10 Nisan 2004 21:00

Başbakan çıkar çevrelerini açıklasın

"Beykoz Fabrikası'nı zarar eden bir müessese olarak görmedik ve görmeyeceğiz. Amaçları fabrikanın çok değerli arazisini çıkar çevrelerine peşkeş çekmek." Bu sözleri 10 yıl önce söyleyen Başbakan Tayyip Erdoğan bugün fabrikayı kapatmak ve arazisini satmak için elinden geleni yapıyor.

Paylaş
"Biz, Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası'nı zarar eden bir müessese olarak görmedik ve görmeyeceğiz. Merkezi hükümet fabrikanın özelleştirilmesini değil, kapatılmasını hedefliyor. Amaçları fabrikanın çok değerli arazisini çıkar çevrelerine peşkeş çekmek." Bu cümleler bir sendikacıya ya da bu fabrikada çalışan bir işçiye değil, 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanılığı görevini yürüten Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ait. Bugün fabrika, Erdoğan'ın başkanı olduğu AKP Hükümeti tarafından 1994'te söylediği gibi "o çok değerli arazilerni peşkeş çekmek için kapatılmak" isteniyor. Fabrikanın özelleştirilmesi için açılan ihalede 29 milyon 750 bin dolarla en yüksek teklifi Yıldırım Dış ticaret Firması verdi. Oysa 182 bin metre kare alan çinde lojmanlar, iki liman ve fabrika bulunuyor. Sadece arsanın metrekare bedeli bin dolar. Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, dört yıl evvel Meclis'te yaptığı konuşmada, o zaman arsanın toplam değerini 150 trilyon olarak hesapladığını ifade etmiş yani, bugünkü bedelle 280 milyon dolar. Hükümetin satmaya çalıştığı fiyat ise fabrikadaki makinaların değerini bile karşılamıyor. Özelleştirme Yüksek Kurulu da en azından şimdilik bu ihaleyi onaylamadı. Ancak ihale onaylansın onaylanmasın fabrika artık bitme noktasına getirildi.

Çalışmaya izin yok Fabrikada zorunlu emeklilik kapsamı dışında kalan 126 işçi var ama fabrika suskun ve çalışmıyor. "Şu anda 100 bin çift ayakkabı çıkaracak hammadde bunu işleyecek işçi de" diyen Deri-İş Beykoz Şube Başkanı Mustafa Sarı, fabrikanın bilinçli olarak çalıştırılmadığını söylüyor. Mustafa Sarı, uzun yıllar fabrikanın üretiminin bilinçli olarak azaltıldığını, ayakkabı üretiminin özel sektöre kaydırıldığını kaydediyor. Çalışmadan ücret almak, işçilerin en büyük huzursuzluğu. Bu nedenle en azından hammaddeyi bitirene kadar çalışmak için Maliye Bakalığına ve Özelleştirme Dairesi'ne başvurmuşlar ama bu talebi bile olumlu yanıt verilmemiş.

Yok pahasına Fabrikanın 1989 yılında modernize edildiğini, fabrikadaki makinaların "sıfır" denecek durumda olduğunu belirten Sarı, "Yıldırım firmasının burası için verdiği para, fabrikadaki makinaları almaya yetmez. Fabrikada deri ve ayakkabı üretiminde kullanılan bütün makinalar var. Kaldı ki bu fabrika 182 bin metre karelik bir alan üzerinde, bunun 600 metre karesi deniz cephesi" diye anlatıyor. Beykoz Deri ve Kundura Fabrikası'nın kapatılmaması için ilgili kurumlara başvurduklarını dile getiren Sarı, milli bir servetin hükümet tarafından sermaye güçlerine peşkeş çekildiğini, iki asırlık tarihi olan fabrikanın yok edildiğini belirtti.

ÖNCEKİ HABER

Dış politikaya bilardo topu benzetmesi

SONRAKİ HABER

SSK'yı bitirmenin adımları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...