3 Mayıs 2025 13:56

Konya'da Millet İradesine Saygı mitingi | Özel: Bu millet 'telef' ettirmez senin yerine Cumhurbaşkanı eder

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlattığı Millet İradesine Saygı mitinginin dördüncüsünü Konya'da gerçekleştirdi.

CHP, 19 Mart'taki İBB’ye yönelik operasyonlarıyla İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasından sonra başlattığı Millet İradesine Saygı mitinglerine AKP'nin en güçlü kalesinden sayılan Konya’da devam ediyor.

Kılıçarslan Kent Meydanı'nda düzenlenen binlerce kişi katıldı. Sık sık “Hükümet istifa”, “Hak, hukuk, adalet” sloganlarının atıldığı mitingde İmamoğlu’nun mitingi izlediği mesajı verilerek Silivri Cezaevine selam gönderildi. Mitingde Erdoğan'a 'telef olma' sözü üzerinden yüklenen CHP lideri Özgür Özel, "Bu millet Ekrem Başkanı sana telef ettirmez, senin yerine cumhurbaşkanı eder" dedi. Mitinge mesaj gönderen Ekrem İmamoğlu, "Bu buluşma, adalet arayışı kadar ortak tarihimizin de onurlu bir ifadesidir" derken mitinge katılan Mansur Yavaş ise "İlk yapılacak genel seçimde bu iktidar değişecek" mesajı verdi.

“Köylünün yanında olmayan bir iktidar istemiyoruz”

Sahneye ilk olarak çıkan Çiftçi Hatice Sarı, “Yoksulluktan dolayı mazot ve gübre alamıyoruz. Biz çiftçiler gece gündüz üretmeye devam ediyoruz. Etimiz, sütümüz para etmiyor. Bizler telef edilirsek bütün ülke telef olur. Hani köylü milletin efendisiydi nerede o efendi köylü? Benim traktörün bomboş yatıyor, tarlamı ekemiyorum. Her şeyin fiyatı arttı. Okuyan telef, köylü telef, herkes telef. Kanal İstanbul’a vereceğin parayı köylüye versen olmaz mıydı? Köylünün yanında olmayan bir iktidar istemiyoruz. Halkız, haklıyız, kazanacağız” dedi.  

“Halkın iradesinin önüne kimse geçemez”

Daha sonra sahneye çıkıp konuşan ABB Başkanı Mansur Yavaş, “Halkın iradesinin önüne kimse geçemez. Biz seçimleri kazanırken bir sürü iftira attılar iktidarı bırakmamak için. 2019'dan beri bu kötüm propagandaların gerçek olmadığını gösterdik. 'Bunlar topal ördek' diyerek bizi çalıştırmamaya çalıştılar. Bunların hiçbiri işe yaramadı. Büyükşehir belediye başkanlarımızın çoğunu kazandık ve memnuniyet giderek artıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Bakalım daha kaç CHP'li telef olacak?" sözlerine tepki gösteren Yavaş, "Bu ülkede herhangi bir yere aday olmak suç mu? Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Bizler bu haksızlığı bütün millete anlatmak için meydanlardayız. İlk yapılacak genel seçimde bu iktidar değişecek” diye konuştu. 

İmamoğlu: Bu ülkenin yoksulluğunu da adaletsizliğini de birlikte aşacağız

Yavaş’ın konuşmasından sonra İmamoğlu’nun mektubu mesajı sahneden okundu. Konyalıları selamlayan İmamoğlu mektubunda şu ifadelere yer verdi;

“19 Mart'tan bu yana ülkemizin dört bir meydanında buluşan bu millet adil, özgür ve müreffeh günler için ses veriyor. Ortak vicdanın sesi bugün Konya'dan yükseliyor. Yurdumun tam ortasında, geçmişi binlerce yıl öncesine uzanan bu kadim şehirde basiretli, saygılı, derinlikli Anadolu kültürü bizi bağrına basıyor. Bu buluşma adalet arayışı kadar ortak tarihimizin de onurlu bir ifadesidir. Bugünlerde Konya'mızda meyve ağaçları çiçeklenmiştir. Başaklar boy göstermiştir. Meram bağlarında gedavet rüzgarı esmeye başlamıştır. Bugünler Konya Ovası'nın en güzel zamanıdır. Ancak maalesef bu sene baharı karşılarken toprağımız hüzünlü, meyve ağaçlarımızı don vurdu. Öte yandan bereketli Konya ovamızı her geçen gün yenisi açılan obrukları konuşuyoruz. Obrukları sadece doğal felaket olarak görmek yanlış olur. Değerli kardeşlerim, oluşan bu dev çukurlar yıllardır süren yanlış tarım politikalarının, suyun hoyratça kullanılmasının ve plansızlığın açtığı yaralardır.

Konya'daki her obruk aslında sistemin çöküşünü, sadece toprağın değil ama en kadim değerlerin ve kurumlarımızın altımızdan çekildiğini hatırlatıyor bize. Bu yüzden yalnızca toprağa değil, adalete de su gerek. Yalnızca toprağa değil, yargı sistemine de bakım gerek. Çünkü adaletin terazisi şaştığında, yargı sopa gibi kullanıldığında, çiftçi emeğin karşılığını alamadığında, gençler geleceği başka ülkelerde aramak zorunda kaldığında gönlümüzde de obruklar açılıyor. Geleceğimiz adeta don vuruyor. Aziz Konyalılar, işte bu yüzden buradayız, buradasınız. Hep birlikte toprağımızı, bugünümüz olduğu kadar geleceğimizi korumak için bir aradayız. Mevlana'nın dediği gibi: ‘İnsanlarla bir oldun mu bir madensin. Bir ulu deniz, kendinde kaldın mı bir damlasın bir dane.’ Biz artık bir damla değiliz. Birbirine omuz vermiş bir nehir gibi meydandan meydana, gönülden gönüle, bu iktidarın zulmünü, baskısını, her türlü kutuplaşmayı, korkuyu geride bırakıp birbirimize omuz veriyoruz. Çünkü bu ülke hepimizin, bu toprak hepimizin, bu gelecek hepimizin. Sizlerden ricam şudur. Umudun diri tutan cesareti birbirimizi yüreğimizde büyütün. Bu toprakları yeniden hak, hukuk ve adaletle buluşturacağımız güne kadar memleketin dört bir yanındaki meydanlarda, vicdanlarda buluşup yürüyüşü birlikte sürdüreceğiz. Bu ülkenin obruklarını da yoksulluğunu da adaletsizliğini de birlikte aşacağız. Dayanışmamız, birliğimiz, cesaretimiz daim olsun. Allah bizi birbirimizden ayırmasın. Gücümüze güç katsın. Muradımızı hayır eylesin.”

Özgür Özel: Biz buraya kucaklaşmaya, helalleşmeye geldik

Daha sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel konuşmaya başladı.

Özel konuşmasına “Bir büyük adaletsizlikten Konya'ya sığınıyoruz. Konya’ya inanıyoruz, bağrına basar bizi Konya dedik. Konya’ya İstanbul’dan Başakşehir’den, Yozgat’tan Mersin’den, Saraçhane’den selam getirdik Konya’ya” diyerek başladı.

Özel’in “Dediler ki oralar birilerinin kalesi orada toplanılmaz, kalabalık olmaz” dediği esnada alandan yuhlamalar yükseldi. Özel, “Ben siyasette kimseyi yuhlatmam. Madem birini yuhlayacağız. O zaman bir kişiyi yuhluyoruz, Volkan Konak öldüğünde söven sayan Çatalca Müftüsü var ya o namussuzu yuhlayın ” diye konuştu.

Özel şöyle devam etti: 

"Biz buraya kavgaya değil, kucaklaşmaya, helalleşmeye geldik. Yıllarca Konya'da yüzde 10 oy aldık. Daha sonra millet takdir etti milletvekili çıkardık. Suçu başkasına atmadık, kusurun kendimizde olduğunu bildik. Suçu hiç başkasına atmadık.31 Mart seçimlerinde Akşehir'i, Ereğli'yi, Seydişehir'i eklerken artık adım adım Konya'da gönüllere girerken kine, kavgaya zerre kıymet vermedik. 

"Konya'da kabuğumuzu kırdık"

31 Mart'ta Konya'da başarı yakalamasak da kabuğumuzu kırdık. O gün 47 yıl sonra CHP Türkiye'nin birinci partisi oldu. Bu büyük başarı bizim 50 yıllık hasretimizi bitirdi. Türkiye Cumhuriyeti'nde yerel seçimler tarihinin en büyük başarısı bize nasip olurken Tayyip Bey de ilk kez ikinciliği tadıyordu. Seçim gecesi yaptığım konuşmada bunu bir zafer değil görev olarak algıladığımızı, halkın CHP'ye kredi açtığını söyledim. Bu seçimin kaybedeni yoktur, kazananı herkestir dedim.

Bayramın ilk günü, bütün genel başkanları ve Sayın Erdoğan'ı aradım. Konuştuk, randevulaştık. Makamına gittim, davet ettim ve partimizde ağırladım. Bunu soranlara 'Normali budur' dedim. 'Normalleşme' dediler. 'Evet' dedim. Şehit cenazesinde birbirinin elini sıkmayan iktidar ile muhalefet olmaz. Bizim bu yaklaşımımız Türkiye'de çok konuşuldu. Ama en çok da Konya'da, Kayseri'de karşılık buldu. Bunun devam etmesi, hizmetlerin aksamaması , milletin birbiriyle kavga eden değil hizmette yarışan bir iktidar ile muhalefet görmesi milletin takdirini kazanıyordu.  

CHP'nin oyları geçen temmuz ayında yerel seçimlerin üzerine çıkınca, emanet denilen oylar kalıcı hale gelince, AKP'nin oyları yüzde 30'un altına yuvarlanınca dediler ki; 'millet polemik yerine hizmet üreten, günü geldiğinde önerilerde bulunan muhalefet anlayışını takdir ediyor.

Ekrem başkandan isteyeceğim bir bakanlık var; deprem bakanlığı.Onda da tüm partiler olmalıdır. Depremin siyaseti olmaz."

Alandan gençlerin "Ceketi çıkar, kolları sıva!", "Hak, hukuk, adalet" sloganlarına karşı Özel, "Benim işim ceketi çıkarıp kolları sıvayacak olanı içeriden çıkarmak. Ekrem Başkanı çıkaracağız!" diye konuştu.

Özel birlikte "Adayımı bırak, sandığı getir, adayımı yanımda,sandığı önümde istiyorum, Ekrem başkan Cumhurbaşkanı olsun istiyorum" cümlelerini alana tekrarlattı.

"Hesabını soracağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İBB Başkanı iken cezaevine girdiği süreci hatırlatan Özel, "Saraçhane'nin o günkü mağduru bugün Saraçhane'nin zalimi oldu. Zamanında kendisine yapılmayanları şimdi başkasına yapıyor" dedi. Özel, "O zamanlar olmayan işler, bugün her an tekrarlanıyor. Eve gelme, polisle götürme, itibarsızlaştırma, tutuklu yargılama var. Aile ile, çocukla, eşle, kayınbiraderle uğraşma var. Hepimizin vergileriyle ayakta ola TRT'den her gün yalan ve iftira var. Soruşturmada normalde gizlilik var. Ama gidip TRT'yi, A Haber'i, CNN'i, bunların kanallarını açarsanız her türlü yalan var. Gerçekte olmayan şeyler sanki varmış gibi anlatılıyor. Biz adayımıza, arkadaşımıza güveniyoruz. Eğer siz iddiaların gerçek olduğunu iddia ediyorsanız mahkemeyi TRT'den yayınlayın ne iftira ne gerçek millet görsün. Darbeler her zaman askerden gelmez, bazen de böyle sivillerden gelir. Her zaman kamuflaj ile değil, bazen de cübbeyle gelir. Bugünkü darbenin karargâhı Beştepe'dir. Bu darbenin silahı yalandır, iftiradır. Yaralansak da TRT'yi yönetenlerden günü gelince bunun hesabını soracağız" dedi.

Erdoğan'a: Sokağa çıkabiliyor musun?

18 Mart'ta Ekrem Başkanın 32 yıllık diplomasını iptal ettiler. Ertesi gün polislerle Ekrem Başkanın kapısına dayandılar. O günlerde Erdoğan '1 ay geçsin onlar ailelerinin yüzüne bakamayacaklar' demişti. Üzerinden 1.5 ay geçti, ben Konyalıların gözünün içine bakıyorum. Peki sen gerçekten senden korkmayan birinin gözünün içine bakıp 'Bu yapılanlar siyasi değil hukuki' diyebiliyor musun? Erdoğan sokağa çıkabiliyor musun, pazara gidebiliyor musun?Konya’ya gelip bu milletin hali nicedir sorabiliyor musun?""

Erdoğan cezaevine girdikten sonra İBB Meclisi'nden seçilen ve 2004'e kadar İBB Başkanı olarak görev yapan Ali Müfit Gürtuna'nın, gazetemize verdiği röportajda İmamoğlu soruşturması hakkındaki "Bu soruşturmaya millet ikna değil, tutuklama doğru değil" sözlerini hatırlatan Özgür Özel, "İşte vicdan, işte insaf, işte ahlâk" dedi.

Jammer tepkisi

Özel, jammer tartışmasına ilişkin konuşarak şu tepkiyi gösterdi: "Şimdi bu memlekette anket yapıyorsun, toplumun %70'i "Dinleniyorum." diyor. Köşede adam poğaça satıyor, "Telefonum dinleniyor." diye WhatsApp'tan konuşuyor. Sen Ekrem İmamoğlu'na "Neden jammer  açıyorsun, seni rahat rahat dinleyemiyorum." diyorsun.Tayyip Bey, sen neden açıyorsan, geleceğin cumhurbaşkanı da o yüzden açıyor. Günlerce çantada para diyordunuz? Hani nerede para? Bu nasıl iftira?"

"Telef olacak diyerek hem kendini ihbar ediyor hem itiraf ediyor"

Özel'in Erdoğan'a 'telef' tepkisinde alandan yuhlamalar yükselirken, Özel, "Erdoğan ben yuhlamasınlar diye uğraşıyorum sen yuhlasınlar diye Bu millet büyüktür, bu millet Ekrem Başkan'ı sana telef ettirmez ama taltif eder, senin yerine cumhurbaşkanı eder onu, cumhurbaşkanı! Allah'ın adamı, telef lafını artık bırak insanları, hayvanlar için kullanılmasın diyor hayvanseverler. Ekrem Başkanı ziyaret ettiğimde "ben utandım" dedi. Ne diyorsun dedim; "Hem kendini hem ihbar ediyor, hem itiraf" dedi. 

"Bugün Konya'ya geldik. Hazreti Mevlana'nın Konya'ya gelişinin 797. yılı. Huzura vardık, huzur bulduk" diyen Özel, "Mevlana der ki; 'Kendine yapılmasını istemediğin şeyi kardeşine nasıl yapıyorsun? Sen bunu bilmiyor musun ki, benim için kuyu kazıyorsun. Ama kazdığın kuyuya en sonunda sen düşeceksin.' Ben buradan Sayın Erdoğan'a şunu hatırlatıyorum; kuyu kazma ki, kazdığın kuyuya düşmeyesin. Nasıl ki; eskiden, Ergenekon, Balyoz dediler. 'Ayıptır, iftiradır, kumpastır' dediler. Ben 'Balyoz Kumpası' diye kitap yazdım. O günlerde savcıya kendi arabasını veriyordu, 'Bu davanın savcısı benim' diyordu. Ne zaman ki kumpas ortaya çıktı, bizim kitabımızı kullandı. 'Milli ordumuza kumpas kurmuşlar, aldatıldım, milletim ve Rabb'im beni affetsin' dedi. O gün yaptığından af görmesi için, bugün ıslah olmuş olması, bundan caymış olması lazım. O gün Zekeriya Öz vardı, bugün Akın Gürlek var. O gün yalancı şahitler vardı, bugün yine var. O gün gizli tanıklar vardı, bugün yine var. Ama o gün olduğu gibi; ayarını bozduğun kantar, gün gelir seni de tartar. O kazdığın çukura sen düşersin, bu millet bu sefer seni kurtarmaz" dedi.

"Konya'nın çiftçisi yerine bir tane yandaşın yüzü gülecek"

Özel, "AK Parti'nin yönetici aklı yerinde olsa bu işi yapmaz. Hele hele ben Konya'ya gelmeden bir gün önce yapmaz. Daha dün 1 milyon ton mısır ithalatı için gümrük vergisini sıfırladılar. O parayı Konya'nın çiftçisine verecek olsalar yüzler gülecek ama şimdi bir tane yandaşın yüzü gülecek. Bu kadar adam aç gezecek, borcunu ödemeyecek. Yazıklar olsun! Bir de müsaadenizle Tayyip Bey güzel bir orta yapmış. O ortayı değerlendirmek lazım. Gerçekten Tayyip Erdoğan'ın etrafında konuşmalarına kim yardım ediyorsa, bu aklı kim verdiyse, böyle bir dostu varsa daha düşmana ihtiyaç yok" diye konuştu.

İmamoğlu'nunn içerde tutulmasının bir bedelinin olduğunu söyleyen Özel şöyle konuştu: "Rakibini elemek için kendi ifadesiyle 'telef' etmek için harcadığı bir paradır ama bu paranın da hesabı sorulur. O civan yiğit mert adam da günü gelir cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturur. Tam 55 milyar dolar sattılar şu ana kadar. Ne için? Ekrem Başkan'ı içeride tutmanın bedeli!"

Özel, konuşmasının sonunda Ekrem İmamoğlu'nun serbest bırakılmasını ve erken seçim yapılmasını talep eden dilekçe için de mitinge katılanlardan imza istedi. (Politika Servisi)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Hayal ekip rant biçecekler

Hayal ekip rant biçecekler

‘Kentsel dönüşüm’ için ‘Yarısı bizden’ kampanyasındaki destek tutarları artırıldı, Erdoğan, ‘dar gelirlilere müjde’ diye duyurdu. Düşük ücret, yüksek enflasyon mağduru milyonların, fahiş fiyatların geriye kalanını karşılaması imkansız! Müteahhitler ise el ovuşturup yeni talepler sıralıyor. Oysa emekçiden tek kuruş almadan sadece 2 yıllık ÖTV geliri ile 1.5 milyon sağlıklı konut yapmak mümkün.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
4 Mayıs 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et