13 Ekim 2020 09:30

Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi: Yüksek vergi tüketiciyi kaçak içkiye yöneltiyor

Kaçak alkole bağlı ölümlerle ilgili açıklama yapan Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, içkiden alınan yüksek verginin tüketiciyi kaçak içkiye yönelttiğini söyledi.

Fotoğraf: DHA

Reklam

Ramis SAĞLAM
İzmir 

İzmir'de son günlerde "kaçak içki" nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı 15'e ulaştı. Kaçak alkole bağlı ölümlerle ilgili Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi açıklama yaptı. Yaşanan ölümlerin tamamen adli bir vaka ve kayıt dışı ekonominin bir ürünü olduğuna vurgu yapan Gıda Mühendisleri İzmir Şube Başkanı İbrahim Uğur Toprak, "Merdiven altı üretimin halk sağlığını nasıl tehdit ettiğinin en çarpıcı örneği ile karşı karşıyayız” dedi. 

Piyasada kullanılan alkolün içilebilir olmaktan çok uzak sanayi tipi alkolden üretildiğine dikkat çeken Toprak, “İnsan sağlığı için son derece zararlı olan metil alkol türü çok daha ucuz alkol kullanılarak yapılan bu kaçak üretimlerin insan hayatını nasıl sonlandırdığına bir kez daha tanık olduk” diye belirtti. 

“ALKOLLÜ İÇKİLERDEKİ YÜKSEK VERGİ DÜŞÜRÜLMELİ"

Bütçe açıklarını kapatmak için, alkollü içkilere yapılan yüksek zamların ve vergilerin sahtecilik ve kaçakçılığı tetiklediğini, yüksek oranlı vergi uygulamasının ise tüketiciyi kaçak içki kullanmaya yönelttiğini söyleyen Toprak, "Denetimler yeterince yapılamazken, bir de alkollü içkilerde çok yüksek oranlarda vergi uygulanması kayıt dışını ve sahteciliği körüklemekte, tüketicileri riske atmaktadır" dedi. 

Bugün rakıda ve votkada yaşanan sorunun yarın diğer distile içkilerde de görüleceğine vurgu yapan Toprak, bu  bağlamda alkollü içkilerdeki yüksek vergi baskısının, sahtecilik cazibesini düşürecek oranlara çekilmesi gerektiğini söyledi. 

“HALK SAĞLIĞI VE GIDA GÜVENLİĞİ DENETLENMELİ” 

Yaşanan ölümlerin, halk sağlığı ve gıda güvenliği denetimsizliğini gündeme getirdiğini ifade eden Toprak, devletin denetlemeden sorumlu kamu kurum ve kuruluşları ile etkin bir denetim mekanizması kurması gerektiği vurgusunu yaptı. 

Kaçak içkinin merdiven altı kayıt dışı olmaktan kurtarılması ve denetimin bütünlüklü olarak, yerel yönetimler, demokratik kitle örgütleri ve meslek kuruluşlarıyla yapılması gerektiğini dile getiren Toprak, tüketiciler yönelik şunları söyledi: “Tüketicilerimiz bilmelidirler ki, ürünün dış görünüşünden sahte olup olmadığını anlamak mümkün değildir. Dökme içki tüketmemek veya tükettikleri noktalarda orijinal ambalajı görmeyi talep etmek yetersiz de olsa bir önlem olarak görülmelidir. Alışveriş sırasında kapak, etiket, barkod ve seri numarası kontrollerini yapmaları ve olabildiğince güvenilir buldukları yerlerden içki satın almaları önemlidir.” 

“METİL ALKOL ENDÜSTRİYEL ALKOLDÜR!”

Metil alkol endüstriyel kullanımı olan bir ürün olması nedeniyle gıda maddelerinin üretimine girmesinin kesinlikle yasak olması gerektiğini söyleyen Toprak, “Türk Gıda Kodeksi'ne göre rakıda bulunmasına izin verilen metil alkol miktarı en fazla 150 gr/hektolitredir. Bu miktardan daha yüksek oranlarda metil alkol içeren ürünler insan sağlığı açısından riskli olarak değerlendirilir. Mevzuatta izin verilen dozların üzerinde tüketildiğinde zehirlenmelere neden olur. Zehirlenme belirtileri 12-24 saate kadar görülmeyebilir. Metil alkolün bir diğer özelliği zehirleme dozunun değişkenlik gösterebilmesidir. Zehirlenme mide bulantısı, karın ağrısı, baş dönmesi, güçsüzlük gibi belirtilerle başlar ve merkezi sinir sisteminde çökme, körlük, koma ve ölüm, bu olumsuz tablonun ciddi sonuçları olarak ortaya çıkar” dedi.

Reklam