26 Mayıs 2010 01:00

zama zingo


* Kelimenin Gücü diye bir yarışma başlamış. Kenan Işık’ı Kim 500 Milyar İster’de gerilim artıran unsur olarak işe almışlardı, onu anladık da, her yarışmada aynı acayipliği yansıtması gerekir mi? Kelimenin Gücü, gerilim yarışması değil örneğin, kimse yüzlerce saat cevap düşünmüyor, ama kuralları sakin sakin anlatmak gerekiyor, sunucunun en önemli görevi bu. Onu dinlerken gerildik topluca. Şafak Sezer de kuralları bir türlü doğrultamadığı için, yarışmacıları yazık etti, kaybettirdi.
* Yalnız bu kelime yarışması, seveni, ilgileneni olacaktır mutlaka ama, bana göre en olmayacak yarışma. O kadar anlamsız geliyor ki, “Fransa”yı anlatmak istiyorsun mesela, bir kelime kullanacaksın her seferinde, “İtalya” diyorlar, karşıdaki biliyor. Nasıl bir düşünme biçiminin ürünü olduğunu tahmin edebiliyorum ama, “İtalya” diyen insana “Fransa” demek... Ha, sen olsan nasıl anlatırsın derseniz, ona da pek bir cevabım yok. Şehir mi saymalı, yazar, sinemacı mı, yemek mi, tarih mi, düşünene kadar zamanı harcarım muhtemelen.
* Evcilik Oyunu’nu takip etmeden arada bakmak en acayibi. Her halükarda şaşırıyorsun. Geçen çiftlerden biri, evlendikten sonraki gün, yani ikinci gün, rakamla 2. gün, “boşanalım” dedi! Sabah mutfak eşyalarını yerleştirirken kavga başladı, sonra büyüdü büyüdü, boşanmaya karar verildi, akşam üstü barışıldı. Program adı falan sanmayın, hakikaten oyun var ortada. Bir de “geçmişimiz” falan diyorlar.
ÇAĞDAŞ GÜNERBÜYÜK

Evrensel'i Takip Et