Grev tartışması büyüyor

Şişecam grevi ve ardından gelen yasaklamalar, grev hakkını bir kez daha tartışmaya açtı. Yerli ve yabancı sermaye temsilcileri, hükümetten açıkça, "grevlerin engellenmesi"ni istiyor. Hükümet, tekellere "siz merak etmeyin, önünüzde estek-köstek kalmayacak" sözü veriyor. En son İstanbul'da yabancı firmaların CEO'larıyla yapılan toplantıda hükümet tarafından grev olmayacağı yönünde taahhüt verildi. İki kez yasaklanan cam grevinin ardından lastik grevi gündeme geldi. Cam grevinin yasaklanması için çırpınan otomobil patronları, şimdi de lastik grevinin yasaklanması için çalışıyor. Sendikalar ne yapıyor? Bu gelişmeler karşısında şimdilik sınırlı tepkiler gösteren sendikalar, aslında durumun farkında. Grev hakkını birlikte savunmak gerektiğini belirten sendikacılar, grev yasaklamaları karşısında yeterli dayanışmayı gösteremediklerini de itiraf ediyor. Sendikalar şimdilik, hükümete, konfederasyonlara ve birbirlerine çağrı yapmanın ötesine geçmiyor.

Konfederasyonlara çağrı AKP Hükümeti'nin grev hakkını fiilen ortadan kaldırdığını belirten Kristal-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Bağçeci, bunun hukuka ve uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu ifade ederek, hükümeti demokrasiye saygı göstermeye çağırdı. Belediye-İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul da grev ertelemenin grevi sona erdirmek anlamına geldiğini belirterek, buna karşı "konfederasyonarın emek cephesini temsil edecek nitelik ve nicelikle direnç göstermesi gerektiğini" söyledi. Grev yasaklarının sermaye ve hükümetin organize bir saldırısı olduğunu kaydeden DİSK/Tekstil Genel Sekreteri Muharrem Kılıç, "MESS sözleşmesi ve tekstilin grup sözleşmeleri var. Grev yasaklamalarıyla toplusözleşmlere kriter belirlemeye çalışıyorlar" dedi. Kılıç, işçilerin ekonomik ve demokratik haklarının korunması için sendikaların ve konfederasyonların duyarlı olmasını istedi.