21 Ekim 2011 08:28

Başkentin öteki yüzü

Murat Çiftçi

Siyasetin, bürokrasinin merkezi başkent Ankara’da yükselen binaların hemen altında kalan Yenidoğan ve Çinçin semtleri, başkentin öteki yüzünün hiç de aydınlık olmadığını gösteriyor. Kürtler, Türkler ve Romanların ağırlıkta yaşadığı mahallede birbiriyle sorunu olmayan yurttaşların derdi yoksulluk, uyuşturucu, ayrımcılık ve polis. Özellikle polise geniş yetkiler tanıyan Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanununun (PSVK) yürürlüğe girdiği 2006 yılından sonra mahallelerde polis dayağından ve işkencesinden geçmeyen kalmadığını belirten semt sakinleri, her aileden en az bir kişinin cezaevinde tutuklu olduğunu belirtiyor. Korkunun egemen olduğu başkentin öteki yüzünde Yenidoğan’da 1 Kürt genci, Çinçin’de de 1 Roman genci “Dur” ihtarına uymadıkları gerekçesi ile polis tarafından öldürülürken, yurttaşlar polis mahalleye geldiğinde birbirlerini “Canavar geliyor, kaçın” diye uyarır hale gelmiş.

Polis Kanunu’nda yapılan değişiklik beraber çok yoğun bir baskının başladığını dile getiren Yenidoğa gençlerinden V.K., “İnsanlar Kızılay semtinde ayrı, Yenidoğan ve Çinçin’de polisten ayrı muamele görüyor. Semtimizde polisler dövüyor, öldürüyor ama kimse onlardan hesap sormuyor” dedi.

TOKİ MAĞDUR EDİYOR

TOKİ’nin yoksulları değil zenginleri koruduğunu ve bu yüzden arsalarının çok düşük bedellerle ellerinde alınmaya çalışıldığını iddia eden “100 metre kare arsası olan yurttaşa bir daire veriliyor, ancak 80 bin lira borçlandırılıyor. Bu parayı hiç bir Yenidoğanlı ödeyemez. Çünkü biz yoksul insanlarız. 300 metrekare arsası olan yurttaşa ise karşılıksız bir tek daire veriliyor. Biz mahallemizin Ankara’nın ortasında merkezi bir yerde olduğunu biliyoruz. Bizim arsalarımız çok daha değerlidir. Bize bu koşulların haricinde çare bırakılmıyor” şeklinde konuştu.

2 GENÇ ÖLDÜRÜLDÜ

Mahallelerde yaşayan her ırktan insanın birbiri ile sorun yaşamadığını ortak dertlerinin yoksulluk ve polisin baskısı olduğunu belirten V.K., akrabası Mehmet Okur adlı Kürt gencinin “Dur” ihtarına uymadığı gerekçesi ile polis tarafından öldürüldüğünü söyledi. V.K’yı öldüren polisin 1 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildiğini de sözlerine ekledi. V.K. sözlerini, “Sadece Kürt değil, Çinçin’de de bir Roman genci aynı gerekçe ile katledildi. Sonuç yine aynı. Kimse polisten hesap sormuyor. Her milletten var. Gördüğü işkenceler sonucunda sakat kalan Bülent Tektaş adlı bir gencimiz var. Kısacası mahallemizde işkence, hakaret, onur kırıcı davranıştan bir tek kadınlarımız kurtuluyor” diye noktaladı.

‘CANAVARLAR GELİYOR’

Yaşadıkların sorunlar için konuşmak için yanına yaklaştığımız mahallenin köftecisi 75 yaşındaki Nuh G’nin polislerin mahalleye girdiğini görünce yönünü mahalleye Çevirip “Canavarlar geliyor, kaçın” diye bağırması dikkat çekiyor. Konuşmasına Türk, Kürt ve Roman halkların birbiri ile sorunu olmadığını söyleyerek başlayan G., “Polis mahallenin her tarafına giriyor. Her noktasında kontroller yapıyor. Her gence hakaret edip, üst baş aramasından geçiriyor. Bize karışmasalar biz kardeşçe yaşıyoruz. Eğer hükümet mahallemizdeki uyuşturucu belasını çözmek istiyorsa, önce bize karnımızı doyurabileceğimiz bir iş imkanı sağlasın. Aksi taktirde gençlerimiz ne yapsın? Mecburiyet onları belaya, uyuşturucuya itiyor” diye belirtti. (Ankara/DİHA)


UYUŞTURUCU KOMASINA GİREN ÇOCUKLAR

Mahalle sakinlerinden Taksi Şoförü M.S de devletten yana dertli. M.S., “Temel sıkıntı işsizlik. 16 yaşındaki çocuklar esrar, eroin ya da kokain kullanıyor. Kaç defa şahit oldum. Aracıma uyuşturucu komasına girmiş halde binen çocuklar gördüm. Bu durumu düzeltmek yerine, polisler mahallede baskı uyguluyor. Ben çözümün baskıda değil, yaratılacak iş imkanlarında olduğuna inanıyorum. Çünkü aç kalan insan kendi alternatiflerini yaratır. Eski dönemlerde de polis ses çıkarmıyor, uyuşturucunun serbest şekilde ticaretini izliyordu. Şimdi kalkıp baskı ile sorunu çözmeye çalışmak doğru yöntem değildir” diye kaydetti.

Evrensel'i Takip Et