22 Nisan 2021 00:11

GMO İzmir Şube Başkanı Toprak: İfşa yetmez içerikler açıklansın

Gıda güvenliği konusunda bakanlığın ifşa etmesinin yeterli olmadığını söyleyen GMO İzmir Şube Başkanı Toprak, “Cezalar caydırıcı olmalı, bu firmalar kapatılmalı, ticaretten men edilmeli” dedi.

İbrahim Uğur Toprak | Fotoğraf: Ramis Sağlam

Reklam

Ramis SAĞLAM
İzmir

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Gıda ve Yemlerde Taklit ve Tağşiş Fiili ve İdari Para Cezalarının Hesaplanmasına Dair Yönetmelik 16.04.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla yürürlüğe girdi. Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin ardından TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı İbrahim Uğur Toprak’la yönetmelik hakkında konuştuk. 

Uzun yıllardır taklit, tağşiş ve hileli gıda üreten firmaların sadece ifşasının yetmeyeceğini dile getirdiklerini söyleyen Toprak, “Taklit ve tağşiş (karıştırma) kapsamı dışında ürünlerin mikrobiyolojik analiz sonuçlarının da açıklanması gerekir” dedi. 

Pestisit (insanların sağlığına zarar veren organizmalar) kalıntı limitini aşan ürünler ile aflatoksin, okratoksin sınır değerlerini aşan ürünlerin ve bunları piyasaya süren firmaların da ifşa edilmesi gerektiğine dikkat çeken Toprak, “Ayrıca uygulanan para cezaları çok az. Bu cezalar üreticinin kazandığının çok çok altında, daha caydırıcı olmalı, gerekirse bu firmalar kapatılmalı, başka bir isimle faaliyete başlamaları engellenmeli, ticaretten men edilmeli” diye konuştu.

“YETERSİZ DENETİM”

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2020 Faaliyet Raporu verilerine göre 7137 görevli gıda kontrolörü ile ülke genelinde 1 milyon 356 bin 643 denetim yapıldığı ve sadece 172’si için savcılığa suç duyusunda bulunulduğu ifade edilmiş. Faaliyet Raporunda verilen rakamlara göre ülke genelinde 2020 yılı sonu itibariyle toplam 709.321 gıda işletmesi bulunduğuna dikkat çekilirken, kayıtlı işletmelerin 79.232’si üretim yeri, 334.376’sı satış yeri, 282.464’ü toplu tüketim yeri olduğuna yer verilmiş. Toprak, bu tabloya göre her işletmenin ortalama 2 kez bile denetlenmediğine dikkat çekerken “Halk sağlığı ve gıda güvenliği, işletme başı yılda ortalama bir kez yapılan denetimle sağlanamaz.” dedi.

"VATANDIŞAN ALIM GÜCÜ ASGARİ ÜCRET"

Taklit ve tağşiş ile mücadelede diğer önemli noktanın sosyoekonomik boyutu olduğuna dikkat çeken Toprak “Bu noktada da asgari ücret, açlık sınırı, gıda enflasyonu ve alım gücü gibi kavramlar devreye giriyor. Gıda enflasyonunun yüksek olması gıda harcamalarının toplam harcamasının büyük bir bölümünü oluşturan dar gelirli kesimleri çok daha fazla etkilemektedir. Asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı ülkemizde gıda harcamaları, hane bütçesinde önemli bir paya sahip. Yükselen döviz fiyatları ve artan işsizlikle birlikte gıda enflasyonundaki artış vatandaşın alım gücünü büyük ölçüde azaltmakta, özellikle de dar gelirli kesimi daha fazla etkilemektedir” dedi.

“GIDA MÜHENDİSİ İSTİHDAMI SAĞLANMALI”

Denetim sayısının yetersizliği bir yana, 7137 Gıda Kontrol Görevlisinin sadece 1917’sinin Gıda Mühendisi olma sorununa da değinen Toprak, “Denetimlerin daha sık ve güvenilir yapılabilmesi için daha çok gıda mühendisinin kamuda istihdam edilmesi gerekiyor. Uygun bir lisans eğitimi (en az) olan ve mevzuat okumayı bilen yetkin kontrolörlerin denetim yapması ve ciddi bir izlenebilirlik analizi yapılmasının sağlanması büyük önem arz etmektedir” diye konuştu.  

Reklam