22 Mayıs 2025 00:05
DİĞER YAZILARI
İç cephe 19 Haziran 2025
Madleen 12 Haziran 2025
Mezunlar 5 Haziran 2025
Pazar yeri 29 Mayıs 2025
Devrimciler ölmez 8 Mayıs 2025
Haydi meydanlara 1 Mayıs 2025
Direnişe destek 24 Nisan 2025
Maarif-i Umumiye 17 Nisan 2025
Eeeeyyy 70+ 10 Nisan 2025
YAZI ARŞİVİ

Laflıyoruz. Parkta. Bir yanımda Sacit. Memur emeklisi. Yanında Ali. Kod bilmem neden işten atılmış.  “Anlaşılır gibi değil. Sokak perişan. 14 bin lira emekli maaşı olan komşum evsiz emekli Mehmet (Maamet) 15 bin lira kira veriyor. Market çıkışına küçücük tezgah kuruyor. Markette olmayan ufak tefek şeyler satıyor. Biraz da çocukları yardım ediyor. Emekli olmak memurun korkulu rüyası oldu. Yaşı ilerlemiş trafik polisi bacanak. Çocukları okuyor. Emekli olursa maaşı yarıya düşecek. Mecbur çalışıyor.” diyor Sacit, maaşının 17 bin, iki göz evinin malı olmasının ürkek güveniyle.

“Bu memurun durumu. İşçi daha da kötü durumda.” diyor Ali. “Patrona rüzgar esse bize kasırga olarak yansıyor. Patron bize çıkışıyor, ‘Fabrikayı satıp paramı faize koysam yorulmadan İsviçre’de yaşarım. Dua edin ki size ekmek(?) veriyorum.’ Benim gibi itiraz mı ettin. Uydurma kodlarla işine son. Hele itirazı örgütlü yapmaya kalkarsan ‘Kod’ un ömür boyu işsizlik. ‘Pis’ patron dayanışması. Ulan sizde hiç mi insaf yok. Hadi işten çıkardın, başka işe girmeme neden engel oluyorsun. 5 vakit namaz kılıp, işçine nasıl iftira atıyorsun. Kul hakkı ile işçi hakkı başka mı? Pislik yapacağına fabrikanı sat, faize koy, İsviçre’ye git. Sen de kurtul, biz de kurtulalım.”

Az ileride eski evleri restore edip restoran yapmışlar. Çalgılı, çengili, içkili. 2 kişi bir akşam yemeği 10 bin. Bir kadeh fazla içersen 15 bin. Hınca hınç dolu. “12 gün sonraya rezervasyon alıyoruz abi” diyor garson Haydar. Kapıda her müşteriye bir vale. Yanaşan en kötü arabanın ederi 150 işçi maaşı. Patron, karısı, iki de çocuk 4 kişi her gece bir işçi maaşı yiyor. Yine de doymuyor.

Çalgıcı bizden abi. Onun işi zor. Her gece göbek attırıp, sabaha karşı eve gidiyor. Bisikleti ile. Salonda yalakalık edip şarkı isteyenler, karşısında gerdan kırıp, göbek atanlar sokakta tanımıyor bile Recep’i.

 “Bu” diyor yan banktaki delikanlı. “Bu haksızlık, bu vicdansızlık böyle gitmez. Patlar bir gündüz vakti sabır taşı.”

Çalgılı, çengili restoranın yoksul çalgıcısı, sosyetenin “Reco” su bizden Recep’in sesi geliyor parka kadar.

“Söyleme bilmesinleeeerr.”

ABONE OL

Arif Nacaroğlu

Sacit ile sohbet
0:00 0:00
1.00x
0:00 / 0:00
1.00x

Evrensel'i Takip Et