27 Eylül 2021 00:53

Yargısız infazlara açılan yollar

Cezaevinde bir hücre

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Uzun yıllardır ne zaman cezaevleri üzerine yazsam, cezaevi değil eza evi olmasının nedenlerini paylaşıyorum. Tanıklıklarla, gelen mektuplarla hak ihlallerinin yakıcılığını hissetmemek, gelip de boğazımıza yerleşen bir yumruyla kalakalmamak elde değil. Türk Tabipleri Birliğine gelen mektuplarda dile getirilen sağlık hakkı ihlallerine baktığımda, çözümü öylesine basit sorunları dahi çözmemenin bir tek açıklaması geliyor akla... Buraları gerçekten eza evleri olarak kullanma iradesinin ötesi yok. Bir cezaevinin diş ünitesinin 2 yıl boyunca arızalı olması, çözmek için hiçbir çaba sarf edilmemesinin başka izahı olamaz. Askeri disiplinle ayakta sayıma zorlama, kitapların, mektupların alıkonması, hakaret, tehdit, kaba dayak ile işkence uygulamalarından söz etmiyorum bile. Bu anlayış, cezaevini eza evine dönüştürme iradesi her gün yeni düzenlemelerle daha da iştahlı bir hal alıyor.

Son zamanlarda çalışma düzeninden, yöntemine, mahpusların uyacakları kurallara uzanan bir silsilede yönetmelikleri üst üste değiştirerek o eza evlerinin idarelerine alabildiğine geniş yetkiler vermeleri de cabası. Değiştirilen son yönetmeliklerden biri de 21.09.2021 tarihinde 31605 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Hükümlü ve Tutuklulara Yakınlarının Ölümü veya Hastalığı Nedeniyle Verilebilecek Mazeret İzinlerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”.

Bu yeni düzenlemeye göre bundan böyle mahpusların yakınlarının cenazesine katılmaları için cezaevi idaresinin önerisi aranacak. Yönetmeliğin değiştirilmeden önceki halinde “Cenazeye Katılma İzni” başlıklı 5. maddede “Soruşturmanın veya kovuşturmanın selameti ve güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla tutuklulara; ikinci derece dâhil kan veya kayın hısımlarından birinin ya da eşinin ölümü hâlinde, soruşturma evresinde soruşturmayı yapan Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde ilgili hâkim veya mahkeme tarafından yol süresi hariç iki güne kadar cenazeye katılması amacıyla izin verilebilir.” ; derken, değişiklikle birlikte bu maddeye ceza infaz kurumu en üst amirinin önerisi ibaresi eklendi. Kişinin yargılama sürecini bilen savcılar, mahkemeler de devre dışı bırakılıp idare ile başsavcılık arasına sıkıştırılan bir izinsizlik hali yaratılmış oldu. Maddenin son hali şöyle: “Soruşturmanın veya kovuşturmanın selameti ve güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla tutuklulara; ikinci derece dâhil kan veya kayın hısımlarından birinin ya da eşinin ölümü hâlinde, ceza infaz kurumu en üst amirinin önerisi ve Cumhuriyet başsavcılığının onayı ile yol süresi hariç iki güne kadar cenazeye katılması amacıyla izin verilebilir.

Antigone’den bugüne bu topraklarda yas hakkı tartışıyoruz. Yas hakkı ikinci paylaşım savaşının ağır bedellerinden de süzülüp gelen bir kavram, savaş zamanlarında dahi tanınması gereken bir hak olarak 12 Ağustos 1949 tarihli Cenevre Sözleşmelerinde atıf yapılan bir hak ama diş ünitesini onarmayan bir siyasi anlayışın, yas hakkını haydi haydi görmezden geleceği de açık.

Mahpuslar hapsedilmeyle sadece özgürlük haklarından yoksun bırakılırlar. Adil yargılama hakkı, cezalandırma uygulaması olarak karşımıza çıkan ve yıllara yayılan tutukluluklar bir yana adil yargılama sonucu hüküm giymiş bir mahpus için de yoksun bırakıldığı özgürlük hakkı dışında tüm temel hak ve özgürlüklerin öznesi olmaya devam ettiğini bilmemiz gerekir. Bunun aksi eza yoluyla intikam almak anlamına gelir. İşkence uygulamasına dönüşür. Kamu idarelerini yargının görev alanına girebilecek işlemleri yapmaya yetkili kıldığımızda, yargısız infazların uçsuz bucaksız çoraklığına terk edilmiş oluruz. Duvarın hangi tarafında olduğumuz artık fark etmez.

Sağlık hakkından yas hakkına, işkenceden yargısız infazlara sözümüzü kurmak hepimizin sorumluluğu. Bu akşam Türk Tabipleri Birliği İnsan Hakları Kolumuzun düzenlediği ve YouTube’dan canlı yayımlanacak çevrim içi panelimizde o eza evlerinde COVID-19 bahanesiyle gerçekleştirilen ihlalleri konuşacağız, bekleriz.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa