5 Aralık 2011 03:13

‘Neredeyse okuyoruz diye suçlanacağız!’

Faruk Ayyıldız

Devletin, Eğitim Fakülteleri için acilen çözüm üretmesini isteyen öğrenciler, yıllarca eğitim fakültelerinde emek harcadıktan sonra nasıl farklı meslek bulacağız ifadelerini kullanıyorlar.

ÖĞRETMEN OLAMAZSAM BALIKÇI OLACAĞIM

Ali Sağlamtaş Sosyal Bilgiler Öğretmenliği üçüncü sınıf öğrencisi. Öğretmenler başka iş bulacaklarsa eğer bu fakülteler niye var diyerek sözlerine başlayan Sağlamtaş, öğretmenleri işe almayacaklarsa, atama yapmayacaklarsa fakültelerin anlamlarını yitirdiğini ve kapatılması gerektiğini söyledi. Milli Eğitim Bakanının sözlerine tepki gösteren Sağlamtaş, “Üçüncü sınıfa geldim. Eğitim Fakültesi olmasaydı gider kendime başka iş bulurdum. Farklı bölüm okurdum. Okul bitecek, şimdi başka iş bulsun diyorlar” şeklinde konuştu. Hükümetin sürekli yeni üniversiteler açtığına dikkat çeken Sağlamtaş, atama yapılmayacaksa hükümetin üniversite açıyorlar diye övünmemesi gerektiğini vurguladı. Çok fazla öğretmen açığı olduğunu aktaran Sağlamtaş, buna rağmen atamaların yapılmadığını kaydediyor. Mezun olduktan sonra ikinci üniversiteyi okumayı düşündüğünü söyleyen Sağlamtaş, “O da olmazsa iş için yurtdışına gitmeye çalışacağım. Yapamazsam babam balıkçı, ben de baba mesleğine devam ederim” ifadelerini kullandı.  

AİLELERE YAZIK DEĞİL Mİ?

Sosyal Bilgiler Öğrencisi Ahmet Özdemir de okul ile birlikte çalıştığını ve garsonluk yaptığını söylüyor. Öğretmen olmaya dair umudunun kalmadığını aktaran Özdemir, “Öğretmenliğe dair plan yapmıyorum, zor çünkü. Ben KPSS’ye girip devlet memuru olmayı deneyeceğim. Eğer olmazsa garsonluğa devam ederim” şeklinde konuştu. Bir öğrencinin dört yıllık eğitim hayatı için 20 bin TL’nin üzerinde para harcamak zorunda kaldığının altını çizen Özdemir şunları söyledi: “Devlet başka iş bulun diyorsa fakülteleri kapatsın. Bu kadar masraf yapan ailelere yazık değil mi?” dedi.  

KEŞKE OKUMASAYDIM DİYORUM

Bir diğer Sosyal Bilgiler Öğretmenliği okuyan Ali Sarıboğa, “Fakültede öğretmen olacağına dair umudu olan kimse yok” şeklinde sözlerine başlıyor. Bir yıl sonra okulunun biteceğini söyleyen Sarıboğa, henüz geleceğine dair plan yapmadığını ve diğer birçok öğrenci gibi plansız yaşadığının altını çiziyor. Geleceğin öğretmen adayları olarak eğitimden soğuduklarını vurgulayan Sarıboğa, “Gerçekten kendi kendime keşke okumasaydım diyorum. Madenci olurdum, bir fabrikada iş bulurdum çalışırdım. Mesleğim olmuş olurdu. Bir yıl sonra okul bitiyor şimdi ne yapacağım” ifadelerini kullandı. Fakültedeki tüm öğrencilerin mezuniyet sonrası alternatifler düşündüğüne dikkat çeken Sarıboğa, öğrencilerin istemeden de olsa polis veya asker olmayı düşündüklerini kaydetti.

DEVLET ÖĞRENCİLERİ SUÇLUYOR

İlker Öğüşlü de eğitim sisteminin genelinde sorun olduğunu belirtti. Liselerin öğrencileri, üniversiteye hazırlamadığını, üniversitelerinde mesleğe hazırlamadığını söyleyen Öğüşlü, derslerin uygulamada kaldığını aktardı. Bu kadar olumsuzluğun üzerine sürekli yeni fakülteler açıldığının altını çizen Öğüşlü, “Bunların sonucunda tüm suç öğrencideymiş gibi oluyor. Devlet neden okuyorsunuz diye öğrenciyi suçlamaya başlıyor” ifadelerini kullandı. Zengin aile çocukları olmadıklarını aktaran Öğüşlü, kendi geleceklerini kurmak zorunda olduklarını söylüyor. Milli Eğitim Bakanı’nın gençleri düşünmeden konuştuğunu aktaran Öğüşlü, açıklamaları bencilce bulduğunu belirtti.  

BAKAN DALGA GEÇİYOR

Oğuzhan Çetiner de hocası olmayan birçok üniversitenin olduğunu belirterek, öğretmen açığının görünür bir durum olduğunu aktardı. Milli Eğitim Bakanı’nın söyledikleri ile dalga geçmeye çalıştığını aktaran Çetiner, atanamayanların polisliğe sürüklendiğini ifade etti. Yapılan açıklamaların umutlarını tükettiğinin altını çizen Çetiner, öğretmen olamayıp bunalımdan intihar edenlerin olduğunu vurguladı.  

MEZUN OLUP MENDİL Mİ SATALIM?

Okay Can Dahan acilen çözümlerin üretilmesi gerektiğini ifade ediyor. Atama yapılmaması durumunda Eğitim Fakültelerine alınacak öğrenci sayılarının düşürülmesi gerektiğini aktaran Dahan, mezun olduktan sonra KPSS’ye hazırlanmaktan başka çaresinin olmadığını belirtti. 16 yıl okul okuduklarına dikkat çeken Okay, “Atama yapılmayacaksa bu okullar niye var” sözlerini kullandı. Devletin ne planladığını anlayamadıklarını söyleyen Dahan, “Mezun olduktan sonra mendil mi satalım” diye konuşuyor. Yaşanan durumun insan haklarına aykırı olduğunu ifade etti. Yaşanan durumun insan haklarına aykırı olduğunu belirten Dahan, sürecin öğrencileri psikolojik anlamda bunalttığını belirtti.

Eser Güven, Milli Eğitim Bakanının açıklamalarına tepki göstererek, “Eğitim sistemi düzgün olsaydı, böyle insanlar başımızda bakan olarak bulanamazdı” şeklinde konuşuyor. Bakanın, o makama gelene kadar cefa çekip çekmediğini merak ettiğini söyleyen Güven, kendilerinin bakan kadar şanslı olmadıklarını belirtti. Babamızın yolladığı az miktarda para ile okumaya çalışıyoruz ifadelerini kullanan Güven, Bakanın sözlerinin öğrencileri, öğretmen olmaya değil başka durumlara teşvik ettiğini söylüyor. (Adana/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et