Hayalhane

“Yalan söylüyorsunuz, hayatınız yalan. Bizim yurtlarımız ortada. Ve bütün bu yurtlarla birlikte kapasite ortada. Bu yurtlarımızda 2, bilemedin 3 kişilik kapasiteyle biz öğrencilerimizi ağırlıyoruz.”

Bu sözler Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın. Lise mezunu gençler, üniversite kazanmamış ve kalacak yurt bulamadıkları için parklarda sabahlayarak haklarını aramıyormuş gibi, iddia ediyor: “Hiç ilgisi alakası olmayan kişileri güya bankların üzerine yatırarak Türkiye’de şu anda yurt yokmuş diye, bu tür yalan yanlış kampanyalar sürdürülüyor.”

Koca cumhurbaşkanı, yeni üniversite kazanmış ama ortada kalmış gençleri yalancılıkla suçlayarak onlarla çekişmeye giriyor. Sorunlarına çözüm bulacağına, en azından arayıp bulmaya çalışacağına onlarla iddialaşmaktan kaçınmıyor.

Kılıçdaroğlu ve başka muhalefet partileri liderleriyle çekişir, onları yalancılıkla suçlar, hakaretler ederdi. Buna alışılmıştı. Şimdi muhalefet liderleriyle yetinilmez bir noktaya varıldı.

Geçtiğimiz hafta Tek Gıda İş’te örgütlendikleri için işten atılan ve direnişte olan çoğunluğu kadın AdkoTurk işçileriyle 130 gündür grevde olan Bel Karper işçileri Tekirdağ Valisi ile görüşmeye Valiliğe gittiler. Valiliğin önünde “Çevik süpür!” talimatıyla polisin ciddi bir müdahalesiyle karşılaştılar. Artık hak arayan ve bu amaçla yetkililerle görüşmeye çalışan işçiler hedefte! Oysa sadece Tek-Gıda’da değil, iki sendikada örgütlenmeye bile hakları olduğunu söyleyen bir anayasa değişikliği yapmıştı AKP ve Lideri Erdoğan.

Aynı şekilde gençler hedefte. Başka bir nedenle değil, haklarını aradıkları için! Yalancılıkla suçlanıyorlar. Yurt diyorlar, üniversite okurken kalacak yer talep ediyorlar. Bazı yurttaşlar evlerini açıyorlar kalmaları için. Yine bazı belediyeler misafirhanelerinde yer gösteriyor. Ya cumhurbaşkanı ve başında olduğu ve yönettiği devlet? Cumhurbaşkanı ve devlet gençlere sadece kalacak yer göstermemekle kalmıyor, ama bir de yalancılıkla suçluyor.

Diyor ki; “Yurt kapasitelerini hiçbir dönemde olmadığı kadarıyla tırmandıran, neredeyse 1 milyona yakın yurt kapasitesine sahip olan bir iktidarız.”

Oysa epi topu 700 bin kişilik yurt stoku bulunuyor Kredi Yurtlar Kurumunun. Üniversite öğrencisi sayısı ise 4 milyona yakın. Öğrencilerin büyük bölümü tarikat ve cemaat yurtlarına mahkum ediliyor. Bu yurtların durumu biliniyor. Buralarda dinsel baskının yanında taciz, tecavüzden geçilmiyor. Ancak onlar da yurt sorununu çözmeye yetmiyor.

Ve yine biliniyor ki, kapitalist krizin üzerine eklenen pervasız AKP ekonomi politikaları nedeniyle kiralar alıp başını gitmiş durumda. Türkiye değil ama kiralar uçuyor. Türkiye’yi yüksek faiz ödemeleri kıskacına sıkıştırmış Cumhurbaşkanının “faiz karşıtlığı” nedeniyle bir de faizler düşürülünce ev fiyatlarıyla kiralar iyice fırladı. Aileleri zengin olan çok küçük bir bölümü dışında öğrencilerin ev kiralamaları da olanaksız.

Cumhurbaşkanının başında olduğu AKP iktidarı Maarif Vakfına milyarlar akıtmayı biliyor, ama yeni yurt yapmak için kaynak ayırmıyor. Yine bu iktidar yoldu, köprüydü, havaalanıydı yaptırıp işletmesini de hazine garantileriyle yandaş şirketlere vererek devlet olanaklarını müşterileri olmasa bile bu şirketlere aktarmayı da biliyor. Öğrencilere gelince yalnızca övünme: “yurt kapasitesini tırmandırdık”! Uçan Türkiye’nin uçan yurtları!..

Erdoğan’ın AKP iktidarı öğrencilere her olanağı sağlamış, ama nankör öğrenciler ya da “Hiç alakası olmayan kişiler” parklarda banklarda yatarak gösteri yapıyorlarmış.

Sadece öğrenciler mi, “Türkiye’nin en yaygın sosyal destek politikalarını hayata geçirerek bu ülkede hiç kimsenin kendisini sahipsiz hissetmeyeceği bir sistem” kurmuş Erdoğan iktidarı. “Dünkü Türkiye’nin ihtiyacı kimseyi aç ve açıkta bırakmamaktı. Bugünkü Türkiye’nin ihtiyacı herkese arzu ettiği standartta hayatını sürdürebileceği imkanları sağlamaktır” diyor Erdoğan.

Daha uçacak Türkiye tabii, ama şimdiden havalanmış. Artık kimse aç ve açıkta değil -iddiası bu Erdoğan’ın! Yakında arzu edilen hayat standardına ulaşılacakmış!

Konu Türkiye mi, insan şaşırıyor. Enflasyonu bile karşılayamayan ücretlerle nasıl aç değilmiş kimse? Öğrenciler açıkta değilse neden yurt istiyorlar?