Rüşvetten bağış fetvası
Fotoğraf: Envato
Fenerbahçe yönetimine yönelik operasyon içerisinde benim en dikkatimi çeken konu bir futbolcunun fetva alma girişimidir. Fakirlere dağıtmak şartı ile caiz olduğu cevabını alan bir futbolcu, iddialara göre yüz bin lira almış ve bunun bin lirasını bağışlayarak vicdanını rahatlatmış.
Bu küçük tablo, aslında yozlaşmış kapitalist ilişkilerin nasıl içselleştiğini göstermesi açısından önemlidir. Bir taraftan ahlaki sınırları zorlamak için çaba sarf ederken diğer yandan ilginç bir meşrulaştırma niyetinden geri adım atmamak.
İslam düşüncesinin kapitalist egemen algıya alternatif bir tutum alamadığı bir dünyada, sistem analizi yapma imkanı da peşinen ortadan kalkmaktadır. İslam’ın muhalif damarının anlamını yitirdiği bir ortamda sosyalist muhalif güçlerle ilişki de sağlıksız bir zemine oturmaktadır.
Geçtiğimiz yüzyılın başlarında Rusya topraklarında yaşanan devrimlerle ilgili tartışmaların İslami çevrelere yansıması bugünkünün çok daha ilerisindedir. Mülkiyet konusundan yönetim biçimlerine kadar bir çok alanda oldukça ciddi tartışmalar yürütülmüştür.
Orta Doğu’da bu tartışmalara yakın kimi değerlendirmeler yapılmış ama ne yazık ki bu tartışmalardan Türkiye İslami çevrelerinin payına çok şey düşmemiştir.
Soğuk savaş döneminin korkularından beslenen sağcı İslam yorumunun tahribatı şimdi çok daha net biçimde görülmektedir.
İktidar imkanlarının güçlendirdiği bu yoz yorum artık ana gövde konumundadır. Bunun dışında yorum ve itirazlar marjinal yaklaşımlar olarak kolayca dışlanmaktadır.
Bu gün deniz feneri davasında gelinen nokta, daha önce Konya holdinglerinin mağduru çevrelerle ilgili tartışmalar bu nedenle ciddi bir yüzleşmeye fırsat vermemektedir.
Eleştiri ve sorgulama yapan herkesi İslam düşmanı ilan ederek tartışmayı engelleme eğilimi hâlâ çok güçlüdür.
Bu fotoğrafla yüzleşmeden din-siyaset, din-toplum ilişkilerini anlamlı kılacak platformlar kurmak da şimdilik zor gözükmektedir. Bu zorluğu göze almadan toplumsal alt yapısı güçlü bir değişim dinamiği geliştirmek de söz konusu değildir.
- Yazılı olmayan kurallar 11 Nisan 2015 01:00
- Muhalefetin gücü ve farkındalık 04 Nisan 2015 00:57
- Katırlar da ağlar 28 Mart 2015 01:00
- Halife efendimiz aldatılmış hükümsüzdür 21 Mart 2015 00:52
- Ben aday olmazsam kim olmalı? 14 Mart 2015 01:00
- Erdoğan’ın faizci arkadaşları ? 07 Mart 2015 00:54
- Türkmenistan modeli dururken ne Meksika'sı? 28 Şubat 2015 01:00
- Kavganın büyüğü 21 Şubat 2015 00:52
- En yeni Türkiye 14 Şubat 2015 01:00
- İşlevsiz parlamento, tutarsız başkanlık 07 Şubat 2015 00:52
- Herkes radikal solmuş meğer 31 Ocak 2015 00:53
- Deli deliyi görünce 17 Ocak 2015 01:00