Gelecek kaygısı yaşıyoruz. Antrenmana gitme hevesimiz kaçıyor. Tam bu parkura alıştık derken, bir hafta sonra parkurda tekrardan değişiklik yapılıyor.
Mühendis romanı, sosyalist inşanın sıkıntılarını ortaya koyuyor; ancak bunları bir yozlaşma değil, tersine, toplumun gelişmişlik düzeyinin yanında bir çelişki olarak anlatıyor.
Engels’in görüşleri, proleter devrimci, Marksist tutum olarak bir bütün halinde burjuva doğa tarihçilerin görüşlerinden ayrılmaktadır.
Şu an kendi bölümümde işe girmek istesem bana “iş deneyimin var mı?” diye soracaklar. Ben staj yaparken getir götür yaptığım için hiç iş deneyimim olmadı.
Genç bir işçi olarak sığınmacıların ucuz iş gücü olarak bir robot olarak görüldüğü fabrikalarda mücadele vermemiz gerektiğini düşünüyorum.
Kapitalizm toplumsal ihtiyaçları değil, kâr hırsını öncelediği için gelişiminin her adımı büyük doğa tahribatlarına neden olur.
Şirketlerin stajyer alırken tam zamanlı bir çalışan alıyormuşçasına tutumları, staj sürecini iş hayatı öncesi bir deneyim olmaktan çıkarıp iş hayatının kendisine dönüştürüyor.
İşçi sınıfı üretimden gelen gücüyle toplumsal bir güçtür. Bu gücü savaşların bitmesi, parasız eğitim ve sağlık gibi herkesin ortak çıkarları için kullanabilecek tek sınıftır.
Mevzubahis hiyerarşik yapı, bilim üretiminin meyvelerinin sadece piramidin en tepesindekiler yani burjuvazi tarafından ulaşılabilir olmasına sebebiyet veriyor.
Öğrenci mücadelesinde kazanımın yolu, ortak sorunlar etrafında bir araya gelen öğrencilerin en özelden en genele, bölümlerden üniversitenin tamamına yükselen ÖTK’lar örgütlemesidir.
Bu savaşın tarafları ve kimin çıkarına olduğu, Türkiye dahil askeri, siyasi ve ekonomik anlaşmalarla netleşiyor; savaşın emperyalist çıkarlarla şekillendiğini gösteriyor.
Ne vergi adaletinin ne de teşvik ve ihalelerin tartışılmasına izin verildi. Çünkü sermayenin iktidarında öğrencilerin eğitiminden, işçilerin ekmeğinden vazgeçilebilirdi, ama kârlardan asla.
Yollardaki trafik yönlendirmeleri valiliğin müdahalesiyle siliniyor. Çok değil 6 ay önce Kürtçe sloganlar atarak, Kürtçe mitinglerle oy toplamaya çalışıyorlardı.
SSCB her ne kadar günümüzde patates ve yoksullukla özdeşleştirilse de aslında günümüzde bizlere ulaşılamaz olarak gösterilen imkanların nasıl ulaşılır kılındığının bir örneğidir.
Sermaye gruplarınca yönetilen ülkelerde sermayenin devlet eliyle örgütlediği sağcı, gerici, faşist uygulamalar ve yaratılan baskı ortamı sınıflar üstü değil tam aksine doğrudan sınıfsal bir durumdur.
Kaosun geniş mezarlığı
Esaaad
Son iki haftada oluşan Suriye haritası neyi gösteriyor?
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
İran’ın Suriye’deki dayanağı olan Esad yönetiminin düşmesiyle birlikte Direniş Ekseni önemli bir darbe aldı. İçeride ise ekonomik kriz, klik çatışmaları ve muhalefetin etkisi sıkışmışlığı arttırıyor.
Kamu işçilerinin ücretinde erime: 2002’de asgari ücretin 5.5 katıyken, 2024’te bu oran 2.4’e geriledi. Kamu işçilerinin bir aylık ücretiyle alabildiği ekmek sayısı ise 6 bin 222’den 3 bin 500’e düştü.
Türkiye’de sermaye Suriyelilerin dönüşünden endişeli. Bir yandan Suriye’nin yeniden imarı için fırsat kollanıyor. Suriyeli işçiler emeğe dayalı işlerde yüzde 63 daha ucuza çalışıyor.
TBMM Genel Kurulunda bugün Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının bütçesi bugün görüşülecek. Çevre Mühendisi Selahattin Beyaz, bakanlığın bütçesini gazetemize değerlendirdi.
OSTİM’de işçilerin gündeminde artan geçim kaygısı ve birçok iş kolunda yaşanan durgunluk var. Bu sebeple işsizlik kaygısı işçilerin zam talebinin önüne geçiyor.
Mecliste bütçe görüşmeleri üzerine söz alan Sağlık Bakanı Kamal Memişoğlu, "istifa" sesleri arasında konuşmasını gerçekleştirdi.
Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Suriye'deki son gelişmeleri değerlendirdi.
TBMM Genel Kurulunda bütçe görüşmeleri sürüyor, muhalefet ödeme garantilerine ve şirketlere aktarılacak yüzlerce milyar liraya dikkat çekti.