16 Mart 2022 22:47

Önder Karaveli’ye inanmak

Önder Karaveli

Önder Karaveli|Fotoğraf: Onur Çoban/AA

Paylaş

Futbol algımızdaki en önde gelen değerlendirme ölçüsü skor. Neredeyse bütün yorumlar, değerlendirmeler ve eleştiriler skora göre yapılıyor.

İşin teknik çözümlemesini yapabilecek bilgiden yoksunluk, ister istemez yazılanlara, çizilenlere skorun yön vermesi sonucunu doğuruyor.

Skordan bağımsız olarak oyunun gelişimini dert edinen, dolayısıyla her şeyden önce sergilenen oyuna bakıp bunun üzerinden yorum, değerlendirme yapabilenlerin sayısı ise ne yazık ki birkaç kişiyi geçmiyor…

Kerameti kendilerinden menkul futbol uzmanlarının(!) ele aldığı konular belli: Hakemler, oyuncu tercihleri ve bir de hırs, arzu, istek, coşku, inanç, karakter gibi soyut olgular…

Karşılaşma kazanılmışsa teknik direktör dersini iyi çalışmış oluyor ve ona abartılı övgüler düzülüyor. Kaybedilmişse bu kez teknik direktörün dersini iyi çalışmamış olduğundan söz ediliyor ve küçümseyici, aşağılayıcı laflar kaplıyor ortalığı…

Önder Karaveli, Beşiktaş’ın başında ilk çıktığı karşılaşmalarda iyi sonuçlar alınca bir anda futbol kamuoyunun sempatisini kazandı. Bilgisinin yanı sıra konuşmasından yansıyan kişiliğiyle de dikkat çekiyordu Karaveli. Saygılı yaklaşımı, nezaketi, alçak gönüllülüğüyle kısa süre içinde taraflı tarafsız herkesin gönlünde özel bir yer edindi. Bu özellikleriyle ülkenin en çok ihtiyaç duyduğu teknik direktör modeliydi. Cehaletin ve her türlü çirkinliğin damga vurduğu kokuşmuş futbol ortamına adeta ilaç gibi gelmişti.

Lakin Önder Karaveli’yi bir türlü içine sindiremeyen ve ona saldırmak için Beşiktaş’ın maç kaybetmesini bekleyen bazı fırsatçı tipler de vardı. Ne de olsa Karaveli altyapı hocasıydı ve hiçbir kariyeri yoktu. Beşiktaş gibi bir takıma ise parlak kariyere sahip teknik direktörler yakışırdı!..

Ülkemize gelen dünya çapında kariyer sahibi pek çok teknik direktörün hem teknik, hem de ekonomik olarak kulüplere çektirdiği acılar hafızalardaki tazeliğini koruyadursun,

bazılarının kariyerli teknik direktör sevdası hiç bitmiyor. Bugüne kadar yaşanan sayısız hüsran ve ekonomik yıkım bunların umurunda değil.

Beşiktaş’ın Federasyon Kupası’ndan elenmesiyle Önder Karaveli’ye yönelik başlayan mırıldanmalar, Galatasaray yenilgisinin ardından yerini, “Bu yükü taşıyamıyor”, “Vizyonu dar” gibi argümanlar eşliğinde “İstifa et” seslerine bıraktı. “Beşiktaşlıları daha fazla üzme” gibi arabeskçe zırvalarla duygu sömürüsü yapmaktan bile geri durmadılar...

Yaptıkları tek eleştiri de oyuncu tercihleri. Tamamen varsayıma dayalı, somut gerçekliği olmayan bir eleştiri biçimi. Bir oyuncunun yerine diğerinin oynamasının skoru nasıl etkileyebileceğine dair hiç kimse bir şey diyemez. Daha doğrusu diyebilir de bunun hiçbir anlamı olmaz. Farklı oyuncularla daha iyi bir sonuç alınacağının garantisi mi var? Oyuncu tercihleri farklı olsaydı belki de daha ağır bir yenilgi alınacaktı. Sonuçta bu da, diğerleri kadar gerçekleşmesi mümkün bir ihtimal. Kendilerinin gördüğünü, futbolcularla sürekli beraber olan teknik direktörün göremediğini düşünecek kadar kibirliler…

Bu aşamada Beşiktaşlı yöneticilerin Karaveli’nin arkasında durmaması ise başka bir garabet. Oysa tam da şimdi güçlü bir şekilde Önder Karaveli’ye destek verme ve onu sahiplenme zamanı. Rezil futbol ortamının Önder Karaveli’yi yutmasına izin verilmemeli…

Önder Karaveli’ye inanmak bilgiye, gelişime ve güzel bir geleceğe inanmaktır. Önder Karaveli’yi sahiplenmek, saygıyla, nezaketle, alçak gönüllülükle hemhal yeni bir futbol kültürü umudunu sahiplenmektir…

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...