1 Mart 2009 01:00
Çocukluğunu yaşamak
Hamasi sözleri kullanmak istemiyorum. Annelikten/ büyük annelikten, babalıktan/dedelikten, kendi çocuğunuzdan, torununuzdan, kendi çocukluğunuzu hatırlamaktan falan da söz etmeyeceğim. Duygusallık özellikle yok. Soğukkanlı biçimde bir çift sorum var size ve yetkililere: Çocukluk çağı hangi yaşlar arasındadır, Hangi özel durum ya da bölge bu belirlenmiş sınırları değiştirebilir?
İsterseniz bu sorulara bölge ve durumlara göre değişen kurallar demokratik midir kuşkusunu ekleyebilirsiniz. Dünyadan da söz etmek istemiyorum. Dünyanın şu uygar ülkesi, bu ülke birliği falan değil, yalnızca akıl ve vicdan ölçüsüyle yanıt arıyorum sorularıma , 15 yaşı işlediği suçun bilincinde yani suç ehliyeti olmak için yeterli saymak, bu suçlara da 20 ila 25 yıl ceza kesmek adillik midir?
Hadi söz ettiğim yasa maddelerine bir göz atalım:
Adı : Terörle Mücadele Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Kanun No. 5532
Kabul Tarihi : 29/6/2006
Yapılan değişiklerden beni ilgilendirenler de şunlar:
Madde 8- 3713 sayılı Kanunun 9 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Görev ve yargı çevresinin belirlenmesi
Madde 9- Bu Kanun kapsamına giren suçlarla ilgili davalara, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen ağır ceza mahkemelerinde bakılır. Bu suçlardan dolayı on beş yaşın üzerindeki çocuklar hakkında açılan davalar da bu mahkemelerde görülür.
Madde 10- 3713 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Seçenek yaptırımlara çevirme ve erteleme yasağı
Madde 13- Bu Kanun kapsamına giren suçlardan dolayı verilen hapis cezası, seçenek yaptırımlara çevrilemez ve ertelenemez. Ancak, bu hüküm, on beş yaşını tamamlamamış çocuklarla ilgili olarak uygulanmaz.
Her iki değişiklikte de 15 yaşla ilgili bir notun olduğu dikkatinizi çekmiştir. Bu değişiklikler 15 yaşındaki bir çocuğu ergin/yetişkin sayarak cezalandırmakla ilgili. Bunun sonucunda ki durum şu, son gözaltılar dışında, yaşları 13-18 arasında değişen sayısı 250yi aşan kişi (çocuk oldukları göz ardı edilerek) Çocuk Hakları Bildirisine aykırı olarak yargılanıyor ve hapis yatıyorlar. Hemen hatırlatayım Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirisini imzalayan ülkeler arasında Türkiye Cumhuriyeti de var.
Yargılanan bu ergin teröristlerin arasında 23 yıl ceza istenen var. Yaşlarından daha fazla. Daha önemlisi zorlukla kazandıkları ve sürdürdükleri öğrenimleri kesintiye uğruyor, ayrıca çocuklara uygun olmayan koşullarda yaşamak zorunda kalıyorlar. Bu koşullarda gerekli pedagog desteğini alamadıkları için ruhsal olarak da sakatlanıyorlar. Oysa yaşları yüzünden gerçekten çocuk olan bu insanlar BM Çocuk Hakları Bildirisine uygun olarak yargılansalar durum değişecek. Çünkü adil bir yargılanmadan sonra gerekiyorsa, yetişkin cezaevi koşullarında değil, çocuk ıslahevlerinde kalma olanağı doğacaktır. 15 yaşında yetişkin sayılmak coğrafi bir özellik olmasa yine de pek sesim çıkmayacak. Ne var ki, servissiz özel okula gidemeyen semtlerin çocuklarıyla varoş çocukları, batının çocuklarıyla doğu ve güneydoğu çocukları aynı hızda büyümüyorlar. Yasa da herhalde bunu göz önüne alıyor. Eğer gösteri ve basın açıklamalarına katılanların çocuk ya da büyük bire bir örgüt üyesi olmamakla birlikte, örgüt adına suç işlemek iddiasıyla örgüt üyesi olarak yargılanıp, delil olarak polis tutanağı, ihbar telefonu gibi sağlam dayanaklarla örgüt üyesi gibi cezalandırılmalarına ne diyorsun derseniz diyecek tek sözüm var : Havar! Yani İmdat!
MaksatMuhabbet - Sennur Sezer
Evrensel'i Takip Et