5 Haziran 2025 00:10

Samsunspor'dan ders alınmalı

Futbol sezonu biter bitmez transfer haberleri gündemi kaplamaya başladı. Medya için ölü sezonda insanların dikkatini, ilgisini futbol üzerinde tutmanın en etkili yolu transfer haberleri ne de olsa. Maçların olmadığı yaz sezonunda reytingleri, tirajları koruyabilmek ancak bu şekilde mümkün.

Bakalım bu dönemde hangi geçkin yıldızı, hangi kulübe uygun görecekler. Menajer firması misali, kulüplere her gün farklı oyuncular tavsiye ediyorlar.

Tabii kulüplerin devasa borçları onları ilgilendirmiyor. Onların işi, kulüplere oyuncu tavsiye etmek ya da yalan haberlerle transfer kışkırtıcılığı yapmak.

“Ligin marka değerini artırmak”, “Ülkenin tanıtımına katkı sağlamak” gibi fiyakalı(!) lafları da işin içine sokuşturunca, taraftarların kulüp üzerinde yaratacağı baskıyla birlikte transfere giden yolların taşlarını tamamen döşemiş oluyorlar.

Çıkarları gereği sürekli olarak insanlara, futbolda başarılı olmanın en etkili yolunun yabancı oyuncular, teknik direktörler transfer etmek olduğu düşüncesini pompalıyorlar. Arkasından gelsin palavra transfer haberleri…

Mesela Galatasaray ile ilgili olarak konuşurlarken Okan Buruk’un, son yıllarda futboldaki gerilimin endişe verici bir şekilde yükseldiği ve bu durumun önüne geçmek gerektiği yolundaki açıklamalarına değinme gereği bile duymuyorlar. Varsa yoksa Osimhen. Kalacak mı, gidecek mi, kalırsa kaç para alacak ve ona verilecek para nasıl bulunacak, giderse nereye gidecek, vs… Bıraksalar Osimhen ile ilgili olarak sabaha kadar boş boş konuşabilirler. Dert edindikleri şeyler kapasitelerinin göstergesi.

Oysa Okan Buruk’un da dikkat çektiği gibi konuşulması gereken çok daha öncelikli başka konular var.

Dizginsizce kışkırtılan rekabetin yarattığı gerilimin giderek daha endişe verici bir hal alması ve oyunu çığırından çıkarması bunların başında gelse de bu konulara değinen pek kimse yok. Çünkü futbol endüstrisi en çok, rekabetin yarattığı gerilimden besleniyor.

Gidişat üzerine düşünmek, gidişatı sorgulamak ve oyunu bu yozlaştırıcı süreçten kurtarıp özüne uygun biçimde -hiç değilse bir nebze de olsa- keyif ve eğlence aracına dönüştürmenin yollarını aramak, taraftarlarda beklenti yaratan boş konuşmalar yapmak varken elbette işlerine gelmez.  

Futbolun ve taraftarların kullanılmasıyla ilgili olarak iki laf etmezler ama saldırganlık, taşkınlık, taciz, şiddet içeren olaylar sonrasında ukalaca ahkam kesmekten de geri durmazlar…

Transfer olgusunun “Olmazsa olmaz” konuma yerleştirilip adeta oyunun en temel ihtiyacı şeklinde dayatılmasına karşılık bu sezon, transfer yasağına ve kısıtlı bütçesine rağmen hakim transferci yaklaşımı çürütürcesine bir başarıya imza atarak ligi üçüncü sırada tamamlayan ve elde ettiği bu başarıyla herkese örnek gösterilebilecek bir Samsunspor gerçeği var.

Samsunspor bu büyük başarısıyla, hedefe ulaşmanın büyük bütçeler ve pahalı transferlerden çok, bilgiyle ve bilginin üzerine inşa edilen doğru çalışma yöntemleriyle ilintili olduğunu gösterdi...

Borca batık oldukları halde hâlâ pahalı transferler peşinde koşan kulüpler Samsunspor’un başarısından ders çıkarmalı.

Transfere ayrılan paranın çok daha azını altyapıya, oyuncu gelişimine, akılcı planlamalara, bilgi temelli teknik çalışmalara harcayarak başarılı olmak pekala mümkün…

Bu, ekonomiyi çok daha sürdürülebilir hale getirmenin yanı sıra aynı zamanda daha sağlam temelli başarılara ulaşmanın ve elde edilen başarıları kalıcı kılmanın da gereği…

ABONE OL

Mehmet Özyazanlar

Samsunspor'dan ders alınmalı
0:00 0:00
1.00x
0:00 / 0:00
1.00x

Evrensel'i Takip Et