Acı pazarlık

12 Eylül Askeri Darbesi’nden sonra idam cezasına çarptırılan Ramazan Yukarıgöz’ün 26 yıl sonra ortaya çıkan mektupları acı detayları ortaya çıkardı. İdamından 10 dakika önce annesine ve ailesine yazdığı mektuplarla idam gecesi tutanağında dört genci asmak için cellada kişi başına 20 bin lira verilmesi için pazarlık yapıldığı ortaya çıktı. Tutanağı tutan katibe ise 1600 lira verilmiş.
Gölcük Donanma Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi’nde ‘üçüncü yol’ davasında yargılanan Ömer Yazgan, Mehmet Kanbur, Ramazan Yukarıgöz ve Erdoğan Yazgan, 20 Nisan 1981 günü yapılan duruşmada idam cezasına çarptırılmış, 29 Ocak 1983 tarihinde idam edilmişti. Gençlerin idamlarından 10 dakika önce ailelerine yazdıkları mektuplar ve dava dosyaları ‘sakıncalı’ bulunarak yakınlarına ulaştırılmamıştı. Genelkurmay, ısrarlı talepler nedeniyle Ramazan Yukarıgöz’ün mektuplarını, idam cezasının gerekçeli kararını ve dava dosyasını ailesine vermişti.
PAZARLIK TUTANAKLARA YANSIDI
Dava dosyasında yer alan idam gecesine ilişkin tutanakta, dört gencin muayenesi yapıldıktan sonra birbirini görmeyecek şekilde ayrı odalara alındığı anlatılıyor. Tutanakta, gençlerin cezasının infazını yapacak cellat Ş.D’ye her birinin asılması için 20 bin TL’ye pazarlık yapıldığı anlatılarak şöyle denildi: “…ayrı ayrı son istekleri sorulup yazdırıldıktan sonra emniyetçe adam başına 20 bin lira verilmek üzere pazarlıkla temin edilen Cellat Ş.D.nin de hazır bulunmasıyla infaz başladı. Cellat D.’ye 4 kişi için 80 bin lira ücret takdir edilmişti. Zabit Katibi F.Ü.’ye dört iş karşılığında 400’er üzerinden 1600 TL verilmiştir.”
Tutanaklarda idamın muhasebesi duygusuz bir şekilde anlatılırken gençlerin mektuplarında ailelerine son vedaları vardı.
KANBUR’UN SON MEKTUBU
Kanburun karısına yazdığı son mektubu şöyle: “Biz tarihi görevimizi yerine getirirken en azından seni görmek isterdim. Öyle sanıyorum ki hiç haber verilmedi. (...) Ben hayatım sürecinde özellikle birlikte olduğumuz zamanlarda gerçek anlamda bir şeyler anlatmaya çalıştım. Son olarak da ülkemin özgürlüğü uğruna canımı severek feda ediyorum.
(...) Son nefesimi verirken dahi köhne düzenin cellatlarına fırsat vermeden halka son mutluluk sloganını haykıracağım. (...)” (ANKARA)