Eleştiri pek yüz verilen bir tür değil
ELEŞTİRİ uzun süredir olumsuz anlamıyla anılıyor. Oysa eleştiri hem yazara hem okura bir eserdeki ögeleri gösterir. Ataç’ın denemeleri, okuru bir eleştiriyi ke-yifle okumaya hazırlardı. Eleştirinin eserden örneklerle desteklenmesi “nesnel” eleştiri diye adlandırılır. Asım Bezirci’nin başlattığı bu tür eleştirinin s&uu
Sennur Sezer*
EDEBİYATIN AŞAMALARI GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
İYİ eleştirinin yargıladığı eserde dayanakları olmalı. Bir zamanlar bir romancımıza yapıldığı gibi “yerli Marques” ilan edilmeden önce, Türk edebiyatının aşamaları iyi gözden geçirilmeli bence. Füsun Akatlı’yı erken yitirdik. Şu anda Semih Gümüş ve Ömer Lekesiz eleştirinin ender kişileri. Ancak onları da bu konuda teşvik edecek odaklardan söz edemeyeceğimiz de açık.
‘TANITIM YAZILARI YERİNE KONUŞMALAR GÖRÜRSÜNÜZ’
ELEŞTİRMENLERİN çok sevilmediğini hatırlatmak gerekir. Bu yüzden yazarların “Bizde eleştiri/eleştirmen yok” dediği de rivayet edilir. Çocukluğu ve ilk gençliği parasız yatılı olarak Asımla birlikte geçen Fethi Naci, ciddi eleştirmenlerimizdendir. Yazarlar için incelemeleri de göze almıştır. Memet Fuat iyi bir eleştirinin iyi kitap tanıtımlarıyla başlayacağına inanırdı. Ancak günümüzde bu pek olası değil. Dokunulmaz sayılacak çok satarlar (ve elbet yayıncıları), reklam vermekten selam vermeye esirgeyecekleri lütufları kısa sürede belirlerler. Bu yüzden tanıtım yazıları yerine konuşmalar görürsünüz. Konuşmalarda da yargı yoktur zaten.
*Şair/Yazar
HAZIRLAYAN: Erkan Araz
YARIN
Ahmet SAY: Eleştiri, uygarlık düzeyini gösteren ölçütlerdendir Prof. Mesut İKTU: Eleştirici ağır bir sorumluluk altındadır
evrensel.net