‘Var olmayan basın özgürlüğü nasıl kutlanabilir ki?’
Basın Konseyi 3 Mayıs “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” nedeniyle bir basın açıklaması yayınladı.
Basın Konseyi Genel Sekreteri Dr. Hasan Sınar imzasıyla yayınlanan bu açıklamada, “Basın özgürlüğü, çağdaş demokratik sistemlerde rejimin en önemli teminatıdır ve bu nedenle çağdaş dünyada, basın yoluyla düşünceyi açıklama özgürlüğünün ve çok sesliliğin korunmasına özel bir itina gösterilir. Türkiye’de ise bugün gelinen noktada, özellikle siyasal iktidar tarafından basına yönelik olarak uygulanan sistematik baskı ve yıldırma stratejileri yüzünden basın özgürlüğü hızla irtifa kaybetmektedir.” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, 100’e yakın gazetecinin haklarında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olmaksızın tutuklu olarak zindana atılmış olmaları ve gazeteciler hakkında açılmış 10 bine yakın hukuk ve ceza davasının, yaratılmış olan bu korku imparatorluğunu açıkça gözler önüne sermekte olduğunun altı çizilirken, “Diğer bir ifadeyle, Türkiye’de bugün siyasal iktidarın benimsediği ve inşa etmeye uğraştığı rejim, basın özgürlüğü açısından ancak darbe dönemleri ile karşılaştırılabilir bir despot rejim uygulamasıdır ve bu uygulamanın çağdaş demokratik sistemler ile yakından uzaktan hiçbir ilişkisi yoktur.” denildi.
Açıklamada ayrıca, Freedom House tarafından çok kısa bir süre önce yayınlanan 2012 Yılı Basın Özgürlüğü İndeksi’nde Türkiye, indekse dahil edilen 197 ülke arasında Kongo, Nepal, Kolombiya ve Senegal ile aynı grupta “yarı özgür” bir ülke olarak 117. sırada yer aldığı hatırlatıldı.
Son olarak, “Bu verilerin ışığında başta siyasal iktidar olmak üzere tüm ilgilileri, hiçbir şekilde içimize sindiremediğimiz bu olumsuz tabloyu ortadan kaldırmaya yönelik olarak, basın özgürlüğüne yönelik anlayış ve uygulamalarını ivedilikle yeniden gözden geçirmeye çağırıyoruz.” denildi.
(MEDYA SERVİSİ)
Evrensel'i Takip Et