31 Mart 2022 00:10

Kuntz, sistemi buldu!

Stefan Kuntz basın mensuplarının sorularını yanıtlıyor.

Fotoğraf: Serhat Çetinkaya/AA

Paylaş

Yerli olsun, yabancı olsun teknik direktörler gelip geçiyor ama Milli Takımın oyununda hiçbir değişim/gelişim gözlemlenmiyor. Ekol sahibi olmak, yoğun bilgi, emek ve sabır gerektirdiği için bizim kolaycılığa alışkın kültürümüze uzak bir olgu, hadi ondan vazgeçtik, en azından kolektif mücadele anlayışı üzerine kurulu bir sistem oluşturabilselerdi…

Takım oyununun hâlâ çok uzağındayız ve hâlâ ağırlıklı olarak doğaçlama bireysel çabalarla sonuca gitmeye çalışıyoruz…  

Ve takımda illaki hiyerarşik bir düzen ve “ağamsı” tavır sergileyen oyuncu(lar) bulunuyor. Volkan, Caner, Emre, Arda, Burak derken şimdi de onların yerini Cengiz almışa benziyor. Sahada kafasına göre takıldığı o kadar belli ki. Topu ayağında gereğinden fazla tutması rakipler için büyük nimet. Böylece rakip savunmalara önlem almaları için gereken zamanı kazandırıyor. Anlaşılan da o ki, teknik ekipten hiç kimse Cengiz’e bu yaptığının büyük bir yanlış olduğunu söylemiyor ya da söyleyemiyor.

Genel anlamda futbolun temposu hızlı paslaşmalarla giderek yükselirken, Cengiz gibi topu ayağından geç çıkaran oyuncular hızlı paslaşma aksiyonunu bozarak oyunun akışkanlığını sekteye uğratıyor. Avrupa’da forma giydiği takımlarda kesinlikle yapmaya kalkışamayacağı işleri burada gönül rahatlığıyla yapıyor. Çünkü Milli Takımın yıldız oyuncusu olarak anılıyor. O da böyle anılmaya yakışacak şekilde, bir tür “kahramanlığa” soyunup bireysel gayretiyle takımı kurtarmaya çalışıyor!.. Aslında tam tersine takımının oyununu bozuyor. Belki o da, ortada doğru dürüst bir sistem olmadığı ya da uygulanması istenen sisteme inanmadığı için bu şekilde oynamayı tercih ediyor ama ne olursa olsun oyun disiplininden uzaklaşarak takımdan kopuk bir görüntü sergilemesi ciddi bir sorun teşkil ediyor…

Stefan Kuntz da çelişkili, tutarsız açıklamalar yapmayı sürdürüyor. Bir yandan oyuncuların bireysel performansından memnun olduğunu söylerken diğer yandan pas kalitesi ve topla ilişkileri konusunda oyuncuların kendisini geliştirmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Bu dediği, oyuncuların teknik kapasitesini yetersiz bulduğu anlamına geliyor. Teknik kapasitesi yetersiz yani topu doğru ve etkili kullanma becerisi düşük oyuncuların başarılı performans sergilemesi mümkün olabilir mi? 

Kuntz’un, Milli Takım için en uygun sistemi bulduğunu söylemesi de ilginç. Bu kadar kısa sürede nasıl böyle bir sonuca vardı, nasıl bu kadar emin konuşabiliyor? Neyse… Sistem arayışı son bulduğuna göre, şimdi artık sistemi geliştirmeye yoğunlaşabilir. Bakalım gelecek günler ne gösterecek?

Bunun yanı sıra Kuntz, İtalya karşısında yenen gollerin sistemden kaynaklanmadığını özellikle vurguladı...

Bir sistem varsa yenen goller elbette ondan kaynaklanır. Yenen goller sistemden bağımsız ele alınıp değerlendirilemez. Atılan golleri sisteme bağlayıp yenen golleri sistem dışı olarak değerlendirmek, kendini kandırmaktan başka anlam taşımaz. 90 dakika boyunca sahada olup biten her şey -eğer varsa- uygulanan sistem dahilinde gerçekleşir…

Aslında sistemden önce oyuncuların, oyunun temel ilkelerini özümsemesi önemli. Sistem, bu ilkeler üzerine inşa edilir. Ama görüyoruz ki oyuncuların, oyunun temel ilkelerinden pek haberleri yok…

Kuntz’un, pozisyonları kendine göre yorumlaması da başka bir tuhaflık. İtalya Kalecisi Donnarumma’nın çok iyi kurtarışlarla skora etki ettiğini söylerken, yediği iki goldeki,

-özellikle de birinci goldeki- büyük hatasına hiç değinmiyor mesela.

Özellikle özel maçları, pozisyonlar ve skor üzerinden değerlendirmek son derece gereksiz. Takımın ne oynadığı ya da ne oynamaya çalıştığı önemli. Şu aşamada en çok, maçların skordan bağımsız olarak, oyun bağlamında değerlendirilmesine, yorumlanmasına ihtiyaç var. Sonrasında ise oyunu geliştirici planlar, projeler, organizasyonlar, hamleler üretilmesine…

Son iki maçta ortaya konan oyun gösterdi ki, büyük organizasyonlarda yer alabilmemiz için daha çok yol katetmemiz gerekiyor…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...