14 Ekim 2021 00:37

Yalanın etkisi, gerçeğin gücü

Geri dönüşüm işçilerinin basın açıklaması esnasında bir konteynere yapıştırılmış olan 'Yoksullarla değil yoksullukla savaşın' yazılı pankart.

Fotoğraf: Hasan Metin Taşkıran/Evrensel

Paylaş

Erdoğan başta olmak üzere, hemen her konuda en temel gerçekleri bile ters yüz ederek çarpıtmayı alışkanlık haline getirmeye çalışan iktidar temsilcileri, işler kötüye gitmeye başladıkça ipin ucunu iyiden iyiye kaçırmaya başladılar.

İktidar geniş toplum kesimlerini ikna etmek ve gerçeklerin üzerini örtme ve halka yalan söylemeyi, en azından gerçekleri çarpıtarak hareket etmeyi etkili bir siyasal söylem yöntemi olarak başarıyla kullandı. Tek adam rejimine geçilmesinin ardından bu durumu daha profesyonel yürütmek için İletişim Başkanlığı adı altında bir propaganda merkezi bile kuruldu. Yalanın etkisi ile gerçeğin gücü arasındaki dengesizlik son yıllarda o kadar arttı ki, iktidar cephesinde yalanlarla gerçekler yer değiştirdi. Özellikle son yıllarda ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda yaşanan gelişmeler, söz konusu yöntemin artık eskisi kadar başarılı olmadığını, hatta ters tepmeye başladığını gösteriyor.

Uzun süredir ülkenin gerçeklerinden ve milyonların zorlaşan yaşam koşullarından tamamen farklı söylemleri ile dikkat çeken Erdoğan, işçiler ve memurların halinden memnun olduklarını söyledi. İşçi ve memur ücretlerine yüzde 30’a yakın artış yaptıklarını, böylece çalışanın, üretenin, sabit gelirlilerin yanında olduklarını iddia etti.

Erdoğan’ın yaşamın gerçeklerden ne kadar kopuk olduğunu gösteren sözlerine bakacak olursak resmi enflasyon yüzde 20’nin altındayken ücret/maaş artışları yüzde 30’lar civarında. Geçim sıkıntısı yaşayan milyonlarca işçi ve memur oldubittiye getirilerek imzalanan toplu sözleşmelerden memnun. Milyonların iş, ekmek ve geçim sorunu, öğrencilerin barınma ve beslenme gibi bir sorunu yok. Ekonomi büyüyor, işsizlik azalıyor, halk huzur ve refah içinde yaşamaya devam ediyor!

İktidar temsilcileri yıllardır geniş toplum kesimlerini ikna etmek, onları kendi saflarına çekmek için yalan söylemeyi, en açık gerçekleri bile çarpıtmayı etkili bir siyasi söylem tarzı olarak başarılı şekilde uyguladılar. Bugüne kadar özellikle büyüme rakamlarını kullanarak halkın kafasını nasıl karıştırdıklarına, en açık gerçekleri bile nasıl çarpıttıklarına defalarca şahit olduk.

Son yıllarda derinleşen ekonomik krizle birlikte başlayan zam yağmuru, salgınla birlikte milyonlarca insanın yaşadığı iş ve gelir kayıplarının yarattığı büyük yıkım boyutları gittikçe büyüyen yalanların günlük yaşamın somut gerçekleri karşısında etkisini büyük ölçüde yitirdiğini gösteriyor. Hangi içerikte olursa olsun, iktidar cephesinde büyük bölümü ‘masa başında’ yaratılan yapay gündemlerin, halkın gerçekleriyle taban tabana zıt söylemlerin geniş halk kesimleri üzerindeki etkilerini büyük ölçüde kaybettiğini görüyoruz.

Yıllardır emekçilerin giderek ağırlaşan çalışma ve yaşam koşulları ile gerçek sorunlarının hak ettiği kadar gündeme gelmesini ve çözümü için adım atılmasını bir şekilde engellemeyi başardılar. Halkın öncelikli gündemini oluşturan sağlık, eğitim, işsizlik, yoksulluk, barınma, beslenme vb. gibi en temel sorunların çözümünde yıllar geçmesine rağmen bir arpa boyu yol alınamadı. Buna rağmen her ağızlarını açtıklarında sanki 19 yıldır ülkeyi tek başına yönetmiyorlarmış gibi davranmaya, büyük büyük yalanlar söylemeye, kendileri dışında herkesi suçlamaya devam ediyorlar.

Ülkenin ekonomik olarak çöküşün eşiğine geldiği ve büyük bir belirsizlik içine itildiği koşullarda bugüne kadar olduğu gibi söyledikleri yalanların etkisi üzerinden siyaset yapanların mı, yoksa gerçeklerin gücüne güvenerek hareket edenlerin mi başarılı olacağını zaman gösterecek.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...