşini söndürmeye yetmeyecektir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...