15 Nisan 2010 01:00
Evrim Alataşa mektup
Sevgili Evrim Alataş,
Bir yazara onu yitirdikten sonra seslenmek, senin üslubuna yakışacak buruklukta bir şaka sanki. Tanışmıyorduk bile. Belki bir iki toplantıda karşılaştık. Üslubunun sertliği ve alaycılığı dikkatimi çekti. Belki bu alay silahının hedefine konulduğumu sandım, yaralandım. Bir diken acısı duyuyorum adın anıldığında. Ondan mıdır? Kızım olabilecek yaştaydın yani gençtin .Ve hep genç kalacaksın, buruk, alaycı anlatımınla.
Alayın nasıl bir silah olduğunu bilenlerdenim. Şiddetten doğduğunu ve şiddete karşı etkili tek silah olduğunu da. Coğrafyamızın halkının tek silahı. Kürt halkının mizahında göz yaşartıcı bir hüzün vardır. Belki bir gün masallardaki, türkülerdeki bu hüzünlü mizaha eğilecek zamanımız olur. Bir aşkın Elin elimde olsun kapı kapı dilenek biçiminde anlatılışındaki acı alayı da.
Senin mizahını genç yitirdiğimiz Sevgi Soysal ile karşılaştırmak da bir edebiyat irdeleme yöntemi. İki darbe döneminin iki ayrı mekanda iki genç yazar kadının gözünden anlatılışı... Mutlaka yapılmalı. Ama bugün böyle ayrıntılar bile edebiyatımız için lüks. Edebiyatımız kaba çizgileriyle değerlendiriliyor.
Senin halkına yapılan işkenceleri köy yaşamlarının bir bölümü gibi anlatışın/yansıtışın üzerinde durmaya kalksam bile nasıl bir öfkeyle karşılanacağımı biliyorum. Belki de erkendir böyle yorumlar için. Önemli olan senin bir gerçek dışılığı, masalsılıkla uzak yakın olmayan bir gerçek dışılığı anlatım ögesi yapmayı başarman. Kitabını okurken çocukların köy yaşamıyla ilgili yazdıklarını nasıl dişlerimi sıkarak okuduğumu belki sana anlatabilirdim. Ama geç kaldım.
Sen anadilin olmayan bir dili ustaca kullanmayı başaran yazarlardan birisin. Muhalif bir dili yaratmak içindi belki Ece Ayhana ilgin.Yine de bir Kürt kadın yazar olarak çizdiğin kadın portreleriyle anılmalısın. Destanlaştırmadan, hem acıyıp hem alay ederek, hüzünle anlattığın kadınlarınla...Anaları yurtdışında olan çocukların ilk kez kaleme alınmış duygularıyla.
Anadilimin senin gibi bir usta anlatıcıyı yitirdiğine bencil bir üzüntü duyuyorum. Kürt halkının acısını da anlıyorum bu yüzden. Keşke daha çok yazmak için vaktin olabilseydi. Ne çare kayısıları vuran ayaz seni bizden ayırdı.
Sevgiyle, hüzünle,saygıyla.
Sennur Sezer
Evrensel'i Takip Et