16 Temmuz 2021 00:23

Asbestli su borusu sökümleri ölüm saçıyor

Değiştirilen asbestli su borularının sökümü sırasında yaşanan tehlikenin boyutlarını İş Güvenliği ve Asbest Söküm Uzmanı Kimyager Kenan Yıldız ile konuştuk. 

Fotoğraf: Ankara Belediyesi

Paylaş

Ramis SAĞLAM
İzmir

Son dönemlerde doğayı ve insan sağlığını tehdit eden birçok çevresel etken yaşanırken, bunlardan biri de asbestli su boruları. Kullanma ve içme suyumuzu evlerimize kadar taşıyan boruların çoğunun asbestli olduğu ortaya çıktı.

Belediyeler ya da ilgili kurumlar bu konuda harekete geçerek yeni borular döşemeye başlasa da asbestli su borularının söküm işleminde iş güvenliği ve işçi sağlığı kurallarına uyulmaması nedeniyle çevre ve sağlık sorunları tartışma konusu oldu.

Asbestli su borularıyla ilgili CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in 2019 yılında Meclise sunduğu yazılı önergeye, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un, “Asbestli boru hatlarının yüzde 75’i değiştirilmiştir” sözleri tehlikenin boyutlarını gözler önüne serdi.

Değiştirilen asbestli su borularının sökümü sırasında yaşanan tehlikenin boyutlarını İş Güvenliği ve Asbest Söküm Uzmanı Kimyager Kenan Yıldız ile konuştuk. 

‘ÖNLEM ALINMADAN SÖKÜLDÜ’

Asbestli su borularının özellikle sökümü sırasında birçok belediyenin alması gereken önlemleri almadan çok ilkel bir biçimde söküm gerçekleştirdiklerini belirten KenanYıldız, su borularında asbest liflerinin portlant çimentosunda bağlayıcı madde olarak bulunduğunu söyledi. Yıldız, “Asbestin su borularındaki asbest liflerinin kolaylıkla suya geçmesi nedeniyle, vücuda solunum yolu ile giren asbestin kanser yaptığı kesinlikle bilindiği için asbestli su borularından vazgeçildi” dedi.

ASBEST İŞÇİLERİ TEHDİT EDİYOR

Asbestli su borularının sökümünde iş güvenliği ve işçi sağlığı açısından hiçbir önlem alınmaması nedeniyle tehlikenin gün yüzüne çıktığını belirten Yıldız, “1989 yılında ABD Çevresel Koruma Ajansı (EPA), asbestli ürün kullanılmasını 1997 yılına kadar yasaklamak için kararlar çıkartmıştı. Asbeste yüksek miktarda maruz kalan işçiler üzerinde yapılan araştırmalara göre bu işçilerde fazla miktarda solunum yolu hastalıklarına rastlanıldığı bilindiği halde önlem alınmadan asbestli su borularının sökümü önemli bir sorun olmaya devam ediyor” dedi.

Asbestli su boru sökümünün öncelikle mutlaka İŞKUR üzerinden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bildirim yapılması gerektiğine vurgu yapan Yıldız, bu sökümlerin mutlaka ama mutlaka asbest söküm uzmanı ve asbest söküm çalışanlarınca özel kıyafetler ve yöntemlerle sökülmesi gerektiğini söyledi. Yıldız, asbestli su boru sökümü yapan birkaç belediyeyi dışında tutarsak biçok belediyenin önlem almadan sökümleri gerçekleştirdiğinin altını çizdi.

‘YÖNETMELİK HERKESE SORUMLULUK YÜKLER’

Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik 25 Ocak 2013 yılında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Yıldız, bu yönetmeliğin herkese sorumluk yüklediğini belirterek, “Uyarıcı levhalar asılmalı, sökülen asbestli borular 200 mikron kalınlıkta sızdırmaz naylonlara sarılarak asbest etiketi yapıştırılmalı. Tehlikeli atık taşıma lisansına sahip özel araçlarla tehlikeli atık bertaraf tesislerine taşınmalı ve teslim edilmelidir. Bu araçlar Çevre Şehircilik Bakanlığının Mobil Atık Sistemi (MOTAT) üzerinden atığı aldığı konumdan bertaraf tesisine kadar güzergahı kayıt altında olmalıdır. Atıklar teslim edildiğinde ve tüm işlemler bittiğinde asbest söküm işinde çalışan personellerin günlük maruziyet ölçümleri ve sahanın asbest lifi kalmadığına dair raporları yine İŞKUR üzerinden çalışma bakanlığına teslim edilmelidir” diye konuştu.

‘ABESTLİ BORULAR NEREYE ATILDI?​’

Türkiye’de gerekli kurallara uyan bir tane bile uygun asbestli su borusu değişimi olmadığını iddia eden Yıldız, “Şayet olduğunu iddia eden varsa bu yazılan maddeleri gerçekleştirdiğine dair kanıt sunabilmelidir” dedi.  Yıldız, asbestli boruların sökümüne ilişkin şu soruları sıraladı; “Söküme başlamadan önce İŞKUR’a bildirim yaptınız mı? Asbest söküm uzmanı ve asbest söküm çalışanı çalıştırdınız mı? Özellikle söküm işleminde çalışan işçilerin bu tehlikeyi evlerine ve diğer insanlara götürdüğünü biliyor musunuz? En önemli soru da çıkan asbestli su borularını nereye attınız?​”

'SÖKÜMLER HANGİ ÖNLEMLER ALINARAK YAPILIYOR?'

Belediyelerin asbestli su borularının sökümünü hizmet olarak sunduğunu belirten Yıldız, asbestli içme suyu borularını sökerlerken başka bir tehlikeyi gözden kaçırdıklarını söyledi. Elektronik Kamu Alımları Platformunun (EKAP) verilerine bakıldığında bile sayısız örnek görülebileceğini söyleyen Yıldız, “Ankara Büyükşehir Belediyesine bağlı ASKİ’nin 2020 yılı içinde Çubuk, Akyurt ve Keçiören, Evren, Şereflikoçhisar, Haymana, Elmadağ, Nallıhan, Ayaş, Polatlı, Beypazarı ilçeleri ‘Asbest ve kullanım ömrünü tamamlamış içme suyu şebeke ve iletim hatları yenileme işinde’ hangi önlemleri aldıklarını açıklamalılar. Aynı soruyu, Giresun Belediyesi’nin 2020 yılı içinde Çıtlakkale Mahallesi’nde bulunan 5 bin metreküplük içme suyu deposu, “asbest olan isale hattının yenilenmesi” ile Gedikkaya Mahallesi Nihatbey Caddesinde Bulunan asbest içme suyu borularının değiştirilmesi yapım işi” ve 2018 yılında Van Belediyesi’nin İpekyolu, Edremit ve Tuşba İlçeleri ‘asbest boru değişimi ve yeni içme suyu hattı yapım işi’ için de sormak gerekiyor” dedi.

MEZOTELYOMA KANSERİNİN NEDENİ ASBEST

Mezotelyoma kanserinin bilinen tek nedeni asbest liflerine maruz kalmak olduğu tartışmasız kabul ediliyor. Mezotelyoma Asbest Farkındalık Merkezi, herhangi bir miktarda asbest maruziyetinin, doğrudan toksinle çalışmayan veya toksinle temas etmeyen kişiler için bile tehlikeli kabul ediyor. Mezotelyoma vakalarının çoğunluğu mesleki asbest maruziyetine bağlı olmasına rağmen, kadınlar ve çocuklar arasında asbeste ikincil maruziyet en ciddi sağlık riski oluşturuyor.

 

ÖNCEKİ HABER

Antep'te hayvanat bahçesinden kurtulmaya çalışan aslan yakalandı

SONRAKİ HABER

Kayseri'de işçi servisi direğe çarptı, 5 kişi yaralandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...