25 Mayıs 2025 00:10

Kamu işçilerinin anayasal hakkı çiğneniyor

Kamu işçilerinin toplu iş sözleşmesi (TİS) süreci ikili bir şekilde devam ediyor. 17 Nisan 2024 tarihinde, Anayasa Mahkemesinin Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun ek 2’inci maddesini iptal etmesiyle birlikte konfederasyonların imzaladığı kamu çerçeve protokolü (KÇP) bağlayıcılığını yitirmiş ve sendikalar kamu iş yerlerine TİS sürecini yürütme hakkına kavuşmuştu. Bu iptalin de etkisiyle sendikalar TİS sürecini işlettiler, bazıları ara bulucu aşamasının da sonuna geldi. Henüz işverenler parasal konularda bir teklif dahi sunmadı. Şimdi grev kararı almak ve uygulamak zorunda oldukları son 60 günlük süreye girmek üzereler.

Diğer yandan bağlayıcı olmayan, tavsiye niteliğindeki kamu çerçeve protokolü görüşmeleri de sürüyor. Türk-İş ve Hak-İş 27 Şubat’ta ücret zammı taleplerini içeren taslağı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sundu. Sonrasında da kamu işveren sendikası TÜHİS’le üç toplantı daha gerçekleşti. Ancak hâlâ kamu işvereni bir zam teklifi dahi sunmadı.

Kamu işçisi birbirine eklenen TİS’den mahrum

Şu an kamu işçilerinin sözleşmelerin büyük bölümünün süresi 1 Ocak’ta, bir kısmı ise 1 Mart, 1 Nisan ve 1 Mayıs itibarıyla doldu. Yani kamu işçileri birbirine eklenen aralıksız uygulanan TİS’ten mahrum. Tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi.

Bu konudaki mevzuatı kısaca hatırlarsak, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 35. maddesine göre TİS süresinin bitmesinden önceki 120 gün içinde yeni sözleşme için yetki başvurusunda bulunulabilir. Ancak yapılacak TİS önceki sözleşme sona ermedikçe yürürlüğe giremez. Bu 120 günlük sürenin, yeni TİS için müzakerelerin diğeri bitmeden başlamasının amacı, yeni TİS’in önceki biter bitmez yürürlüğe girmesini sağlamak içindir.

AYM: TİS hakkı etkili şekilde kullanılamıyor

Bu nokta TİS hakkının özünü oluşturan unsurlardan birisidir. Nitekim Anayasa Mahkemesi de yetki davalarını konu alan Nakliyat-İş başvurusunu değerlendirdiği kararında, “Öte yandan Anayasa’nın 53. maddesinde işçiler ve işverenler için bir temel hak olarak tanınan TİS akdedebilme hakkının etkili bir şekilde kullanılabilmesi için onlara bir TİS’in bitmesinden sonra yeni TİS’in yürürlüğe girmesini sağlayacak şekilde bir sistem kurulması gerekir” saptamasında bulunmuştur.

120 günlük sürenin yetki itirazı dahi olmasa 180 güne kadar uzayabileceği gerçeğini de not düşerek yasal düzenlemenin yetersizliğine de dikkat çekerek, şu an ve hatta on yıllardır geç imzalanan kamu çerçeve protokolleri nedeniyle TİS hakkının etkili bir şekilde kullanılmadığını tespit etmek zor olmasa gerekir.

Sendikalar bu tablonun sorumlularından

Evet, kamu işvereni, bu ülkeyi yönetenler işçileri mağdur ediyor. Anayasa’daki temel haklara uygun davranmıyor. Ama madalyonun diğer yüzünde yer alan sendika ve konfederasyonların bu sonuçtaki rolünü görmezden mi geleceğiz?

Konfederasyon başkanları ve yöneticileri, aylardır teklif dahi almamalarına rağmen sadece bir iki eleştirel cümle kurmakla yetiniyorlar.

Sendikaların bir iki istisna dışında büyük çoğunluğu, usulen TİS süreci yürütüyor ve sadece kamu çerçeve protokolünün imzalanmasını bekliyor. 1 Ocak yürürlük tarihli TİS’ler için süreleri işçi lehine kullanmaktan bile imtina ettikleri, uyuşmazlık ve grev aşamasına gelmeden yukarıdan imzalanacak sözleşmeyi bekledikleri çok açık.

Konfederasyonlar ve sendikalar, kendisini yalnız hisseden, kurdukları sosyal medya platformları ve oluşumlarla baskı oluşturmak isteyen kamu işçilerinin sesine kulak verse, bırakalım uluslararası sözleşmeleri, sadece yasalardaki yetkilerini kullansa ve görevlerini yapsa bugün bambaşka bir tablo olurdu. TİS’le alacağı ücret zammı daha eline geçmeden eriyen, krizin tüm yükü omuzlarına yıkılmak istenen işçiler ve kamu işçileri bir nebze nefes alabilir, ekmeğini büyütebilirdi.

Sonuç olarak, kamu işçilerinin, anayasal TİS hakkı, başta konfederasyonlar Türk-İş, Hak-İş, TİS’in tarafı olan sendikaların büyük çoğunluğu, kamu işvereni, bizzat TİS’in tarafı olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve 2017 sisteminin tek karar merci olan Cumhurbaşkanlığı tarafından el birliğiyle çiğneniyor. Bu süreci değiştirecek olan işçiler engel olamadığı sürece çiğnenmeye devam edecek.

ABONE OL

Ahmet Ergin

Kamu işçilerinin anayasal hakkı çiğneniyor
0:00 0:00
1.00x
0:00 / 0:00
1.00x

Evrensel'i Takip Et