02 Mart 2022 23:00

Karakter koymak ya da koy(a)mamak!

Sarı kart gösteren hakeme itaraz eden futbolcular.

Fotoğraf: Sertaç Çağdaş/AA

Paylaş

Teknik direktörlerin ağzında bir “karakter” lafıdır gidiyor. Tabii yaptıkları diğer bütün değerlendirmeler gibi karakter kavramını da skora göre kullanıyorlar. Kazanılan maçlarda oyuncularının sahaya çok iyi karakter koyduğunu söylüyorlar, kaybedilen maçlarda ise oyuncularının sahaya karakterlerini yeterince yansıtamadıklarından yakınıyorlar... Artık nasıl bir şeyse bu sahaya karakter koymak ya da koyamamak!..

Oyunu ağırlıklı olarak hırs, arzu, istek, coşku kavramlarıyla açıklıyorlar ya. İşte, her defasında bunları tek tek saymamak için “karakter” kelimesini dillerine dolamışa benziyorlar.  “Karakter”in, bu kavramların hepsini kapsadığını düşünüyorlar belli ki. Onlara göre karakter demek; hırslı, istekli, arzulu, coşkulu oynamak demek…

Evet, karakter diyerek kendilerince takımı galibiyete taşıyan oyuncularının kişiliklerindeki iyi/olumlu özellikleri vurgulamayı amaçlıyorlar. Bunu, ortaya çıkan skora göre dile getirmeleri ise oldukça tuhaf...

Skor, oyuncuların karakterini göstermez. Diğer bir deyişle karakter, skordan bağımsız bir olgudur. Skora göre var olmaz ya da yok olmaz. Skorla ilintilendirilemez, ölçülemez. Kazanan takımın oyuncuları için “Sahaya karakter koydular” lafı nasıl ki hiçbir şey ifade etmiyorsa, kaybeden takımın oyuncuları için söylenen “Sahaya karakter koyamadılar” lafı da aynı şekilde hiçbir şey ifade etmez. Kazanan takımın oyuncularının karakterli, kaybeden takımın oyuncularının ise karaktersiz oynadıklarını iddia etmek, tam da bizim ucube futbol kültürümüze yakışan bir saçmalık…

Her şey bir yana, karakter kavramı, fazileti temsil eden doğruluk, dürüstlük, alçak gönüllülük gibi ahlaki niteliklerle donandığı ölçüde anlam kazanır. Aksi takdirde boş konuşmaların öznesi olmaktan öte bir değer taşımaz...

Etkilemek ya da baskı altına almak için her pozisyonda hakemin başına üşüşüp itiraz eden, hakemi yanıltarak haksız penaltı kazanmaya ya da rakibine kart göstermeye çalışan, takımı skor avantajı yakaladığında sakatlık numarasıyla zaman çalan oyuncuların karakterli davranış sergilediği söylenebilir mi?

Teknik direktörler madem karakterli davranışı bu kadar önemsiyorlar, her şeyden önce oyuncularına, kazanmak adına oyunu çirkinleştiren davranışlar sergilemekten uzak durmalarını öğretebilirler. Karakterli oyuncu olmak, sahada hırslı, arzulu, istekli, coşkulu kişilik özellikleri sergilemekten çok, faziletli mücadele etmek anlamına gelir. Profesyonellik adı altında birtakım ahlaksızlıklar ya da sahtekarlıklarla rakibinin emeğini çalanlar, karakterli mücadelenin en uzağında yer alan oyunculardır…

Fiyakalı olduğuna inanılan birtakım uyduruk söylemlerle futbol kültürümüzün sığlığını, oyunla ilgili bilgi yoksunluğunu kamufle etmek ne yazık ki mümkün olmuyor.  

Bilimi, bilgiyi, faziletli mücadeleyi oyunun temeli yapmayı başaramıyor, “Ne pahasına olursa olsun kazanma” anlayışıyla yol almayı sürdürüyoruz. Bu nedenle de hamaset, klişe, hurafe ve fanatizm batağından kendimizi bir türlü kurtaramıyoruz...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa