Saldırı sonrası Rusya’da neler oluyor?

Sinan ÖZBEY

Moskova’da Crocus Konser Salonu’nda 22 Mart’ta meydana gelen ve en son açıklanan bilgilere göre 139 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısının sarsıcı etkileri devam ediyor.

IŞİD Horasan adlı oluşumun üstlendiği saldırı sonrasında şu ana kadar gözaltına alınan kişilerden 7’si tutuklandı. Rus kamuoyunda bu kişilerin olayın failleri olduğu konusunda fazla bir şüphe bulunmuyor, çünkü saldırının ertesi günü ortaya çıkan videodaki kişiler, kıyafetleri ve üzerlerindeki semboller bu kişilerin yüzleri ve üzerindekilerle birebir eşleşiyor. Bu bakımdan Rusya özel kuvvetlerinin failleri aynı gün içerisinde yakalayarak, daha önceki benzer olaylardaki başarısızlığına nazaran çok daha ‘temiz’ bir iş çıkardığı ülkede genel kabul görmüş durumda. Elbette yakalanan kişilere yapılan işkence konusunda kamuoyu bölünmüş durumda.

UKRAYNA BAĞLANTISI İÇİN DELİL ARANACAK

Zanlılar hakkında 22 Mayıs’a kadar tutuklama kararı verildi. Bu süre zarfında Rusya yargısı ve istihbarat servisi olayın arka planını, düzenleyicilerini ve yardım eden tüm aktörleri ortaya çıkarmaya çalışacak. Nitekim, Putin “Olayı gerçekleştirenlerin İslam dünyasının da mücadele ettiği radikal İslamcı bir grup olduğunu biliyoruz, ama bizi asıl ilgilendiren bunun siparişini verenler” dedi. Bununla da kalmadı ve Ukrayna’yı işaret ederek “Teröristler Ukrayna’ya kaçmaya çalıştılar. Crocus terör saldırısı Neonazi Kiev rejimi eliyle 2014’ten beri Rusya Federasyonu ile savaşan güçlerin deneme dizisinde bir parçadır” diyerek önümüzdeki günlerde bu yönlü suçlamaların süreceğinin işaretlerini verdi. Şimdi soruşturma komitesinin özellikle Ukrayna’nın herhangi bir şekilde dahline işaret edebilecek en küçük bir delil bile bulmak için özellikle çalışacağını öngörmek yanlış olmayacaktır. Bunun somut deliller olarak mı yoksa ayakları havada propaganda malzemesi olarak mı belireceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz.

GÖÇMENLERE SALDIRILAR BAŞLADI

Saldırı Rusya toplumunu da derinden sarstı. Özellikle teröristlerin tamamının Tacikistan vatandaşı olmaları, göçmenler, milliyetçilik ve ölüm cezası tartışmalarını sonuna kadar açtı. Saldırganlardan birisinin daha önce 3 aylığına çalışmış olduğu bir berber dükkanının yakılmaya çalışılmasına kadar varan bir öfke ortaya çıkarken, son yıllarda sönümlenmiş olan Orta Asya kökenlilere karşı düşmanca tutum ve söylemler de patlama yaptı. Önümüzdeki günlerde göçmenlerin seyahat ve çalışmalarına ilişkin kısıtlamalar getirecek girişimlerin ortaya çıkması bir hayli yüksek bir ihtimal olarak görünüyor.

İDAM TARTIŞMALARI GÜNDEMDE

Yaygın olarak tartışılan bir başka konu ise ölüm cezasının geri getirilmesi. Bu konuda iktidarın farklı kesimlerinden kimisi aleyhte kimisi de lehte fikirler ortaya çıksa da konu aktif olarak tartışılıyor. İktidardaki Birleşik Rusya’nın Duma başkanı ‘bu konu profesyonelce ve enine boyuna incelenecek ve toplumumuzun hissiyatını yansıtan bir karar alınacaktır’ diyerek ölüm cezasının tekrar getirilebileceğini söylese de yine Duma’nın devlet inşaat komitesi başkanı ‘buna karşıydık ve karşı olacağız’ diyerek net olarak karşı çıkıyor. Başka bir senatör Andrey Klişas Anayasa Mahkemesi’nin kararını hatırlatarak bunu getirmenin hukuken imkansız olduğunu söylüyor. Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov ise Kremlin’in bu tartışmalarda yer almadığını söylemekle yetindi.