18 Mayıs 2025 00:10

Trump planı; Türkiye, İsrail ve SA’nın birlikte çalışmasını amaçlıyor

Trump’ın Suudi Arabistan (SA) ziyareti sırasında ABD Başkanı Donald Trump, HTŞ’nin Lideri Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet el Şara ve SA Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bir masa başında bir araya gelirken toplantıya Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da telekonferans yöntemiyle katıldı.

Genel Yayın Yönetmenimiz Hakkı Özdal, gazetemizin perşembe günü çıkan sayısındaki köşesinde yayımlanan bu toplantıyla ilgili yazısında söylenebilecekleri söylemiş. Yazısını Hakkı arkadaşımız toplantı günü Gazze’de İsrail katliamının sürdüğüne dikkat çekerek, “Tüm bunların yaşandığı gün Türkiye’de iktidar medyası ‘Suriye tamam sıra Gazze’de’ manşetleriyle çıkıyor. Söylediklerinin tam tersi yönde, ama kurdukları akış doğru: Suriye teslim alındı, sırada Gazze var!diyerek bitiriyor.

Trump Gazze’yi ‘Riviera’ yapmakta ısrarlı!

SA’da “Suriye sorununu çözen” masa Gazze’yi de çözecekse bunun nasıl bir çözüm olacağı sorusuna yanıt vermeden Trump’ın yaklaşımına kısaca göz atalım.

Trump’ın muhataplarını abartılı sıfatlarla övmesi Erdoğan’la sınırlı değil ama Trump’ın en çok “sevdiği” liderin Erdoğan olduğunu söylersek herhalde yanlış bir şey söylememiş oluruz. Nitekim öncesi bir yana daha seçimi kazanıp koltuğuna oturduğu günlerden beri Trump her vesileyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a övgüler yağdırıyor. “Çok zeki, çok akıllı, çok güçlü … kişidir” derken araya da “Benim sözümden çıkmaz” demeyi ihmal etmese de yandaşlar da Trump‘ı çok seviyorlar ve onun her söylediğinde Türkiye, hatta insanlık lehine kerametler keşfediyorlar.

Nitekim SA’daki toplantıda daha ABD’nin Suriye’ye Esad döneminde koyduğu yaptırımları kaldırması (Ki buna karşılık Suriye’nin İsrail’i tanıması ve İbrahim Anlaşması’na katılması şartı da var) ötesinde bir şey söylenmeden yandaş medyada “Suriye tamam sıra Gazze”de diye özetlenecek çığlıklar yükseliyor. Toplantının yapıldığı gün İsrail’in saldırısı soncu 100 dolayında Filistinlinin öldürüldüğü, son haftalarda Gazze’ye gıda ve ilaç da dahil her tür yardımın girmesinin yasaklanarak Gazzelilerin açlıktan ölmeye mahkum edilmesini Trump’ın da seyretmesi bile bunların Trump’tan beklentisini azaltmamış görünüyor.

Oysa Trump’ın Gazze ile ilgili dünyaya ilan ettiği bir planı var. Gazze’de yaşayan Filistinlileri başka ülkelere sürüp Gazze’yi “Riviera” olarak, en zenginlerin uğrak yeri, bir kumar ve eğlence merkezi olarak inşa etme!

Bu plana çeşitli ülkelerden gelen itirazlara karşın Trump Gazze’nin ”çok değerli bir emlak” Gazze planının da “mükemmel bir plan” olduğunu savunmaya devam etmektedir.

Bu konuda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da, “Filistinliler istemedikçe onları kimse başka bir yere gitmeye zorlayamaz” diyerek Türkiye’nin karşı çıktığını gösterse de tepki öylesine düşük frekanstaydı ki Trump duymamıştır bile!

Hele de Yeni Şafak başta olmak üzere yandaş medyada bu “sürgün”, “tehcir” planının “hicret” olarak adlandırılıp kabul edilir, hatta kutsal bir göç olacakmış gibi bir propagandanın başlatılması Türkiye’nin Trump’ın Gazze planına destek verileceğinin işareti olarak yorumlanacak mahiyettedir.

Kısacası Trump, “Filistin sorunu”nu “Gazze sorunu” olarak görmekte, eğer 2 milyon Filistinli Gazze’den şu ya da bu biçimde sürülürse, İsrail’e komşu olan bir Hamas da olmayacağından Filistin sorunu da çözülmüş olacaktır!

Tek sorun İsrail’in ‘makul çizgi’ye çekilmesi

İktidar tarafından önceden ilan edilmiş olmasına karşın nisan ayı başında Cumhurbaşkanı Erdoğan Beyaz Saray’a davet edilmemiş ama Netanyahu davet edilmiş Trump onunla uzun uzun görüşmüştü. Ancak Trump Netanyahu’nun Türkiye’nin Suriye’deki girişimlerinden şikayet etmesi karşısında onu; “Türkiye ile bir problemin varsa, biz çözeriz. Herkesin makul olması lazım, senin de makul olman gerekiyor” diyerek uyarmıştı.

Buruda “makul olma”nın iki başlığı var: 1- Gazze ve bölge ülkelerine yönelik askeri operasyonların artık durdurulması, 2- Türkiye ile Suriye sorunu çözülmesinde bölgede birlikte çalışma çizgisine çekilmesi!

Bu konuda İsrail’in Trump’ın “Makul ol” öğüdüne ne ölçüde yaklaştığı henüz belli olmasa da el Şara’yı “Yiğit adam, bir savaşçı” gibi Trump tarzı sıfatlar yakıştırdığına, Türkiye’de yandaş medyanın SA’daki toplantıyı “Suriye tamam sıra Gazze’de” diye selamlaması dikkate alındığında da Türkiye ve Suudi Arabistan’ın Trump’ın bölgenin yeniden dizayn edilmesi planı doğrultusunda Türkiye, İsrail ve Suudi Arabistan’ın birlikte çalışması konusunda bir itirazları olmadığını gösterdiğini söylemek yanlış olamaz! Ki burada, Trump’ın Netanyahu’yu istediği kıvama getirmesinin de uzun zaman almayacağını söyleyebiliriz.

Erdoğan ve iktidarı için Trump planının muhalefet iç kamuoyu açısından zorlukları olsa da bunun Trump’ın birinci döneminde koyduğu CAATSA yaptırımlarının kaldırılması, F-35 projesine geri dönüş ve F-16‘ların modernizasyonu gibi konularda yapılacak al-verlerle karşılanabileceği hesaplanıyor görünmektedir.

Bölgedeki emperyalist planın gidişatı bu doğrultudadır.

ABONE OL

İhsan Çaralan

Trump planı; Türkiye, İsrail ve SA’nın birlikte çalışmasını amaçlıyor
0:00 0:00
1.00x
0:00 / 0:00
1.00x

Evrensel'i Takip Et