15 Ocak 2012 09:53

Heidi Fried'dan Zarakolu'na destek

Gençliğinin en güzel yıllarını Hitler’in toplama kamplarında geçiren Yahudi Yazar ve Psikolog Hedi Fried “Auscwitz Yolunda” adlı kitabının İngilizce baskısını imzalayarak Kandıra cezaevinde yatan insan hakları savunucusu Ragıp Zarakolu’na yolladı.Kızkardeşi dışında tüm ailesi Auschwitz’deki gaz odalarında katledile

Heidi Fried'dan Zarakolu'na destek
Paylaş
Murat Kuseyri

Kızkardeşi dışında tüm ailesi Auschwitz’deki gaz odalarında katledilen Fried 1944 yılından bu yana Kızıl Haç tarafından gönderildiği İsveç’te yaşıyor. 88 yaşında olmasına rağmen ırkçılık ve faşizme karşı mücadelesini sürdürüyor. Konferanslara, tartışma proğramlarına katılıyor, makaleler yazarak kitleleri yükselen ırkçılık ve faşizm tehditine karşı uyarıyor.

TÜRKİYE SOYKIRIMI KABUL ETMELİ

Fried Zarakolu’na yolladığı kitabı imzalarken Türk devletine soykırımı kabul etmesi ve siyasi tutsakları serbest bırakması çağrısında bulundu. İnkar ve tutuklamalarla sorunların çözülemeyeceğini vurgulayan Fried şunları söyledi:
”İsveç soykırım konferansını düzenlendiğinde Türk devleti adına konferansa katılan bir yetkiliyle görüşme imkanım oldu. Soykırımı kabul edin dediğimde bunun asla mümkün olamayacağını söyledi. Kendisine katledilenlerin çocuklarının gerçekler kabul edilene ve özür dilenene kadar acılarıyla yaşamalarının güçlüklerini anlattım. Almanya Yahudilere soykırım uyguladığını kabul etti. Neden Türkiye kabul etmiyor? Almanya soykırımı kabul edince rahatladık. Benim annem, babam ve tüm akrabalarımı öldürdüler.  Ama Almanya olanları kabul edince rahatladım. Yaşamı sürdürmek çok daha kolay oldu. Türkiye soykırımı inkar etmekle bu sorunu daha da ağırlaştırıyor. Akrabaları soykırımda katledilen pek çok Ermeni arkadaşım var. Bana biz toprak, tazminat gibi şeyler istemiyoruz. Sadece gerçeklerin kabul edilmesini ve özür dilenmesini istiyoruz diyorlar. Türk hükümetine çağrım yapılanları kabul edip bu insanlardan özür dilemesidir. İkinci olarak da  Kürtlere, yazarlara, gazetecilere yönelik tutuklamalara son vermesidir. Kürt halkının dili ve kültürü üzerindeki baskıları kaldırmasıdır.

Ben Türkiye’ye gittim. Çok güzel iklimi, doğası ve çok candan bir halkı var. Yaşam kısa.  İnsanları tutuklamakla, cezaevine atmakla sorunu çözemezsiniz. İktidardakiler biraz empati göstersinler. Kendilerini cezaevlerindekilerin yerlerine koysunlar.” (Stockholm/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Dersim katliamının bilançosu kayıtlarda yokmuş!

SONRAKİ HABER

KESK zamsız maaşları protesto etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...