1 Şubat 2007 01:00

Mazlum-Der’de Kerkük tartışması


Mazlum-Der İstanbul Şubesi’nin hazırladığı, “2006 İnsan Hakları Dünya Raporu” Mazlum-Der içinde tartışmalara neden oldu. Özellikle Kerkük konusunda genel merkez ile ters düşen Mazlum-Der İstanbul Şubesi, Kürtleri yok sayarak Kerkük’ten “Tarihi Türkmen ve Arap diyarı” olarak söz etmesi dikkat çekti. Rapordan rahatsız olan Mazlum-Der genel merkez yöneticilerinin İstanbul Şubesi’ni uyardığı ancak buna rağmen raporun açıklandığı ifade ediliyor.
Mazlum-Der İstanbul Şubesi tarafından hazırlanan, “2006 İnsan Hakları Dünya Raporu” bir süre önce kamuoyuna açıklandı. 73 ülkenin izlenmesiyle oluşturulan raporun Kerkük bölümü, Mazlum-Der içindeki tartışmaları da beraberinde getirdi. Raporda, özellikle Kürtlerin Kerkük’e büyük güç yığdığı iddia edilerek, “Tarihi olarak Türkmen ve Arap diyarı olarak bilinen bu bölgeye son zamanlarda gelen yoğun Kürt göçü içerideki Türkmen ve Araplara yönelik baskı oluşturmaya başlamıştır” denildi. Raporda, 2007’de yapılacak referandumun Türkiye başta olmak üzere çeşitli ülkelerin müdahalesine açık olduğu ifade edildi.
Mazlum-Der İstanbul Şubesi’nin Kerkük konusunda resmi söylem kullanması, başta genel merkez olmak üzere Mazlum-Der içinde rahatsızlık yarattı. Edinilen bilgilere göre raporun açıklanmaması konusunda genel merkezin İstanbul Şubesi’ni uyardığı ancak bunun dikkate alınmadığı belirtiliyor.
Öte yandan Mazlum-Der Genel Başkanı Ayhan Bilgen imzasıyla 17 Ocak 2007 tarihinde yapılan basın açıklamasında, İstanbul Şubesi’nin öne sürdüğü iddiaların aksine, “Kerkük’te sistematik Araplaştırma politikası şehrin nüfus yapısının Kürtler ve Türkmenler aleyhine bozulmasına sebep olmuştur” ifadeleri kullanılmıştı. Türkiye’nin Irak ve Kerkük politikasının eleştirildiği açıklamada şunlar dile getirilmişti: “Irak’ın bütün komşuları gibi Türkiye de sadece bir gruba yönelik ilgi ve destek politikası ile Iraklıların bir arada barış içinde yaşaması ihtimalini zora sokmaktadır. Irak’taki yabancı askerlerin bir an önce bölgeden çıkmasını hızlandıracak ortak bölgesel politikalar geliştirilmesi Irak’taki tüm grupların çıkarınadır. Türkiye’nin yıllardır izlediği politikalar Irak Türkmenlerini büyük bir risk altında bırakmıştır. Irak politikalarının, Türkmenlerin bile büyük kesimini temsil etmeyen bir parti üzerinden geliştirilmesi ayrımcı yaklaşımları beraberinde getirmiştir. Kerkük’te Türkmenlerin haklarını korumanın yolu askeri bir müdahale değildir. Aksine bu tutum en çok Türkmenleri diğer grupların hedefi haline getirerek uzun dönemde tehdit altına itecektir. Türkiye Irak politikasını mezhep ya da etnik temellere değil, insan hakları ve barış eksenine oturtmalıdır.” (İstanbul/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et