İyi ki tanımışım Pirhasan amcayı

Ersoy Adıgüzel
SES İstanbul Aksaray Şube İşyeri Temsilcisi

Göz kontrolü için Çapa'ya gelirdi büyük usta, karşılar eşlik ederdik. Arabadan inerken yardım etmek ister, her defasında reddedilirdik. Yaşlı bedeni tekerlekli sandalyeye sığmak istemezdi sanki. 

Doktoru beklerken sohbet etme fırsatı bulurduk, ama o hep acele eder bir an önce gitmek isterdi. Yeni romanını fazla bekletmek istemediğini söylerdi. Gözlerinin az görüyor olmasını kabul etmiyordu sanırım o yüzden biraz sitemliydi  doktora, "Bir an önce tedavi et de cam gibi göreyim tasvirlediğim dünyayı" der gibiydi. 

Onun tasvirlediği dünyaya olan hevesimle etrafıma bakar "Ne şanslısın Ersoy, Vedat Türkali ile  vakit geçiriyorsun" diye içimden geçirir bu eşsiz duruma şahit olan, acaba ustayı tanıyan birileri var mı  diye kasınırdım. Iyi ki tanımışım Pirhasan amcayı, iyi ki bir iki dersine nail olmuşum. Ve hâlâ kasım kasım kasınıyorum Che'nin yoldaşı olduğum, Vedat Türkali'nin elini öptüğüm için, tüm zerzevatlara inat.