23 Haziran 2022 03:07

Umut borçlanmakta mı?

Türkiye Futbol Federasyonu binası

Fotoğraf: CeeGee / Wikimedia Commons (CC-BY-SA 4.0)

Paylaş

Yeni Futbol Federasyonu işe süper başlamış!.. Harcama limitlerindeki sapma payını yüzde 15’ten, yüzde 40’a çıkarma kararı alarak kulüplerin rahat nefes almasını sağlamış!.. Besleme medya, yeni federasyonun kim(ler)in yol vermesi ve desteğiyle başa geldiğini biliyor tabii. “Sahibinin sesi” misyonunun gereği olarak, “Kulüplere müjde” başlığıyla ve de yeni federasyona övgüler yağdırarak yorumluyor son gelişmeleri…

Limit artırımı kararıyla birlikte kulüplerin daha yoğun şekilde transfere yöneleceğini de biliyorlar elbette. Bu da kendilerine, transfer haberleri üzerinden satışlarını yükseltme fırsatı veriyor. Kararın ardından bunca coşmaları, sevinmeleri boşuna değil yani...

Federasyon, limit artırımı kararıyla, çoğu borç batağında bulunan kulüplere yeni bir borçlanma fırsatı daha vermiş, diğer bir deyişle olmayan paralarını harcama şansı tanımış oldu…

Kulüplerin borcu tabii ki medyanın umurunda değil. Onların derdi bambaşka. Harcama limitleri artsın ki, takımlar pahalı yabancı oyuncuları transfer edebilsin, medya da kulüplerin transfer konusunda ellerinin güçlenmesini(!) fırsat bilerek yalan/doğru haberlerle daha yüksek satış hedefini gerçekleştirsin.

Medya, çoğu taraftarın da, “Biz takımımızda yıldız oyuncular görmek ve şampiyon olmak isteriz, gerisi bizi hiç ilgilendirmez” düşüncesinde olduğunu biliyor. Transfere ve şampiyonluğa odaklanmış yığınların beklentisine uygun haberler yapmak kendileri açısından son derece kullanışlı. Haberin doğru olup olmaması da önemli değil. Dünya çapında tanınan bir futbolcunun ismi ile taraftarı olduğu kulübün isminin aynı cümlede geçmesi bile kimilerinin mutlu olmasına yetiyor.

Medya ve taraftarlar bir yana, batık pozisyonundaki kulüplerin çoğu yöneticisi de bundan farklı düşünmüyor. Harcama limitlerini artırma kararını, kulüpler ve ülke futbolu için son derece yerinde bulduklarını söylüyorlar. 

Şuursuzluk o denli yaygın ki, limit artırımının oyunun geleceği açısından hiç de olumlu bir gelişme sayılamayacağını söyleyenlerin sesi neredeyse duyulmuyor bile.

Ülke futboluna, transfer ve kazanma odaklı bir bakış açısı hakim. Transfer, futbolun olmazsa olmazı kabul ediliyor neredeyse. Oyuncu yetiştirme ya da oyuncu geliştirme konusu çok az kişinin ilgisini çekiyor. Borçları takan kimse de yok. “Ne pahasına olursa olsun transfer” anlayışıyla çıkılan yolun sonraki aşamaları, “Ne pahasına olursa olsun kazan” ve “Ne pahasına olursa olsun şampiyon ol”…

“Ne pahasına olursa olsun”larla yol almaya çalışmak, hem kulüplerin ekonomik çıkmaza sürüklenmesi, hem de oyunun kalite ve nitelik bağlamında yerinde sayması sonucunu doğursa da bundan asla vazgeçilmiyor.

Ülke ekonomisinin günden güne daha berbatlaştığı bir ortamda, kulüplerin geliri giderek azalır, buna karşılık borçları, döviz hareketliliği yüzünden giderek artarken, harcama limitlerini artırmanın olumlu bir karar olduğunu söylemek aymazlıktan başka bir şey değil.

Kulüpler Birliği ve Fenerbahçe’nin Başkanı Ali Koç da, özellikle limit artırma kararını kastederek yeni federasyonun iki, üç gün içinde umut verici işlere imza attığını söyledi.

Umudu; bilgide, emekte, altyapıda, genç oyuncularda değil de, transferde, borçlanmakta gören zihniyetle ne oyun geliştirilebilir, ne de kulüpler sağlıklı bir yönetimsel yapıya kavuşturulabilir…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...