AB kaşıkla verip, sapıyla göz çıkarıyor

Türkiye Ziraatçiler Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Avrupa Birliği (AB) yetkililerinin bir yandan Türkiye'nin tarımda AB'ye uyumu için 11.3 milyara ihtiyacı olduğunu belirtirken, bir yandan da müzakere süreci boyunca Türkiye'ye toplam 5.5 milyar Euro yardım yapmaya hazırlandığını belirterek, "AB, kaşıkla verip, sapıyla göz çıkarmaktadır" dedi. Yetkin, düzenlediği toplantı ile "2004 Yılı Tarım Sektörü Değerlendirme Raporu"nu açıkladı. AB yetkililerinden edindiği bilgiyi aktaran Yetkin, Türkiye'nin tarımda AB'ye uyum sağlayabilmesi için DGD olarak 8 milyar Euro, pazar önlemleri için 1 milyar Euro, kırsal kalkınma önlemleri için de 2.3 milyar olmak üzere toplam 11.3 milyar Euro'ya ihtiyaç duyduğunun belirtildiğini ifade etti. Türkiye'ye 10 yıllık müzakere sürecinde yapılması öngörülen toplam yardımın ise 5.5 milyar Euro olarak belirlendiğini bildiren Yetkin, geçmişte diğer adaylara çok daha fazla yardım yapıldığına, Yunanistan'ın 5 yıllık uyum sürecinde 90 milyar Euro yardım aldığına işaret etti.

Fazlasını alıyor Türkiye'nin AB'ye girmeden Gümrük Birliği'ne girdiğini ve Gümrük Birliği yüzünden 2004'ün ilk 9 ayında AB ile olan ticaretinde 10.2 milyar Euro açık verdiğine dikkat çeken Yetkin, "Türkiye AB'den 10 yıllık müzakere sürecinde alacağı yardımdan daha fazlasını 9 aylık bir süre içinde AB'ye ticaret açığı olarak ödemiştir. AB, mevcut durumda Türkiye'den vermeden almaktadır. Daha doğru bir deyişle, kaşıkla verip sapıyla göz çıkarmaktadır" dedi. Tarım sektöründe tarama sürecinin 2008 ya da 2009'da başlayacağını, bu sürecin de en az 5 yıl süreceğini kaydeden Yetkin, "AB ile tarım konusunda müzakerelerin başlayabileceği en erken tarih 2014'tür. Bugün karşımıza müzakerelerin biteceği muhtemel tarih olarak konulan tarih, aslında müzakerelerin en zor aşamasının başlayacağı tarihtir" dedi. Tarım sektöründeki çöküşün 2004'te de devam ettiğini belirten Yetkin, "Ürün fiyatının düşmeye devam ettiğini, kuraklık ve don zararının bir felaket boyutunda olduğunu, DGD ödemelerinin yine geciktiğini, girdi fiyatlarının enflasyonun çok üzerinde artış gösterdiğini, et üretiminin düştüğünü, kaçak hayvan girişinin önlenemediğini ve tarımsal ithalatın 6 milyar dolara ulaştığını" kaydetti. Şeker Kurumu'nun lağvedilmesinin şekerpancarı üretimine büyük bir darbe vuracağını belirten Yetkin, "Kurumun lağvedildiği gün bazı şirketler nişasta bazlı şeker üretmek için başvuruda bulundular. Bunların hiçbiri tesadüfi değildir. Son derece sistematiktir" diye konuştu.