20 Mart 2007 05:00
Türkiyede karapara suçlusu yok!
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Mali Eylem Görev Grubunun genel ülke denetimi sonrası hazırladığı rapor açıklandı. Türkiyenin, bazı noktalara itiraz ettiği ve bu çerçevede düzeltmelere gidildiği raporda, Türkiyede karapara aklamadan hiç mahkumiyet bulunmadığına dikkat çekildi.
OECD Mali Eylem Görev Grubunun iki ay içinde yayımlayacağı Raporda, Türkiyenin karapara ile mücadelede hala bazı eksiklikleri olmakla birlikte mevzuat alanında mesafe katettiği belirtildi. Ancak uygulamada istenen gelişmenin sağlanamadığı vurgulandı.
Türkiyenin FATF kriterlerine uyum için yeni bazı düzenlemelere gitmesi de istenen Raporda yer alan bazı tespitler, şu şekilde sıralandı: Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkındaki Kanunda aklama suçu tanımı soyut ve yetersiz. Kanunda karapara aklamaya dönük suçların tek tek sayılması gerekir. Kullanma ve sahip olma da suç tanımı içinde yer almalı. Türkiyede muhabir bankacılığa yönelik bir düzenleme bulunmuyor. Şüpheli işlem bildirim sayısı çok az. (MASAK yetkilileri, 2006 yılında şüpheli işlem bildiriminde bir önceki yıla göre 3 kat artış olduğunu belirttiler.) İşlemlerde kimlik tespiti var, ancak teyit yok. (FATF, bu işlemlerde kimlikle yetinilmemesini, elektrik, telefon vb faturalarla kimliğin teyit edilmesini istiyor.) Karapara aklama suçuyla mücadelede adli mekanizma iyi işlemiyor. Türkiyede karapara aklama suçu nedeniyle mahkemelere intikal eden çok sayıda dosya bulunmasına karşılık, tek bir mahkumiyet olayı yok. Uygulama yönü zayıf.
Takip süreci başlıyor
FATFın ülke değerlendirmeleri kapsamında kaleme alınan Türkiye Raporunun yayımlanmasının ardından, düzenlemeleri yeterli görülmeyen diğer ülkeler gibi, Türkiye için de 22 aylık bir takip süreci başlatılacak.
Ülkede karapara aklama ile mücadeleyi yürüten Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurumu da (MASAK), raporda eleştiri konusu olan bölümleri, ilgili kuruluşlara gönderecek. Gerek MASAKın gerekse bu kuruluşların raporda eleştiri konusu edilen alanlarla ilgili yapacağı yeni düzenlemeler, bu süreçte MASAK tarafından FATFa iletilecek.
OECD bünyesinde 1989 yılında karaparanın aklanması ile mücadele amacıyla kurulmuş olan FATF, bu kapsamdaki standart koruyucu misyonunu 1990 ve 1996 yıllarında yayınladığı 40 tavsiye kararı ile üye ülkelere duyurmuştu. 40 tavsiye ve 9 özel tavsiye esas alınarak hazırlanan ve 251 kriterden oluşan Karapara Aklama ve Terörizmin Finansmanı ile Mücadele (AML/CFT) Metodolojisine dayanarak yapılan 3. tur değerlendirmeleri çerçevesinde bugüne kadar Belçika, Norveç, ABD, İsviçre, Avustralya, İtalya, İrlanda, İsveç, İspanya, Danimarka ve Türkiye incelemeye tabi tutuldu. (Ankara/AA)
Evrensel'i Takip Et