20 Mayıs 2025 00:10
DİĞER YAZILARI
Kolay olmayan otuz yıl 7 Haziran 2025
Üretimden gelen güç 2 Haziran 2025
Şimdi ne olacak? 13 Mayıs 2025
Sırrı Süreyya Önder 6 Mayıs 2025
AKP yargısı 29 Nisan 2025
Bir haber üzerine 22 Nisan 2025
Hangisi? 15 Nisan 2025
İran ve Suriye 8 Nisan 2025
YAZI ARŞİVİ

Kürt sorunu konusundaki gelişmeler milliyetçi kesimleri ayağa kaldırdı. Bu sefer Lozan Antlaşması üzerinden propagandalarını sürdürüyorlar. Kürtlerin “devletin tapusunu” yırtmak istediğini söylüyorlar. Oysa Kürtlerin Lozan konusunda ne söyledikleri belli. Söylediklerini ilk kez de söylemiyorlar. Hep söylediler. Yakın zamanda doksanlı yıllarda bu konu çok tartışıldı. Hatta bir seçim öncesi seçime katılacak bütün partilerin başkanlarının bulunduğu TV programında federasyon bile konuşuldu.  Bizde toplumsal hafıza zayıf olduğu için unutuluyor.

Özetlersek şunları söylüyorlar bazı Kürt temsilcileri ve hep söylediler. Lozan Antlaşması öncesi Mustafa Kemal ve o zamanın iktidarı Kurtuluş Savaşı’nın Türk ve Kürtler (tabii azınlık halklardan insanlar da) tarafından yapıldığı, 1921 Anayasası’nda, birinci maddede halkın bizzat kendi kendini yöneteceğinin yazılı olduğu, üçüncü maddede devletin Türkiye Devleti olarak tarif edildiği, on birinci maddede illerin özerk olduğu; askeri, adli ve uluslararası işler ve birden fazla ilin ortak işleri dışında eğitim, sağlık, ziraat, vakıflar, güvenlik vb. işlerin seçilecek meclis ve yürütme organı tarafından yönetileceği ve Mustafa Kemal’in 1923 ocak ayında İzmit’te yaptığı basın toplantısında özerklik vadettiği ve Lozan Antlaşması’nda Müslüman olmayan yurttaşlara mahkemelerde dillerini konuşma, resmi dil dışında dillerini eğitim dili olarak kullanacakları okullar açabilme, din ve kültürlerini kullanabilme haklarının tanındığını fakat Müslüman oldukları için bu hakların Kürtlere tanınmadığını, bu haklar 1921 Anayasası ile kullanılabilecekken 1924 Anayasası ile kaldırıldığını söylüyorlar. Yani Rum ve Ermenilere verilen hakların Kürtlere de verilmesini istiyorlar kuruluş sürecindeki vaatlere dayanarak.

Tabii bir de işin modern hukuk ve bu hukuka dayanan haklar tarafı var. Ana dili, kültür, kendi kendini yönetme hakkı sadece kuruluş aşamasındaki vaat ve yasal düzenlemelere göre değil güncel uluslararası hukuk düzenine, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi vd. sözleşmelere göre de talep ediliyor. Örneğin bunlardan biri yerel yönetimlerle ilgili uluslararası sözleşme. Türkiye bu sözleşmeyi bir iki çekince ile imzaladı. Bu sözleşmeye göre de yerel yönetimlere 1921 Anayasası’ndaki gibi eğitim, sağlık, yerel güvenlik vb. konularda yetki verilmesi gerekiyor. Evrensel okurları hatırlar, “Özerk adalar” http://(https://www.evrensel.net/yazi/8748/ozerk-adalar) başlıklı yazımda anlatmıştım. İmroz (Gökçeada) ve Tenedos (Bozcaada)’nın Lozan Antlaşması’na göre bu şekilde yönetilmesi gerekiyor.

Aslında Lozan Antlaşması’nın azınlık hakları ile ilgili bölümleri süreç içinde devlet tarafından ihlal edilmiş. Şimdi Lozan bizim tapumuzdur diyenler bu durumu gizliyor.

Neyse tartışılan konu budur. “Lozan tapusu” falan hikaye. Soru şudur. Yerel yönetimlerin haklarını genişletmekten yana mısınız yoksa dünyanın en merkezi devletinden, mevcut tek adam iktidarından bir nevi seçimli padişahlıktan mı yanasınız? Ermeni ve Rumların (Kuşa çevrilse de) kullandığı hakların Kürtler tarafından da kullanılmasından yana mısınız, değil misiniz? Türk devleti yerine Türkiye devleti denilmesi ve vatandaşlık hukukunun vatandaşlık kanununda tarif edilmesinden yana mısınız, değil misiniz? Tartışılan konu budur. Bu konuların “beka”, “devletin tapusu”, “Serv” vb. çarpıtmalara başvurmadan tartışılması süreci ilerletecektir. Aksi yine eskinin devamını savunmak olacaktır.

Bu arada Devlet Bahçeli’nin TBMM’de bulunan bütün partilerden birer temsilci ve ilaveten partilerin Meclis’teki oranı doğrultusunda temsil edileceği bir komisyon kurulması ve bu komisyon tarafından Meclis gündemine getirilecek önerilerin Meclis tarafından tartışılarak yasalaşması önerisi makuldür.

Tabii, yasa çıkarılmasını beklemeden iktidarın atabileceği yüzlerce adım da mevcuttur.

ABONE OL

Kamil Tekin Sürek

Yalanlar ve hafıza
0:00 0:00
1.00x
0:00 / 0:00
1.00x

Evrensel'i Takip Et