Şükran Kurdakul'dan armağan

Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Şair Şükran Kurdakul, bir köşe yazısında ülkemizin içinde bulunduğu olumsuz koşullardan söz ettikten sonra okura şöyle basit bir soru yöneltir; "Ne yapmalı?" Ne yapılması gerektiğini kendi hayat deneyimiyle de aktaran Kurdakul'un yaktığı fenerlerden biri bugün Bigadiç'te ışık saçmaya devam ediyor. Bu fener, kurulması için öncülük ettiği, olanakları yetersiz köy kızlarını okutan bir kurum olan BİKEV'den başkası değil. "Karanlıktan şikâyet etmektense, karanlığa yakılan birer mum olmayı yeğleyen" farklı mesleklerden 107 aydın insan BİKEV'e 1995 yılında hayat verdiler. Bugün 51 öğrencisi bulunan kurumun Yönetim Kurulu Başkanı A. Sedat Uslu, Şükran Kurdakul'un "Bilincimizi birer silah olarak kullanmak" deyişini hatırlattıktan sonra, "Eğitim sorunu ihmal edilmemeliydi ama gençlerimiz, emperyalizmin bizi nasıl boğmak istediğini de öğrenmeliydi" diyor bu kurumda. Şimdiye dek 100 dolayında köy kızının mezun olduğu BİKEV'in bugün de 23 öğrencisi ülkemizin değişik bölgelerinde üniversiteye gidiyor.

Bir eğitim imecesi 45 bin dolayında kız çocuğunun okula gidemediği ya da gönderilmediği ülkemizde BİKEV köy kızlarına kucağını açıyor. Kapsamında bir de yurdu bulunan BİKEV, öğrencilerin yalnız barınmalarını değil, beslenme ve giysi gibi temel ihtiyaçlarını da karşılıyor. Kurucularının toplumsallaşmasına vurgu yaptıkları eğitim kurumuna bugün kunduracısından çiftcisine, esnafından memuruna bütün Bigadiç halkı elini uzatıyor. Bu yılki eğitim döneminin başında "Haydi Kızlar Okula" kampanyasını açanlardan 10 yıl önce Türkiye'nin gerçeğini görüp, harekete geçenlerin bu kurumu yarattığını belirten BİKEV Müdürü Kemal Özden, "Okumak isteyip de okuyamayan, ekonomik durumu yetersiz köy kızlarına aydınlanma yolunda, çağdaş ve laik bir eğitim veriyoruz" diyor. Ardından ekliyor, "Burada yapılan Köy Enstitüleri'nin mini bir uygulaması ya da küçük bir örneği." Devletten en küçük bir yardım bile almadıklarını belirten Özden, tek kaynaklarının kömür işçisinden bakkalına Bigadiç halkı olduğunu söylüyor. Özden, devletin yalnızca 4 ya da 2 yılda bir gelip evraklarını denetleyip bağışlardan vergi kesmek için gözüktüğünü ifade ediyor.

Sorgulayan gençlik Öğrencilerini üniversitede de yalnız bırakmayan BİKEV, çeşitli okullarda okuyan kızlarına burs da dağıtıyor. Yakın zamanda halı, kilim ve heykel atölyeleri de açacak olan BİKEV "Geleceğin öğretmenleri, hemşireleri, doktorları hırsla, inançla ama en önemlisi akıl ve bilimi önde tutan, düşünen, sorgulayan bir gençlik olarak yetişecekler" diyor.