10 Mayıs 2024 04:51

Xi'nin Avrupa turu, jeopolitiğin uzun gölgesi...

"Xi’nin sebebi ziyaretinin Ukrayna Savaşı, Filistin sorunu ve insan haklarından çok Çin’e yönelik yürütülen antisübvansiyon soruşturmaları olduğu ileri sürülebilir."

Fotoğraf: Amir Hamzagic/AA

Paylaş

Kerem GÖKTEN

Liberal uluslararası düzen 2008 finansal krizi ile başlayan, 2014 sonrasında jeopolitik öğelerin de katkısıyla derinleşen bir meydan okuma ile karşı karşıya. ABD’nin sorun çözme kapasitenin giderek aşındığı bir konjonktürde ayrışma, risk azaltma vb. kavramlar üzerinden analiz edilmeye çalışılan küresel politik-iktisadi durumun nereye evrileceğini, dünya halklarına neler getireceğini kestirmek oldukça güç. Tarife ve çip savaşlarını öne çıkaran bazıları “tersine küreselleşmenin” başladığından oldukça eminken, küresel ticaret rejimi reformuna umut bağlayanlar “Yeniden küreselleşme” çağrılarına kulak verilmesini istiyor.

Gösterdiği kesintisiz ve yüksek oranlı büyüme performansı, hayata geçirdiği stratejik ticaret politikaları ile 21. yüzyılın ilk çeyreğine damga vuran Çin yukarıda kısaca resmedilen konjonktürün oluşmasına katkıda bulundu. Ülke, Rusya’nın askeri operasyonlarından, ticaret savaşlarına; Kovid-19 pandemisinden Kuşak ve Yol’a güç mücadelesinin merkezine yerleşti. Devlet Başkanı Xi Jinping’in beş yıl sonra gerçekleşen Avrupa gezisi bu haftanın gündemini belirliyor.

Xi’nin gezisi Fransa, Sırbistan ve Macaristan’ı kapsıyor. İlk durak olarak seçilen Fransa, Çin Halk Cumhuriyeti’ni tanıyan ilk Batı Avrupa ülkesi olarak sembolik öneme sahip. Xi’nin ziyaret programına dahil ettiği tek Batı Avrupalı gücün Fransa olması güncel birtakım meseleler ile ilgili. Macron Fransası gerek Çin gerekse ABD karşısında yüksek profilli bir konum almış durumda. Macron bir yandan yaşlı kıtanın ABD karşısındaki siyasal ve askeri bağımlılığının azaltılması (stratejik özerklik) gerektiğini savunurken öbür yandan Rusya-Çin eksenine karşı şahin bir tutum takınıyor. Ukrayna Savaşı’nı Avrupa için yaşamsal bir tehdit olarak görürken, Çin’e karşı yürütülen korumacı politikaların baş destekçisi konumunda. Macron’un yapılacak görüşmede gelecek ay düzenlenecek Ukrayna Barış Konferansına Putin’in yapıcı yaklaşması konusunda Xi’den destek talep etmesi bekleniyor. Ukrayna Savaşı’nın sona ermesinin herkesin ortak arzusu olduğunu ifade eden ve bir barış planı geliştiren Çin’in bu konferansa katılıp katılmayacağı henüz netleşmedi. İsrail-Filistin çatışması konusunda ise daha açık bir mesaj çıktı. Liderler yaptıkları ortak açıklama ile ABD’nin izlediği dış politika çizgisinden farklı bir yerde konumlandı. İki devletli çözümün uygulanması ve insani yardımın hızlanması çağrısında bulunuldu ve İsrail’in yerleşim inşa politikası kınandı.

Macron’dan bir diğer beklenti, Uygur ve Tibet meselesine insan haklarına daha duyarlı biçimde yaklaşılmasını istemesiydi. Macron’un sürgündeki Tibet hükümet başkanı ile Xi’nin ziyaretinden birkaç gün önce verdiği fotoğraf karesi bir erken mesaj anlamına geliyor olabilir. Ancak insan haklarının ticaret ve jeopolitik söz konusu olduğunda geri planda kalması olası. Avrupa Birliği hemen hiçbir konuda ortak tutum geliştiremezken konu gündeme gelse bile Çin’in politikasını yumuşatması pek gerçekçi değil.

Xi’nin sebebi ziyaretinin Ukrayna Savaşı, Filistin sorunu ve insan haklarından çok Çin’e yönelik yürütülen antisübvansiyon soruşturmaları olduğu ileri sürülebilir. AB’nin Çin’de üretilen elektrikli/hibrit otomobillere yönelik korumacı adımı Çin tarafından AB brendisine konan yüksek gümrük vergileri ile karşılanmıştı. Macron-Xi-von der Leyen arasında gerçekleştirilen üçlü zirvede Çin menşeli elektrikli/hibrit otomobillere karşı yürütülen incelemelerin gündeme gelmesi kaçınılmazdı. 13 ay sürecek olan incelemeleri icra eden Avrupa Komisyonunun başında bulunan Ursula von der Leyen, şahsen beklediğimin ötesinde bir açıklıkla Çin’in otomobil ve çelik endüstrilerine yönelik sübvansiyonlarının dünya ticaretinde rekabeti zedelediğini, Avrupalı şirketlere zarar verdiğini ifade etti. Von der Leyen, Çin’in iktisadi-politik ağırlığına vurgu yaparak küresel sorunların çözümünde birlikte çalışma arzusunu ifade etse de pazara eşit erişimin kendileri için kritik önemde olduğu belirtti. Mesaj netti: “Dünya Çin’in kapasite fazlasını soğuramaz, ekonomimizi ve şirketlerimizi savunacağız”. Bu mesaj karşısında Xi ve Çin diplomatik çevrelerinin, “AB ile olan ilişkilere stratejik ve uzun vadeli bakıyoruz, iş birliği ve diyalogda ısrar etmeliyiz” biçiminde özetlenebilecek söylemlerini iktisadi adımlarla desteklemesi gerekeceğe benziyor.

Xi’nin ikinci durağı Sırbistan. Ziyaret Çin’in Belgrat’taki büyükelçiliğinin ABD tarafından bombalanmasının 25. yıl dönümüne “denk geliyor”. Xi’nin ziyaretten bir gün önce Politika adlı Sırp gazetesine yazdığı yazı, NATO/ABD’ye yirmi beş yıl önceki Çin olmadıklarının ilanı gibi. Çin, AB pazarlarına yakınlığı nedeniyle Batı Balkanlar’a ilgi duyuyor ve lojistik merkezi olarak gördüğü Sırbistan’a bu alanda önemli yatırımlar yapıyor. Aslına bakılırsa Sırbistan ve Macaristan ziyaretleri Xi’nin Avrupa’daki en yakın partnerlerine sahip çıkma girişiminden başka bir şey değil. Bu ülkeler arasındaki iktisadi ilişki gelişebileceği kadar gelişmiş durumda. İki ülke başkentini daha hızlı biçimde birbirine bağlayacak Budapeşte-Belgrad demir yolu Çin sermaye ve teknik becerisi ile ilerliyor. Kuşak ve Yol ortağı olan ilk AB ülkesi olan Macaristan, aynı zamanda girişime olan desteğini devlet başkanı düzeyinde sürdüren tek AB üyesi. Viktor Orban’in izlediği otoriter siyaset ve Rusya’ya yakınlığı nedeniyle AB fonlarından yararlanmakta zorluk çeken Macaristan, Çin’in ve dünyanın en önemli elektrikli otomobil üreticisi BYD’nin Avrupa’daki ilk fabrikasına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Orban, “ideolojiden bağımsız” Çin yatırımlarına peş peşe vergi indirimleri ve teşvikler açıklıyor. Xi’nin en fazla sorun yaşadığı ve hiç sorun yaşamadığı ülkelerden oluşan ziyareti yapıcı sonuçlar üretmekten uzak gözüküyor. Dünyanın hâlâ ticarete ihtiyacı var ama jeopolitiğin gölgesi gitgide uzuyor.        

           

ÖNCEKİ HABER

"Eşbaşkanlık" için eski Sur Belediye Başkanı Seyit Narin’e hapis cezası

SONRAKİ HABER

Filistin’e destek gösterisine polisin müdahalesi Viyana Üniversitesi’nde protesto edildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa