17 Ocak 2022 04:19

Ne eğitim ne istihdam

gençler

Fotoğraf: Tim Marshall/Unsplash 

Paylaş

Üç araştırmacının gerçekleştirdiği ve Dünya Bankası tarafından 2017’de yayımlanan Latin Amerika’da ‘niniler’ raporu bugün için hâlâ geçerliliğini koruyan bir sorunu ele almaktaydı. Türkçeye ‘Ne okuyan ne çalışan’ olarak çevrilebilecek ve eğitim hayatından koparken istihdamda kendine yer bulamamış gençleri tarif eden durumun kısaltması olarak kullanılan ve ‘nini’ olarak tabir edilen gençlerin sayısı bölgede son otuz senede yüzdesel olarak düşüşte olsa dahi sayısal olarak 2 milyon artarak 20 milyona ulaşmış durumda. 15 ile 24 yaşlarındaki her gençten birine tekabül eden bu durumdaki kişilerin yüzde 66’lık büyük bir kısmını ise kadınlar oluşturuyor.

Kovid-19 salgını ile gençlerin hem eğitimden hem de emek piyasasından önemli ölçüde dışarıda kalarak bu sayıyı arttıracağını beklemek ise mümkün. Nini kategorisinin en önemli ayaklarından biri olan emek piyasasına katılma amacıyla eğitim hayatından kopuş adımı pandemi ile büyük oranda artış gösterdiği zaten bilinen bir gerçek. Ekonomik krizin bölgede derinleşmesi ile birlikte gençlere yönelik açılabilecek istihdam olanakları da daralmış durumda. Bu bağlamda ne eğitim hayatında ne de istihdamda kendine yer bulabilen gençlerin önemli ölçüde artış göstermesi kaçınılmaz gibi görünüyor.

Bölgede ne eğitimde ne de istihdamda yer alan gençlerin sayıca en fazla olduğu ülkeler Brezilya, Kolombiya ve Meksika olurken, toplam genç nüfusa oranla en yüksek seviyede olan ülkeler Honduras ve El Salvador gibi Orta Amerika ülkeleri olarak karşımıza çıkıyor. Dar gelirli ailelerde yoğunluk gösteren bu kategorideki gençlerin ailelerinin pandemiden yoğun bir biçimde etkilendikleri de söylenebilir. Yeni yapılan çalışmalar, çalışan annelerin çocuklarına bakmakta olan büyükannelerin salgından etkilenmesi, hayatını kaybetmesi ya da izolasyonda kalması sebebi ile emek piyasasının dışına itilen kadınların sayısının arttığı, ya da çocukların eğitim hayatından ayrılmak zorunda kaldıklarını gösteriyor.

Bu durumda, gençlerin eğitim hayatının ve istihdamın dışına itilmesi eğiliminin orta sınıf ailelere doğru genişlemekte olduğu da iddia edilebilir. Eğitimin ve istihdamın dışında kalan gençler ise suç ve şiddet olaylarına karşı daha da korumasız hale geliyorlar, geleceğe dair umut duymak için gerekli olan eğitim ve çalışma koşullarının her gün ortadan kalktığının daha da farkına varıyorlar veya esnek, düşük ücretli ve eğitimleri ile alakalı olmayan mesleklere yöneliyorlar ya da yurt dışına göç etme planları kurmak durumunda kalıyorlar.

Liberal bakış açısı ise gençlerin içinde bulunduğu bu yoksullaşma ve yoksunlaşma durumunu doğumunuz ile alakalı bir jenerasyon farkına indirgemeye çaba gösteriyor, çünkü farklı kuşaklar arasında kültürel ve hayata bakış açısı temelinde bir ayrışma varmış gibi sunmak; x,v,y,z kuşağı gibi anlamsız kategoriler ortaya atmak aslında sorunların yapısal koşullarını gizlemek için ilaç gibi geliyor. Çünkü sorun doğrudan sosyal devletin ortadan kalması ile ilintili, devletin gençlerin eğitimine devam edebilmesinin koşullarını yaratmıyor olması ile doğrudan bağlantılı. Kamusal eğitimin geriletilmesi, gençlere aktarılması gereken kaynakların sermayeye aktarılması, yurt, gıda, karşılıksız burs gibi olanakların her gence belirli bir yaşa kadar ücretsiz ve kaliteli bir biçimde sağlanmasının toplumsal faydalarının tartışılması yerine kuşaksal bir farkın tartışılıyor olması kaçınılmaz olarak sorunu maskeliyor, gençlerin ve dolayısıyla toplumun geleceğinin, sermayenin ve ortaklarının kârı için feda edilmesine kılıf uydurmaya devam ediliyor.  

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...