27 Ocak 2022 01:09

‘Dış güçler’ her yerde

Burak Elmas

Burak Elmas | Fotoğraf: DHA

Paylaş

Kulüp yöneticileri, görev ve sorumluluk anlayışı bakımından; memleketi yönetme yetkisini elinde bulunduran, buna karşılık el attıkları her şeyi yüzlerine gözlerine bulaştırdıktan sonra batırdıkları bütün işlerin sorumluluğunu “dış güçler” olarak niteledikleri gizemli yapılara yükleyerek işin içinden sıyrılmaya çalışan yüzsüz yöneticilere benziyor tıpatıp.

Onlar da günü kurtarma amaçlı temelsiz, tutarsız icraatlarıyla takımlarını saha içinde acizliğe, saha dışında sefalete mahkum ederken, bütün hatalarının, yanlışlarının sorumluluğunu kendileri dışındaki birtakım “karanlık güçlere” yıkmaya çalışıyorlar. 

Zihniyet ve motivasyon aynı olunca, söylemler de benzeşiyor elbette. Zaten yönetici dediğin, arkalarındaki desteği sürekli ve güçlü kılmanın en kullanışlı, en işe yarar yolunun hayali düşmanlar yaratmak olduğunu bilmeli!..

Galatasaray, kümede kalma mücadelesi verecek noktaya gelmiş, Kulüp Başkanı Burak Elmas hâlâ hakemler üzerinden kendilerine yönelik tezgahlar organize edildiğini ve birtakım operasyonlara maruz bırakıldıklarını sayıklıyor. Ona göre, federasyonun farklı kurullarında farklı dengeler varmış, tüm dengelere kimin hakim olduğu da belliymiş…

Kimlerin olduğu belli ama ortada nedense isim yok. Lafı oraya kadar getirdikten sonra, “belli” diyerek işin içinden sıyrılmak, tüm inandırıcılığı sıfırlıyor. Bu türlü kurgulara inanmaya dünden razı olanlarda bile şüphe yaratacak bir yaklaşım…

Burak Elmas, bütün operasyonları açık ve ayrıntılı bir şekilde bildiğine göre, elinde somut kanıtlar olmalı. Bu kanıtlarla birlikte, tezgahlarda yer aldığını saptadığı isimleri de vererek niye yasal yollara başvurmuyor ki? “Ligimizde şu kişilerin organize ettiği birtakım operasyonlar aracılığıyla manipülasyon yapılıyor, şu hakemler üzerinden bazı takımların önü açılırken, yine şu hakemler kullanılarak bazı takımların önü kesiliyor. Bütün bunlardan dolayı hem birileri haksız kazanç elde ediyor, hem de ligimizin marka değeri düşüyor ve kulüplerin gelir sağlama yolundaki pazarlık gücü zayıflıyor” savını belgeleyen kanıtlarla olayı yargıya taşıyıp futbolda bir milat başlatabilir. Ama bunu yapmıyor, yapamıyor. Çünkü aslında söylediklerine kendisi de inanmıyor. Takımın oynadığı oyun ortada. Bu oyunun karşılığı olarak takım, küme düşme hattının hemen üstünde yer alırken insan bu tür laflar etmeye utanır...

“Üç yıllık projeyle takımı gençleştirip hem teknik, hem de ekonomik anlamda bambaşka bir seviyeye geleceğiz” sözüyle çıkılan yolda, 6 ayın sonunda her şey altüst olmuş durumda.  Takımı gençleştirmek o kadar kolay değil.

Transfer edilen 22-25 yaş aralığındaki oyuncuları kadroya koyunca takımı gençleştirdiklerini zannediyorlar. Bu şekilde takımın yaş ortalaması düşer ama takım gençleşmez. Şu anda olduğu gibi, ne yaptığını ve yapacağını bilemeden şuursuzca koşuşturan oyunculardan kurulu darmadağın bir takım ortaya çıkar…

Gençleşme, takımın kendi yetiştirdiği genç oyuncularla birlikte farklı bir dinamizm kazanması, bir ekol/sistem geliştirmesi ve bunu hayata geçirecek yeni bir oyun anlayışını benimsemesi anlamına gelir. Takımın en azından omurgası yedekleriyle/alternatifleriyle birlikte kulüp bünyesinde yetişen oyunculardan oluşturulmalı. Bunu gerçekleştirebilmek için de kaliteli ve üretken bir altyapı ile sıkı bir iş birliği gerekir. Yani sağlam bir altyapının sürekli desteği olmadan takımı gerçek anlamda gençleştirebilmek mümkün değildir.

22-25 yaş aralığındaki yabancı oyuncuları transfer etmek, ancak “Takımı gençleştirdik” diyerek kendinizi kandırmanızı sağlar.

Transferle gençleşmeye çalışmanın sonucu ortada… Büyük paralar karşılığında transfer edilen oyuncularla ancak kümede kalma hedefi tutturabiliyorsunuz. Söz gelimi, en azından; dünyanın parasını harcayarak takıma kattığınız, ağır, tek hamle yapabilen, ne pozisyon almayı ne de rakibine doğru müdahale etmeyi bilen stoperler kadar oynayabilecek oyuncu yetiştiremiyorsanız, gençleşme hedefi sizin için asla hayal olmaktan kurtulamaz…

Gençleşmeyi bile transferle gerçekleştirmeye çalışan çapsız yöneticilerle kulüplerin işi çok zor.

Lakin bu konuda da “karanlık dış güçleri” her an devreye sokabilirler!..

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa