16 Aralık 2021 04:20

OHAL sona erdi mi?

Fotoğraf: Uğur Ökdemir/EVRENSEL

Paylaş

OHAL dönemi sona erdi mi? Hukuksal açıdan bakıldığında temmuz 2018 itibarıyla sona erdi. Fakat sona ererken hükümet 7145 sayılı Yasa’yı Meclise getirmişti. Gözaltı süreleri 4+4+4: 12 gün olabilecekti. Kamudan ihraçlar devam edecekti. Çünkü 7145 sayılı Yasa’nın 26. maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (1986 yılında kabul edilmiş bir KHK’dir) geçici 35. maddeyi yerleştirdiler. Üç yıl uygulanacak ,“temmuz 2021’e kadar” dediler. Uyguladılar da. Kaç bin kamu görevlisinin bu geçici 35. maddenin kadrine uğradığını bilmiyoruz. Bakanlıklar bünyesinde kurulan kurullar/komisyonlar eliyle ihraç prosedürleri çalışmaya başladı ve bakan onayı ile ihraçlar devam etti, ediyor. OHAL KHK’leriyle 130 bin kamu görevlisi ihraç edilmişti. Dediğimiz gibi, 375 sayılı KHK uyarınca 2018-2021 tarihlerinde kaç kamu görevlisi ihraç edildi, bilmiyoruz. Temmuz 2021’e geldiğimizde 7333 sayılı Kanun ile bir yıl daha uzattılar bu hükmü. Temmuz 2022’ye kadar uygulanacak. 15 gün önce Diyarbakır’dan bir haber gelmişti. 21 KESK üyesi ihraç edilmiş, Diyarbakır’da, geçici 35. maddeye dayanarak. O yüzden olmalı KHK’liler Platformu Birliği 152 bin kamu görevlisinin ihraç edildiğini söylüyor. Haklılar. Resmi gazetede yayımlanmıyor artık ihraçlar.

KHK’li Platformları Birliğinin “KHK mağduriyetlerinin giderilmesi ve toplumsal barışın sağlanması için taleplerimiz” başlıklı 22 Ekim 2021 tarihli bir açıklaması var. Şöyle: “OHAL döneminde KHK’lerle ortaya çıkan mağduriyetler, geçen 5 yıl içinde toplumsal barışı ortadan kaldıran sonuçlar doğurmuştur. Nitekim, kamudan 152 binden fazla insan KHK’lerle doğrudan mağdur edilirken, özel sektör ile birlikte bu rakamın 350-400 bine ulaştığı ifade edilmektedir. Ayrıca, 1.5 milyonu aşkın vatandaşımız soruşturma geçirmiş ve aileleri ile birlikte 8 milyon insan etkilenmiştir. “ (…) KHK’lerle ortaya çıkan toplumsal maliyetlerin giderilmesi ve khk’lilerin acil çözüm bekleyen sorunlarının giderilmesine yönelik taleplerimiz;

“KHK’ler tüm sonuçları ile birlikte iptal edilmelidir. OHAL komisyonu lağvedilmeli ve tüm kararları yok sayılmalıdır. Tüm OHAL/KHK mağdurları için iadeiitibar yapılmalı ve resmi olarak özür dilenmelidir. Tüm KHK’liler ivedilikle “kayıtsız ve şartsız” mesleğe iade edilmelidir. KHK’lilerin maddi ve manevi kayıpları tazmin edilmelidir. KHK’lilerin kanuna uygun şekilde kurum içi soruşturmaları yapılmalı ve gerekli olması halinde bağımsız ve tarafsız adil mahkemelerde yargılanmalıdır. Pasaportları iade edilmeli ve yurt dışı çıkış yasakları kaldırılmalıdır. Siyasi gerekçelerle eğitim hakları elinden alınan, cezaevinde olduğu için eğitimine devam etmesi engellenen öğrencilerin kayıpları telafi edilmelidir. Tüm KHK’lerin iptali ile görevine dönen kamu çalışanlarına, ihraç sonrasında taşınmak zorunda kaldığı şehir göz önünde bulundurularak görev yeri tercih hakkı sunulmalıdır. KHK’ler sonrasında yaşanan insan hakları ihlallerine ve travmalara bağlı olarak hastalık, intihar, işkence gibi nedenlere bağlı olarak yaşamını yitiren KHK’lilerin hak edilmiş maaş, emeklilik, yıpranma payı, tazminat vb., tüm hakları ailelerine tazmin edilmelidir. Ceza ve idari davalarının adil yargılama ve evrensel hukuk normlarına göre bağımsız yargı tarafından yeniden ele alınmalıdır. Terörün tanımı evrensel hukuk normları çerçevesinde yeniden yapılmalıdır. İrtibat ve iltisak gibi muğlak ve soyut kavramlar, hukuki belirlilik ve hukuki güvenlik ilkeleri çerçevesinde hukuka uygun, dar ve kişiler lehine yorumlanacak bir şekilde yeniden ele alınmalıdır.

Silahlı terör örgütüne üyelik suçlaması iddiası dolayısıyla verilen/verilecek kararlar için adli merciler tarafından esas alınan; kurum kanaati, banka, dernek, vakıf, sendika, dergi, gazete, görsel ve basılı yayın üyeliği, ByLock kullanmak gibi “Suç niteliği açık olmayan üretilmiş kriterler” hukuka uygun bir şekilde değerlendirilmelidir. Cezaevlerindeki siyasi tutukluların serbest bırakılarak tutuksuz yargılamaların yolu açılmalıdır. Hasta, hamile ve bebekli tutukluların ceza ertelemesi veya denetimli serbestlik vb. şekilde çözümler ile cezaevinden çıkartılmalıdır. Keyfi olarak iptal edilen ve uzun süredir gerçekleştirilemeyen açık görüşlerin yapılmasına olanak sağlanmalıdır. Cezasının infazı bittiği halde, hakkında yürütülen yargılama işlemi kesinleşmediği için halen cezaevinde olan siyasi tutuklular serbest bırakılmalıdır. OHAL süreci ve sonrasında insan hakları ihlallerine yönelik çalışmalar yapılmalıdır. KHK’lerle mağduriyet oluşturan ve hukuksuzluklardan sorumlu olan tüm yetkililer yargılanmalıdır. Ev araması, gözaltı, tutukluluk ve cezaevi süreçlerinde kötü muamele, çıplak arama, hakaret, işkence ve insan onurunu zedeleyici her türlü uygulamaya imza atan tüm sorumlular yargılanmalıdır. Siyasi tutsakların cezaevinde yaşadıkları hak ihlallerine karşı Meclis komisyonu kurulmalıdır. Darbe tüm yönleriyle aydınlatılmalı ve darbeciler yargılanmalıdır. OHAL döneminde kapatılan kurum ve kuruluşlara yönelik ihlallerle ilgili çalışma yapılmalıdır. Özel sektörde KHK’ler ile kurumları kapatılan veya iş akitleri feshedilen çalışanların hak kayıpları tazmin edilmelidir. OHAL döneminde hukuksuzca el konulan şahıslar, şirketler ve kurumlara ait varlıklar, mülkiyetin korunması kapsamında sahiplerine iade edilmelidir. Ülke, kamu ve özel sektördeki kurum ve kuruluşlarda keyfi ve hukuksuz bir şekilde tek adam rejimi ile yönetilmekte; geçmişimiz, bugünümüz, geleceğimiz; haklarımız, özgürlüklerimiz ve insanlık adına tüm değerlerimiz bu tek adamların iki dudağı arasına sıkıştırılan KHK/kayyum sistemine karşı emeğin korunmasında, eşitlik, özgürlük ve adalet mücadelesinde biz de varız ve tarafız. KHK’li Platformları Birliği; yukarıda belirtilen taleplerin karşılanmasının yanı sıra, özgür ve demokratik bir hukuk devletinin inşasında her türlü iş birliği ve dayanışmaya hazır olduğunu beyan eder.”

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...