Karadeniz’in bağrına bir hançer daha

Platform Üyesi Reşit Kurt, Tonya halkın geçimini tarım ve hayvancılıktan sağladığını, alanlar yetmediğinde göç etmek zorunda kaldıklarını aktarıyor. Hükümet politikalarıyla ilçede işsizlik ve yoksulluğun arttığı görüşünde.

EMBA şirketinin çimento fabrikası için satın almak istediği arazi ise 1971 yılında belediyeye okul yapılması için bağışlanmış bir arazi. Şirket araziyi belediyeden satın almış. Bu arazi üzerine kurulacak olan çimento fabrikasının yılda 2 milyon ton üretim yapması planlanıyor. Fabrikaya ham madde sağlaması için 16 taş ocağı açılacak. Vakfıkebir ilçesine ise fabrika için liman inşa edilecek.

BAKANDAN BİLİMSEL AÇIKLAMALAR!

Fabrikaya halk karşı çıkarken, Trabzon’dan milletvekili olan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar geçtiğimiz aylarda fabrika için, “Şimdiki çimento fabrikaları, eczane gibi; bacalarından toz, karbondioksit çıkmıyor!” ifadelerini kullanmıştı. Bayraktar tepkiler azalmayınca ise bu sefer, “Tonya’da hayal kırıklığına uğradık. Önüme Tonya ile ilgili bir evrak gelirse imzalamayacağım. Biz gidiyoruz, yalvarıyoruz, sonuç hüsran oluyor” dedi.

HEYELAN BÖLGESİNE YAPIYORLAR

Bölgenin aynı zamanda heyelan bölgesi olduğu belirtiliyor. Halk, taş ocaklarında gerçekleşecek patlamaların heyelanı tetikleyeceğinden endişeli. Yine çimento fabrikasının havaya salacağı zehirli gazların bölgede üretilen ürünleri de etkileyeceği vurgulanıyor. Taş ocaklarının yapılmasının planlandığı alan yaklaşık 400 yıllık ladin ağaçlarının yer aldığı bir bölge.

‘BAKAN BAYRAKTAR BİZİM İÇİN BİTMİŞTİR’

Tonya Çevre Platformu Üyesi Neşat Kurt, çimento fabrikasına karşı çıkanların 3-5 kişi olmadığını, Bakan Bayraktar’ın neden Tonya halkının sesine kulak vermediğini soruyor. Böyle bir bakan istemediklerini belirten Kurt, bugüne kadar nasıl yaşadılarsa bundan sonra da öyle, doğa ile iç içe yaşamak istediklerini belirtiyor. Reşit Kurt ise ilkokulu Trabzon’da bulunan çimento fabrikasının yanında yatılı olarak okumuş. Mavi önlüklerinin fabrika yüzünden bembeyaz olduğunu anlatan Kurt aynı zamanda fabrika yüzünden nefes almakta bile zorlandıklarını dile getiriyor. (İstanbul/EVRENSEL)