Dr. Berk Esen: Pankart indirme, otoriter yapıyı ortaya koyuyor
CHP’nin “128 milyar dolar nerede?” pankartlarının indirilmesini Siyaset Bilimci Dr. Berk Esen değerlendirdi.
Fotoğraf: DHA
Şerif KARATAŞ
İstanbul
CHP’nin “128 milyar dolar nerede?” pankartlarının indirilmesini değerlendiren Siyaset Bilimci Dr. Berk Esen, “Hükümete yöneltilen bir eleştirinin cumhurbaşkanına hareket olarak kabul edilerek afişlerin, pankartların kaldırılmasına kararı verilmesi Türkiye’nin ne kadar otoriter bir noktaya geldiğini gösteren bir örnek” dedi.
Merkez Bankasına ait 128 milyar dolar tutarındaki altın ve döviz rezervinin akıbeti siyasetin önemli gündemleri arasında yer alıyor. CHP’nin Türkiye’nin genelinde il ve ilçe binalarına astıkları “128 milyar dolar nerede” yazılı pankartlar “Savcılık emri olduğu” gerekçesiyle polis eşliğinde toplatıldı. Siyasetin sıcak gündemini Sabancı Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Berk Esen, ile konuştuk.
CHP’nin 128 milyar dolar rezervin erimiş olmasını daha önce de gündeme getirdiğini, iktidarın 128 milyar dolar rezervine ne olduğu sorusuna yanıt veremediğini hatırlatan Esen, “Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede 128 milyar dolarlık rezervin erimiş olması gerçekten çok büyük politika başarısızlığı. Dolayısıyla herhangi bir ülkede zaten bunun çok daha önceden tartışma konusu olması gerekiyordu. Tabii Türkiye’de otoriterleşme nedeniyle bu tarz konuları aslında yeterince tartışamıyoruz. Ama konunun büyüklüğü sebebiyle sürekli gündeme geliyor” ifadelerini kullandı. Berat Albayrak’ı bakanlıktan istifaya götüren süreçte, bu rezervin ne olduğu konusunun ön plana çıktığını belirten Esen şunları söyledi: “Basından takip ettiğim kadarıyla Naci Ağbal’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu alarak, Beştepe’ye gidip, bu konu hakkında kendisine bilgi verdiği ve 128 milyar doların Berat Albayrak’ın yanlış hamleleri nedeniyle eridiği ve artık Türkiye’nin ekonomik politikası yanı sıra var olan ekonomik politikasını devam ettirecek kadar bir rezervinin olmadığını söylediği iddia edilmişti. Dolasıyla Naci Ağbal’ın görevden alınıp tekrar Berat Albayrak’ın bir pozisyona getirileceği iddialarının gündeme gelmesi beraberinde tekrar, bu iddiayı ve bu konuyu gündeme getirdi. CHP siyaseten çok doğru bir şekilde, AKP’yi geriletmek için bu konuyu tekrardan gündeme getirdi. Tabii iktidar açısından artık Naci Ağbal görevden alındığı için ve Berat Albayrak konusunda tekrardan olumlu haberler çıkmaya başladığı için bu konunun gündeme gelmesi sıkıntılı bir durum yaratıyor.”
Dr. Berk Esen | Fotoğraf: Şerif Karataş/Evrensel
"İKTİDARA YÖNELİK ELEŞTİRİLER HAKARET OLARAK KABUL EDİLİYOR"
Dolar rezerviyle ilgili sorunun iktidarın yanlış politikasının yanı sıra iktidar içindeki kırılmaları da açığa çıkardığı için önemli olduğunu belirten Esen, AKP’nin başarısız olduğu diğer konular gibi dolar rezervi konusunu da gündemden çıkmaya çalıştığını ifade etti. Esen şunları söyledi: “Bunun en aşırı noktası Kemal Kılıçdaroğlu’nun Meclis grup toplantısı sonrasında CHP örgütlerinin 128 milyar dolar nerede pankartını asmasıyla birlikte ortaya çıktı. Polis CHP örgüt binalarından söz konusunu pankartları indiriyor. Bu Türkiye’nin ne kadar otoriter bir noktaya geldiğini de çok güzel gösteren bir örnek. Çünkü öncelikle bizim parti devletinde yaşadığımızı apaçık gösteriyor. Hükümete yöneltilen bir eleştiri, devleti ve o devleti temsil ettiği söylenen cumhurbaşkanına bir hareket olarak kabul ediliyor hemen. Bu hareket sonrasında savcılık mahkeme kararı olmadan, bir tedbir kararı alarak bu tarz siyasi afişlerin, pankartların kaldırılması karar veriyor. Ülkede polisten, savcıya kadar, hepimizin vergisiyle maaş alanlar iktidar partisinin güdümünde hareket etmeye başladıklarını gösteren bir diğer örnek oluyor. Ve artık eleştiriyi hakaret sınırının ortadan kalktığını ve iktidara yönelik her türlü eleştirinin hakaret olarak kabul edilebileceği bir noktaya geldiğimizi gösteriyor. Bu konu o kadar ayyuka çıkmış durumdaki, bir eleştiri bile değil. Kendi içinde basit bir soru bile hem eleştiri hem de akabinde hakaret olarak görülebiliyor.”
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
