5 Kasım 2022 04:10

‘Tedbirleri almamışlar, bunun neresi kader?’

TTK'ya bağlı Amasra Müessesesinde, 41 işçinin hayatını kaybettiği patlamaya dair tepkiler sürüyor. Gebze’de görüştüğümüz işçiler, “Tedbirlerini almamışlar, bunun neresi kader” diye soruyor.

‘Tedbirleri almamışlar, bunun neresi kader?’

Fotoğraf: Eren Ergine/Evrensel

Hasret Gültekin KOZAN
Gebze

Türkiye Taşkömürü Kurumuna (TTK) bağlı Amasra Müessesesinde, 41 işçinin hayatını kaybettiği patlama sonrası başlatılan soruşturma kapsamında 8 kişi tutuklandı. Bilirkişi heyeti hazırladığı raporda katliamın önlem alınmaması nedeniyle göz göre göre geldiğine işaret etti. Tüm bunlara rağmen AKP yetkililerinin madencilerin ölümüne ilişkin “kader” açıklaması yapmasına işçiler tepkili. Gebze’den işçiler, “Tedbirlerini almamışlar, bunun neresi kader” diye soruyor.

"ÖNLEMLERİ ALMA SONRA DA KADER DE!"

Bu facianın bir kez daha işçinin ne kadar değersiz olduğunu gösterdiğini belirten bir petrokimya işçisi, “Örneğin Almanya madenlerinde 2013 yılına kadar 40 yıllık süre zarfında hiç ölüm meydana gelmemiş. 2013 yılında meydana gelen kazada 3 madenci ölmüş, bunun ardından da Almanya’da tüm maden ocaklarının kapatılması istenmiş. Yakın tarihlerde Soma’yı, Ermenek’i, Siirt’i gördük. Bunlar bir de yüzer yüzer, onar onar olan ölümler. Cumhurbaşkanı çıkıp bunlara ‘kader’ diyor. Sen önlemleri alma, göz göre göre işçileri ölüme sürükle, sonra da katliama kader de. Kader, fıtrat söyleminin doğru olmadığını düşünüyorum. Artık bir inandırıcılığı kalmadı. Dünyadaki diğer örneklerine baktığımız zaman Türkiye’de maden işçisinin ne kadar değersiz olduğunu, maden ocağı sahiplerinin kârının daha değerli olduğunu bir kez daha görüyoruz. Burası bir de devlet madeni, daha çok önlem alınması gerektiğini düşünüyorum” diyor.

"HEP BİZE Mİ KADER VAR?"

Bir başka petrokimya işçisi de şunları söylüyor: “Soma’da 301 maden işçisinin öldüğü katliam sonrası da aynı sözler sarf edildi. O zaman belki biz bunlara daha çok inanıyorduk ama sonradan gördük ki yönetenler her seferinde patronun yanında. Burada da işi Allah’a havale ederek esas görmemiz gerekeni göremeyiz. ‘Kader, fıtrat, şehitlik’ diyerek toplumu uyutmaya çalışıyorlar ama artık çoğunluk durumun farkında. Hayatını kaybeden madenci yakınları da diyor, onları da izledik. Madencileri göz göre göre ölüme yollamışlar. Bütün uyarılara rağmen tedbirleri almamışlar. Bunun neresi kader? Hep biz yoksula, emekçiye mi kader var?​”

"YALANLARI YÜZLERİNE VURMALIYIZ"

Bir metal işçisi de “Biz işçilerin artık gerçekleri görmesi lazım. Gözümüze baka baka yalan söylüyorlar. Devletin kurumu bile ‘dezenformasyon’ şeklinde açıklama yapıyor. Bunlara göre ters olan her şey dezenformasyon zaten. Şimdi sansür yasasını da hayata geçirdiler zaten. Doğru bildiğimiz her şeye yalan, yanlış diyecekler. 20 yıldır anlatılanlarla, yapılanları yaşayarak görüyoruz. İşçinin canı bunlar için bir hiç. Ben kendimi artık çok değersiz hissediyorum. Hiçbir kıymetimiz yok bunların gözünde. Varsa yoksa kendileri, koltukları... Ama artık yeter. Bütün bu olanlara sesimizi çıkarmamız, yalanlarını, yanlışlarını yüzlerine vurmamız gerekiyor” diyor.

"İŞÇİNİN DEĞERİ SENDİKACININ GÖZÜNDE DE UCUZ"

Bir başka metal işçisi de başta Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) yöneticileri olmak üzere sessiz kalan ve yeteri kadar tepki vermeyen sendika yönetimlerini eleştiriyor: “Böyle bir katliam yaşanıyor, sendikalarımızda yaprak kımıldamıyor. Anca açıklama yapıyorlar, sosyal medyada paylaşımda bulunuyorlar. Böyle bir katliam yaşanmış, olması gereken bu mu? Değil. Hadi örgütlü olunan fabrikalarda Bartın’da hayatını kaybeden işçiler için 1 saat iş bırakalım. Yapabiliyorsak genel grev yapalım. Ama nerede... İşçinin değeri patronun, devletin gözünde ucuz ama üyesi olduğu sendikaların gözünde de ucuz. Her yıl binlerce işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor ama biz hiçbir şey yapmıyoruz. Artık işçi ölümleri o kadar olağan duruma geldi ki, bunu kanıksadık, şaşırmıyoruz. Anca böyle katliam yaşandığında ses çıkarmaya çalışıyoruz, o da güdük kalıyor, birkaç güne unutuluyor. Sendikaların silkelenip kendine gelmesi, eski mücadeleci yıllarına dönmesi lazım.”

Evrensel'i Takip Et