28 Temmuz 2022 02:47

Hakemleri bırak, oyuna bak

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Futbolun onca sorunu varken kafayı hakemlere takmışlar, zamanlarını ve enerjilerini güya hakem sorununu çözmek için harcıyorlar. Yurt dışından VAR hakemi getirmek, VAR odalarını yöneticilerin, teknik direktörlerin ve medyanın ziyaretine açmak, hakemlerin mal beyanında bulunmasını zorunlu kılmak gibi bir sürü parlak (!) fikirleri var.

Bir yandan da dalga geçercesine sürekli olarak hakemlere, “Sizlere güveniyoruz” deyip duruyorlar...

Federasyonun, yöneticilerin ve teknik direktörlerin oyunun gelişmesi için planlamalar, çalışmalar yapmak yerine, sürekli olarak hakemlere yönelik düzenlemelerden söz etmeleri ve oyunun düşük seviyesini hakemlerle ilintilendirmeleri tam bir aymazlık. Hakemlerin güvenilirliğini, yeterliliğini tartışmaya açarak akıllarınca dikkatleri kendi yetersizliklerinden uzak tutacaklar.

Aslında futbolda bir hakem sorunu yok, hakem sorunu olduğu iddiasının arkasına sığınarak kendi işini savsaklayan yönetici ve teknik direktör sorunu var. Asli görevlerinin, niyet okumalı türlü hezeyanlar ve komplo kurguları eşliğinde hakemlere saldırmak olduğunu sanıyorlar. Böylece hem başarısızlığın sorumluluğundan sıyrılmış, hem de fanatik taraftarların gönlünü kazanmış oluyorlar…

Hakemler, futbolun en nitelikli insan grubu. Ergen holigan kafasına sahip yöneticilerin, bilgi kapasiteleri sınırlı teknik direktörlerin ve klişelere yaslanarak yorumculuk yapanların yanında, bilgileriyle, birikimleriyle futbol kültürünü en doğru temsil eden grubun hakemler olduğu tartışılmaz.

Buna karşılık elbette hakemlerin hepsi aynı yeteneğe, aynı duygusal yapıya ve aynı direngenliğe sahip değil. Sonuçta her insanın kendine özgü duygusal yapısı ve kişiliği var. Baskılara göğüs germek, etki altında kalmamak gibi sağlam direnç gerektiren durumlarda, hakemler arasında performans farklılığı ortaya çıkabilir. Bu son derece doğal.

Güven zedeleyecek uygulamalar yerine denetim, değerlendirme ve iyileştirme mekanizmaları kurarak hakem performanslarının belli bir seviyenin üstünde kalması sağlanabilir. Her şeye karşın belli seviyeye gelemeyen hakemler ise elbette elenebilir...

Hakemler işlerini büyük baskı altında yapıyorlar. Hiç kimse onların işini kolaylaştırmaya çalışmıyor, tam tersine herkes işlerini zorlaştırmak adına elinden geleni ardına koymuyor.

Böylesi ortamlarda hata yapan hakemler de olabiliyor haliyle. Ama bu bize özgü bir durum değil. Futbolun en üst seviyede oynandığı ülkelerde bile hakemlerin ciddi hatalar yaptığını görüyoruz. Bu kaçınılmaz. Zira futbol, bir noktaya kadar fiziksel mücadeleye, vücut temasına izin verilen bir oyun. Temas şiddetinin, oyun kurallarına uygun olup olmadığı, hakemin gördüğünü yorumlamasıyla belirleniyor. Fiziksel temasın şiddetini, görerek tespit etmek gibi çok zor bir görevi var yani hakemlerin.

Yorumcuların bile, bazı pozisyonları pek çok farklı kamera açısından, üstelik yavaşlatılmış çekimlerle defalarca izledikleri halde, ortak karara varamadıklarına sıkça tanık oluyoruz.

Ama bu sorun da teknolojik çalışmalarla yakın gelecekte çözülür. Futbol endüstrisinin başını çeken kurumlar, teknolojiyi her geçen gün daha fazla işin içine sokmaya kararlı görünüyor. Birkaç yıl içinde formalara, şortlara, çoraplara, kramponlara ve toplara takılacak mikroçiplerle hakemlerin yorum ihtiyacı tümden ortadan kalkabilir. Zaten bu aynı zamanda artık hakemlere ihtiyaç kalmadığı anlamına gelir.

Oyunun artık kırıntısı kalan naif, amatör ruhu da böylece tamamen yok olur.

Endüstrinin dayattığı “mutlak kazanmacı anlayışın” egemenliğinde icra edilen bir oyuna yakışan da aslında tam budur!..

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...